fdegir
varis yeri istanbul olmak uzere bilet almaya calisiyoruz, birkac ay once 300 euro odedigimiz yere 900 euro fiyat cekiyor. yaz doneminden dolayi sanirim, haklilar canim, bir de onlar yolsunlar.soracagim sudur ki thy'nin en ucuz uctugu yer neresidir avrupa'da? ryanair falan baglaniriz oraya 30 euro'ya
varis yeri istanbul olmak uzere bilet almaya calisiyoruz, birkac ay once 300 euro odedigimiz yere 900 euro fiyat cekiyor. yaz doneminden dolayi sanirim, haklilar canim, bir de onlar yolsunlar.
soracagim sudur ki thy'nin en ucuz uctugu yer neresidir avrupa'da? ryanair falan baglaniriz oraya 30 euro'ya, oradan da istanbul'a thy ile. var midir bilgisi olan?
soracagim sudur ki thy'nin en ucuz uctugu yer neresidir avrupa'da? ryanair falan baglaniriz oraya 30 euro'ya, oradan da istanbul'a thy ile. var midir bilgisi olan?
0
zaten siz de söylemişsiniz: en ucuz yer yoktur.. sizin rezervasyon ve bilet alma tarihinizle ilgili bir durumdur ucuzluk.. havayolları en müthiş rekabet ortamlarından birisidir. değerlendirin..
0
Ben yaz döneminde brükselden istanbula thy ile 125 euroya uçmuştum geçen sene. Bi bak istersen.
0
pegasus'u deneyin? sabiha gökçenden kalkan avrupa uçuışları oldukça uygun.
(ben kış döneminde kampanya ile 20 euroya amsterdama gittim. yaz dönemi de thy kadar uçuk değil))
(ben kış döneminde kampanya ile 20 euroya amsterdama gittim. yaz dönemi de thy kadar uçuk değil))
0
almanya'da bir yerlere ulaşabiliyorsanız, condor'la sabiha gökçen'e uçun.
0
joehigashi
Arkadaşlar ne tavsiye edersiniz ? Nerden baksanız 15-20 günlük bir yavru kediyi evimizin bahçesinde buldum.. Bıraksam erkek kediler tarafından öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı için evin boş bir odasına aldım.. Ne yapayım ben bu hayvancağıza ? Nasıl doyurayım ? Ne yedireyim ne içireyim
Arkadaşlar ne tavsiye edersiniz ? Nerden baksanız 15-20 günlük bir yavru kediyi evimizin bahçesinde buldum.. Bıraksam erkek kediler tarafından öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı için evin boş bir odasına aldım.. Ne yapayım ben bu hayvancağıza ? Nasıl doyurayım ? Ne yedireyim ne içireyim ? Hayvancağızın kendine bakabilecek duruma gelmesi için neler tavsiye edersiniz ey kediseverler ?
0
önce kesinlikle aşılarını yaptır, beslemek için kendi kendine yiyebilir hale gelene kadar damlalıkla süt ve su verebilirsin..
0
keşke gözlemleseydiniz önce. belki anne çok kısa bir süreliğine karnını doyurmaya gitmişti?
hemen almasaydınız...
hemen almasaydınız...
0
şöyle söyleyeyim: Öğlen yemek için eve geldik, o sırada gördük.. Yani işimiz vardı malesef.. Birde bizim bahçe erkek kedilerin acaip şekilde gezindiği bir yer.. Hani hayvanı bırakıp işe gitseydik ölüsü ile karşılaşmamız muhtemeldi.. O yüzden içeri almak zorunda kaldık.. Hatta 15 dakika dışarıda bekledik bile malesef herhangi bir dişi kedi gelmedi.. Birde ortada şöyle pis bir durum var bahçe duvarımızın hemen yanında boş bir karton kutu vardı.. Belki sorumsuzun biri kutu ile getirip bizim bahçeye bırakıp gitti..
0
15-20 günlük kediye aşı yapılmaz. genelde pire ve parazit için bir şeyler verilir.
kesinlikle sıcak tutun. Çok üşür yavru kediler.
kedi sütü tozu satılıyor veterinerlerde. ondan alın, ufak bir damlalıkla besleyin. besledikten sonra da çişini ve kakasını yapması için poposunu ıslak bir bezle silin.
sıcak tutun sıcak tutun
kesinlikle sıcak tutun. Çok üşür yavru kediler.
kedi sütü tozu satılıyor veterinerlerde. ondan alın, ufak bir damlalıkla besleyin. besledikten sonra da çişini ve kakasını yapması için poposunu ıslak bir bezle silin.
sıcak tutun sıcak tutun
0
Bir de etraftaki veterinerleri arayın. Eğer yeni doğum yapmış bir anne varsa onun altına vermeye çalışın. Çünkü anne sütü almadan yaşaması zor olur genelde.
0
Ah keşke düzgün bir veteriner olsa buralarda.. O bahsettiğiniz yavru kediler için olan tozun olduğundan dahi şüpheliyim.. Bir kaç sene önce yine iş yerimize bir anne kedi yavrulamış, anne uzun süre gelmeyince veterinere ne yapmam gerekir diye sormuştum.. Adam bir adet enjektör verip normal kutu sütü çekin öylece verin hiçbirşey olmaz demez mi ? sonradan bir araştırdım ki yavru kedilere direkt inek sütü vermek öldürmeye kadar gidecek zararların önünü açıyormuş..
0
papara iyi gelir ona. et suyu yumşak ekmek. mama işine alıştırmak istemezseniz tabi.
vet bulursanız taurin de alın. arada yumurta da verin. dişleri biraz çıkmışsa bunları yiyecek hale gelmiştir.
aşı, parazit ilacı, kum işleri gibi olaylarınız olacak, korkmayın.
kediciği iyi takip edin. karnı şişerse ovalayın.
kuma pek alışık değilse bile süt dışında besleyeceğiniz için kaka durumu başlayacaktır. kakasını takip edeceksiniz. böyle koklanıp gezinmeye, mıyırdanmaya başlayınca (genelde yemeklerden sonra) tuttuğunuz gibi kuma oturtacaksınız. parmaklarınızla kumu eşeleyebilir veya onun patisini tutup hafifçe eşeletebilirsiniz. gerisini kendi halleder.
biraz annelik edeceksiniz yani.
besleme ve eğitim konusunda.
günde bi kaç kere yemek ister, o yüzden ilgilenin, çok yalnız bırakmayın. yalnız bırakacağınız zaman kısıtlı bir alana bırakın (ufak tuvalet gibi) evi yavaş yavaş tanımasını sağlayın. o odadan diğerine taşımayın. yemek saatlerini aksatmayın.
ay daha ne diyeyim ben
hayırlı olsun
maaşallah
alla nazardan saklasın, analı babalı büyüsün, vatana millete hayırlı olsun.
arada bir de böyle pes bir tonla mouurrk diyin yanına gittiğiniz anda. nerdesin demek oluyür. anaları böyle çağırıyor bebeleri yanına. size koşsun, her yere kucakta gitmesin, ficudu gelişsin. elinizde gereksiz mıncırmayın çünkü sık sık uyuması gerek, uykusunu bölmeyin. uyanınca kaldığı noktadan devam eder, hızlı şarj olurlar gençken. ardınızdan çok baarcaktır miyvmiyvmiyv :P
vet bulursanız taurin de alın. arada yumurta da verin. dişleri biraz çıkmışsa bunları yiyecek hale gelmiştir.
aşı, parazit ilacı, kum işleri gibi olaylarınız olacak, korkmayın.
kediciği iyi takip edin. karnı şişerse ovalayın.
kuma pek alışık değilse bile süt dışında besleyeceğiniz için kaka durumu başlayacaktır. kakasını takip edeceksiniz. böyle koklanıp gezinmeye, mıyırdanmaya başlayınca (genelde yemeklerden sonra) tuttuğunuz gibi kuma oturtacaksınız. parmaklarınızla kumu eşeleyebilir veya onun patisini tutup hafifçe eşeletebilirsiniz. gerisini kendi halleder.
biraz annelik edeceksiniz yani.
besleme ve eğitim konusunda.
günde bi kaç kere yemek ister, o yüzden ilgilenin, çok yalnız bırakmayın. yalnız bırakacağınız zaman kısıtlı bir alana bırakın (ufak tuvalet gibi) evi yavaş yavaş tanımasını sağlayın. o odadan diğerine taşımayın. yemek saatlerini aksatmayın.
ay daha ne diyeyim ben
hayırlı olsun
maaşallah
alla nazardan saklasın, analı babalı büyüsün, vatana millete hayırlı olsun.
arada bir de böyle pes bir tonla mouurrk diyin yanına gittiğiniz anda. nerdesin demek oluyür. anaları böyle çağırıyor bebeleri yanına. size koşsun, her yere kucakta gitmesin, ficudu gelişsin. elinizde gereksiz mıncırmayın çünkü sık sık uyuması gerek, uykusunu bölmeyin. uyanınca kaldığı noktadan devam eder, hızlı şarj olurlar gençken. ardınızdan çok baarcaktır miyvmiyvmiyv :P
0
madagaskar
cvp için şimdiden teşekkürler.
cvp için şimdiden teşekkürler.
0
eski erkek arkadaşımın sonradan bu işi yaptığını öğrenmiştim, o yüzden sistemi anlatayım:
şimdi diyelim sizin 5000tl kk borcunuz var. Bunlar gidiyor, o parayı yatırıyorlar kk hesabınıza. sonra size 7000tl'ye bir mal satmış gibi "gösteriyor" ve kartınızdan taksitle 7000tl çekiyorlar. aradaki 2000 tl kendilerine komisyon, faiz olarak kalıyor. ama sonuçta siz borcunuzu, biraz daha fazla olarak, aylık takside böldürmüş oluyorsunuz(mesela 10 ay 700tl ödemek gibi). Böylece kk gecikme faizi, limit sorunu, kara listeye girme ve benzeri şeylerden kurtuluyorsunuz.
banka da bir nevi tefecilik aslında. o bile öyleyken, bu vatandaşlara da "krizi fırsata dönüştüren" teknolojik tefeci demek yanlış olmaz tabii.
not: oranları kafadan salladım.
şimdi diyelim sizin 5000tl kk borcunuz var. Bunlar gidiyor, o parayı yatırıyorlar kk hesabınıza. sonra size 7000tl'ye bir mal satmış gibi "gösteriyor" ve kartınızdan taksitle 7000tl çekiyorlar. aradaki 2000 tl kendilerine komisyon, faiz olarak kalıyor. ama sonuçta siz borcunuzu, biraz daha fazla olarak, aylık takside böldürmüş oluyorsunuz(mesela 10 ay 700tl ödemek gibi). Böylece kk gecikme faizi, limit sorunu, kara listeye girme ve benzeri şeylerden kurtuluyorsunuz.
banka da bir nevi tefecilik aslında. o bile öyleyken, bu vatandaşlara da "krizi fırsata dönüştüren" teknolojik tefeci demek yanlış olmaz tabii.
not: oranları kafadan salladım.
0
lule
Çocuğunuz varsa, ya da olsa diyelim..... Ya da kardeşinizi falan düşünebilirsiniz.. Bir eğitim merkezine gönderereceksiniz(okul harici),bu kurumda ne tür eğitimler verilsin istersiniz? Seçmek için önceliğiniz ne/neler olur?örn: Satranç, keman vs....
Çocuğunuz varsa, ya da olsa diyelim..... Ya da kardeşinizi falan düşünebilirsiniz.. Bir eğitim merkezine gönderereceksiniz(okul harici),bu kurumda ne tür eğitimler verilsin istersiniz? Seçmek için önceliğiniz ne/neler olur?
örn: Satranç, keman vs....
örn: Satranç, keman vs....
0
müziğin yanında spor ve iyi bir yabancı dil eğitimi şu an aklıma gelenler.
spordan kasıt da jimnastik, yüzme ve basketbol. özellikle jimnastik vücudunu eğitmesi için çok küçük yaşta kesinlikle yapılması gereken bir spor diye düşünüyorum. yüzme de iskeletin düzgün gelişmesi için yararlı olur diye düşünüyorum. basketbol da sevdiğim bir spor:)
spordan kasıt da jimnastik, yüzme ve basketbol. özellikle jimnastik vücudunu eğitmesi için çok küçük yaşta kesinlikle yapılması gereken bir spor diye düşünüyorum. yüzme de iskeletin düzgün gelişmesi için yararlı olur diye düşünüyorum. basketbol da sevdiğim bir spor:)
0
yaratıcı drama, satranç ve bir spor dalı.
yaratıcı drama; çünkü hayalgücünü kullanarak yaratıcılığı teşvik ediyor. Böylece giderek körelmelerini engelliyor.
satranç; çünkü stratejik düşünmesini sağlıyor, olayı üstten görerek bir kaç adım sonrasını planlamayı teşvik ediyor.
spor; çünkü hem gerekli, hem de dalına göre farklı yetenekler kazandırabiliyor.
ayrıca çocugun yeteneğine göre müzik ya da resim de olabilir.
yaratıcı drama; çünkü hayalgücünü kullanarak yaratıcılığı teşvik ediyor. Böylece giderek körelmelerini engelliyor.
satranç; çünkü stratejik düşünmesini sağlıyor, olayı üstten görerek bir kaç adım sonrasını planlamayı teşvik ediyor.
spor; çünkü hem gerekli, hem de dalına göre farklı yetenekler kazandırabiliyor.
ayrıca çocugun yeteneğine göre müzik ya da resim de olabilir.
0
yüzme, basket, tenis, satranç, go, çeşitli müzik aletleri, bilgisayar (ama basit herkesin bildiği şeyler değil de biraz daha yazılımsal olabilir.).
0
satranç, yüzme, müzik, tiyatro, elektronik, geniş anlamda bilim, vs. hangi konuya eğilimi varsa onu çıkarabilecek, bulabilecek ve geliştirebilecek bir yere göndermek isterdim.
ilkokulda bize yaptıkları gibi herkese flüt çalmayı öğretmeye çalıştıkları bir yere değil, sadece futbol ya da basketbol oynatılan bir yere değil.
ilkokulda bize yaptıkları gibi herkese flüt çalmayı öğretmeye çalıştıkları bir yere değil, sadece futbol ya da basketbol oynatılan bir yere değil.
0
müzik ve yabancı dil. ayrıca çocuğun ilgilendiği şeyleri keşfetseler, neye yetenekli olduğunu anlasalar da ona göre davransalar pek şahane olur gerçekten de.
0
Çok güzel fikirler geliyor arkadaşlar. Devam edelim lütfen:)
Peki sizce bu fikirlerinizi gerçek anlamda uygulayabilen bir eğitim merkezine aylık ne kadar ödemeyi kabul edersiniz?
Kim bilir, belki de çoçuğunuz olana kadar böyle bir eğitim merkezi fikri hayata geçirilmiş olur, hem de fikir babalarına da büyük indirim yaparlar:)
Peki sizce bu fikirlerinizi gerçek anlamda uygulayabilen bir eğitim merkezine aylık ne kadar ödemeyi kabul edersiniz?
Kim bilir, belki de çoçuğunuz olana kadar böyle bir eğitim merkezi fikri hayata geçirilmiş olur, hem de fikir babalarına da büyük indirim yaparlar:)
0
kesinlikle muay thai kick box bu tarz bir dovus sanatina yonlendirirdim. kavgaci olmasi acisindan degil, kendine guvenli ve saglikli olmasi acisindan. hayatimda kavga etmemis bir insanim ama bunun insana vermis oldugu guven cok daha baska bir sey.
0
Bir Rus egitmenin gozlemi: Turkiye'de cocuklari yonlendirmeye cok hevesliler ama cok yanlis bi sey yapiyolar, o da her seye cok erken yasta baslatiyolar.
Misal, motor becerileri gelismemis cocugun eline muzik enstrumanini veriyosun, cocuk kendini kabiliyetsiz zannediyor filan. Fazil Say'a kizini soruyolar, muzige ilgisi var mi filan diye, adamin cevabi: "Muzik (varsa) insanin icinden fiskirir." Yani bizim bahsettigimiz cocuk, o tur istisnai bir cocuk degil. Siradan bir cocuktan bahsediyoruz. 11 yasindaki bir cocugun eline gitar vermekle, 14 yasindaki bir cocugun eline gitar vermek arasinda cok fark var mesela.
Bu cocugun Turkiye'de buyuyecegi icin yaris ati fenomenine maruz kalacagini var sayiyor ve makul bir sure kurstur, egitimdir diye ellesilmemesi, arkadaslariyla oyun oynayabilecegi ve agaclari sevebilecegi bir ortamda yetistirilmesi fikrini savunuyorum.
Misal, motor becerileri gelismemis cocugun eline muzik enstrumanini veriyosun, cocuk kendini kabiliyetsiz zannediyor filan. Fazil Say'a kizini soruyolar, muzige ilgisi var mi filan diye, adamin cevabi: "Muzik (varsa) insanin icinden fiskirir." Yani bizim bahsettigimiz cocuk, o tur istisnai bir cocuk degil. Siradan bir cocuktan bahsediyoruz. 11 yasindaki bir cocugun eline gitar vermekle, 14 yasindaki bir cocugun eline gitar vermek arasinda cok fark var mesela.
Bu cocugun Turkiye'de buyuyecegi icin yaris ati fenomenine maruz kalacagini var sayiyor ve makul bir sure kurstur, egitimdir diye ellesilmemesi, arkadaslariyla oyun oynayabilecegi ve agaclari sevebilecegi bir ortamda yetistirilmesi fikrini savunuyorum.
0
yaşa bağlı değişir.
okul öncesi kurumsa dans ve dil,
okul çağıysa müzik ve spor.
fiyat sormuşsunuz piyasa araştırması için sanırım ama gelen öneriler hep farklı tellerden ve gelir durumuna göre çok büyük değişkenlik gösteren olaylar. ben aylık 1000 lira veririm, öbürü çüş sokaktan mı topluyorsun parayı der küfreder yani.
okul öncesi kurumsa dans ve dil,
okul çağıysa müzik ve spor.
fiyat sormuşsunuz piyasa araştırması için sanırım ama gelen öneriler hep farklı tellerden ve gelir durumuna göre çok büyük değişkenlik gösteren olaylar. ben aylık 1000 lira veririm, öbürü çüş sokaktan mı topluyorsun parayı der küfreder yani.
0
yabancı dil eğitimi olurdu benim seçimim. ama bu okuldakinin aksine gramere yönelik değil tamamen konuşma pratiği üzerine bir eğitim veren program olurdu.
0
şunlardan birini veya bir kaçını evladımın yönelimine göre tercih ederdim.
basketbol
yüzme
satranç
yabancı bir dil
drama
basketbol
yüzme
satranç
yabancı bir dil
drama
0
Çocuğunun süpermen olduğunu zannetmeyen anne-babaların yaşadığı bir dünyada, anne babalara "çocuğunuz süpermen" gazı vermeyecek bir kurum olması yeterli. Sonra ortada 100 iq ile durmadan zorlanan, zorlandıkça asabileşen ve öküzleşen çocuklar olmaz mesela.
Bir de çocuğun karakterini anlama konusunda anne babalara destek verebilir. Mesela kıçının üzerine oturamayacak kadar hareketli bir çocuğa piyano öğretmeye çalışmamalı, futbol oynasın o çocuk ne biliim. Çocuğu yarıştırmasın, paylaştırsın. Ufkunu açsın, vizyonunu geliştirsin, play-doh yerine hamuru undan-tuzdan yapsın.
Çok dertliyim be sözlük.
Bir de çocuğun karakterini anlama konusunda anne babalara destek verebilir. Mesela kıçının üzerine oturamayacak kadar hareketli bir çocuğa piyano öğretmeye çalışmamalı, futbol oynasın o çocuk ne biliim. Çocuğu yarıştırmasın, paylaştırsın. Ufkunu açsın, vizyonunu geliştirsin, play-doh yerine hamuru undan-tuzdan yapsın.
Çok dertliyim be sözlük.
0
surprise
Yan yana duran 3 adet toplantı odası için isim önerileriniz?Edit1: İş alanı YazılımEdti2: Direkt iş alanı ile alakalı olması gerekmiyor. Bir firmada yeşil, mavi oda gibi odaları vardı ve ismiyle aynı renk ile boyanmışlardı. Bunun gibi fikirler de olabilir.
Yan yana duran 3 adet toplantı odası için isim önerileriniz?
Edit1: İş alanı Yazılım
Edti2: Direkt iş alanı ile alakalı olması gerekmiyor. Bir firmada yeşil, mavi oda gibi odaları vardı ve ismiyle aynı renk ile boyanmışlardı. Bunun gibi fikirler de olabilir.
Edit1: İş alanı Yazılım
Edti2: Direkt iş alanı ile alakalı olması gerekmiyor. Bir firmada yeşil, mavi oda gibi odaları vardı ve ismiyle aynı renk ile boyanmışlardı. Bunun gibi fikirler de olabilir.
0
3 tane daha oda yapın ya da var olan odaları 2'ye bölün ve: 4 8 15 16 23 42
0
-Meeting Room
-Executive Meeting Room
-Convention Center
ya da
-süt
-bal
-yumurta
ya da
- Virtua
- Rialto
- Simulakra
-Executive Meeting Room
-Convention Center
ya da
-süt
-bal
-yumurta
ya da
- Virtua
- Rialto
- Simulakra
0
cut copy paste, bir yazılım firması için güzel olabilir. :)
onun haricinde, üç silahşörler, athos-porhtos- aramis veya alvin-simon-theodore.
mitolojiden isimler de seçebilirsiniz. sükela olur. :)
not: bizle de paylaşın kararınızı :)
onun haricinde, üç silahşörler, athos-porhtos- aramis veya alvin-simon-theodore.
mitolojiden isimler de seçebilirsiniz. sükela olur. :)
not: bizle de paylaşın kararınızı :)
0
0
sebeklik
Bu haftasonu İstanbul Park'ta yapılacak Formula-1 yarışlarında içeriye fotoğraf makinesi alırlar mı? Daha önceden gidenler Nikon D90 tarzı DSLRlerini içeri sokabildiler mi? Cevap hayırsa, kompakt dijitallerde bir sorun olur mu? Cevaplar için şimdiden teşekkürler...
Bu haftasonu İstanbul Park'ta yapılacak Formula-1 yarışlarında içeriye fotoğraf makinesi alırlar mı? Daha önceden gidenler Nikon D90 tarzı DSLRlerini içeri sokabildiler mi? Cevap hayırsa, kompakt dijitallerde bir sorun olur mu? Cevaplar için şimdiden teşekkürler...
0
Fotoğraf makinesi sorun olmuyor. benim dijital makine ama sonuçta başpka fotoğraf çekenler de çoktu geçen yıl. yarın ben de fotograf çekeceğim bol bol...
0
erich
benim simdi buldugum boff drugstore var reasurans pasajindaymis. baska neler vardir ki?ayrica nasil giderim bu reasurans pasajina?
benim simdi buldugum boff drugstore var reasurans pasajindaymis. baska neler vardir ki?
ayrica nasil giderim bu reasurans pasajina?
ayrica nasil giderim bu reasurans pasajina?
0
nişantaşına gidin, işbankası teşvikiye şubesininden sola içeri girin 100 metre ileride solda.
ayrica bağdat caddesinde telekomun yanında da benzer bir dukkan mevcut.
ayrica bağdat caddesinde telekomun yanında da benzer bir dukkan mevcut.
0
macro market ler satıyor ithal yiyecek içecek. ayrıca istinye park'ın pazar bölümünde de var satan dükkanlar.
0
banuolcay
yurtdisindan 8 kisilik arkadas turu getiricem. taksim ya da sultanahmette 4 yildizli ya da butik otel onerisi olan? istanbulu yansitan bir yer olmasi gerek. :-) tesekkur simdidennot: gezecek gorecek yer onerisi olan varsa ona da coooook acigim
yurtdisindan 8 kisilik arkadas turu getiricem. taksim ya da sultanahmette 4 yildizli ya da butik otel onerisi olan? istanbulu yansitan bir yer olmasi gerek. :-) tesekkur simdiden
not: gezecek gorecek yer onerisi olan varsa ona da coooook acigim
not: gezecek gorecek yer onerisi olan varsa ona da coooook acigim
0
ahırkapıda armada otel var. istanbulu mu bilmem ama osmanlı ve anadolu kültürünü yansıtıyor.
0
www.butikotellerrehberi.com
Hiç düşünmeden Pera Palace Hotel derdim de, restorasyonu devam ediyor. 1 Eylül 2010'da yeniden hayata döndürülecek.
Hiç düşünmeden Pera Palace Hotel derdim de, restorasyonu devam ediyor. 1 Eylül 2010'da yeniden hayata döndürülecek.
0
0
november rain
cevap aslında burada http://twitter.zendesk.com/forums/10711/entries/14023 ama tam olarak anlayamadım. örnekle soruyorum:ahmete mesaj yazıyorum @ahmet naber?şimdi bu mesajı nerelerde kimler görüyor? ahmeti takip eden herkes, beni takip eden herkes?
cevap aslında burada twitter.zendesk.com ama tam olarak anlayamadım. örnekle soruyorum:
ahmete mesaj yazıyorum @ahmet naber?
şimdi bu mesajı nerelerde kimler görüyor? ahmeti takip eden herkes, beni takip eden herkes?
ahmete mesaj yazıyorum @ahmet naber?
şimdi bu mesajı nerelerde kimler görüyor? ahmeti takip eden herkes, beni takip eden herkes?
0
seni takip eden herkes görüyor. ahmet seni takip etmiyorsa @ahmet'e basınca görüyor. ahmet RT yapmadığı sürece ahmet'i takip edenler göremiyor.
0
ahmet görüyor, ahmetle siin ortak takipçileriniz görüyor, sizin takipçileriniz ise ancak sizin twitter sayfanıza girerlerse görüyorlar. yoksa ana sayfalarında yayınlanmıyor diğer tvitler gibi. bununla birlikte arama kısmına @ahmet yazan herkes de görebilir. ahmetin sizinle ortak olmayan takipçileri göremez.
0
sos fistik olsun mu
şimdi bu blueberry(mavi olan) denilen meyvenin tazesini veya kurusunu bizim memlekette bulmak mümkün müdür ?buna yaban mersini diyor insanlar ama yaban mersini deyince resim2'deki kırmızı yemişi gösteriyor bizim aktarlar. hatta sanırım bu kızılcık denilen şey.neyse yani sonuç olarak bu mavi olanında
şimdi bu blueberry(mavi olan) denilen meyvenin tazesini veya kurusunu bizim memlekette bulmak mümkün müdür ?
buna yaban mersini diyor insanlar ama yaban mersini deyince resim2'deki kırmızı yemişi gösteriyor bizim aktarlar. hatta sanırım bu kızılcık denilen şey.
neyse yani sonuç olarak bu mavi olanından bulma şansımız var mı istanbul'da. sanki içi komple çekirdek gibi duruyor ama tadına bakasım var.
buna yaban mersini diyor insanlar ama yaban mersini deyince resim2'deki kırmızı yemişi gösteriyor bizim aktarlar. hatta sanırım bu kızılcık denilen şey.
neyse yani sonuç olarak bu mavi olanından bulma şansımız var mı istanbul'da. sanki içi komple çekirdek gibi duruyor ama tadına bakasım var.
0
Ben de merak ettim, Gedik Flora sitesini buldum: www.gullini.com
Altta nasıl satın alabilirim kısmısı var ve Anadolu Yakası'na ait bir telefon numarası verilmiş.
Altta nasıl satın alabilirim kısmısı var ve Anadolu Yakası'na ait bir telefon numarası verilmiş.
0
en.wikipedia.org
"likapa, ligarba, kaskanaka, çela, morsvi, lifos, çalı çileği, ayı üzümü, çoban üzümü" gibi adlarını vermekte vikipedi.
Likapa diye googleda aratınca çokça sonuç geliyor. Muhtemeln bu adla sorarsanız aktarlara bilgi alabilirsiniz belki.
Ayrıca şöyle bir link bulabildim.
www.karspazari.com
"likapa, ligarba, kaskanaka, çela, morsvi, lifos, çalı çileği, ayı üzümü, çoban üzümü" gibi adlarını vermekte vikipedi.
Likapa diye googleda aratınca çokça sonuç geliyor. Muhtemeln bu adla sorarsanız aktarlara bilgi alabilirsiniz belki.
Ayrıca şöyle bir link bulabildim.
www.karspazari.com
0
ilk resim muhtemelen saçma sapan kurutma yontemleri yuzunden o hale gelen cinsten, en azından istanbuldaki aktarlarda falan öyle. 2.resimdeki haliyle rize'de üretilir, vakti de gelmiştir ya da yakındır. likapa adıyla rize yoresinde bilinir, ordan tazesini sipariş edebilirsiniz, gugıl amcanın yardımıyla.
hehe bu arada ayıların cok sevidği bir yemiştir, rizeyle alakalı bi programda izlemiştim.
hehe bu arada ayıların cok sevidği bir yemiştir, rizeyle alakalı bi programda izlemiştim.
0
istanbulda kuruyemişçilerde yaban mersini denen şey kesinlikle kızılcık yani cranberry. gerçek yaban mersini kurusu istanbulda pek görmedim yurtdışında dried blueberry die bulabilirsin ama kilosu en az 25 dolar a gelir + shipping ki bir bulduğum site tr a shipping yok demişti.
sahibinden.com ve gittigidiyor.com da satan adamlar var.
www.iherb.com
ben netten bu ürünü almıştım, çok güzel, şu an yok ama ilerde belki yine olur. hem ekstra su koyup meyve suyu yapınca çok güzeldi, hem de salatalarda mükemmeldi.
sahibinden.com ve gittigidiyor.com da satan adamlar var.
www.iherb.com
ben netten bu ürünü almıştım, çok güzel, şu an yok ama ilerde belki yine olur. hem ekstra su koyup meyve suyu yapınca çok güzeldi, hem de salatalarda mükemmeldi.
0
İlk fotoğraftaki yaban mersini değil. Büyükşehirde yaşıyorsanız bazı süpermarketlerde bulabilirsiniz. Ankara'da Real'de bulunabilir mesela. İstanbul'da Macrocenter'larda da var. Rize'de reçeli yapılıyor, ama satıldığını görmedim.
100 gramına 25-30 TL istemeleri mümkün.
100 gramına 25-30 TL istemeleri mümkün.
0
istinye park'taki malatya pazarında gördüm ve hatta tattım ben. daha az şekerli ve kilosu oldukça pahalıydı. ama var, bilginiz olsun. :)
0
Dağlarca
Selamlar,Bu mesela bunayanların veya akli melekelerini yitirenlerin oy verme, para mal mülk konularında karar verme yetkisi filan ellerinden alınır ya, onun bir hukuki terimi vardı. Neydi tam olarak, ne kararı çıkıyodu veya neyleri ellerinden alınıyordu? (Cezai ehliyet değil başka bişey sanırım).
Selamlar,
Bu mesela bunayanların veya akli melekelerini yitirenlerin oy verme, para mal mülk konularında karar verme yetkisi filan ellerinden alınır ya, onun bir hukuki terimi vardı. Neydi tam olarak, ne kararı çıkıyodu veya neyleri ellerinden alınıyordu? (Cezai ehliyet değil başka bişey sanırım).
Bu mesela bunayanların veya akli melekelerini yitirenlerin oy verme, para mal mülk konularında karar verme yetkisi filan ellerinden alınır ya, onun bir hukuki terimi vardı. Neydi tam olarak, ne kararı çıkıyodu veya neyleri ellerinden alınıyordu? (Cezai ehliyet değil başka bişey sanırım).
0
kibritsuyu'nun dediği gibi.
(bkz: temyiz kudreti)
(bkz: temyiz kudretinden yoksunluk)
(bkz: ayırt etme gücü)
(bkz: ayırt etme gücünden yoksunluk)
(bkz: ayırt etme gücünden geçici yoksunluk)
örn : MK 13 ( www.mevzuat.gov.tr )
d. Ayırt etme gücü
Madde 13- Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.
III. Fiil ehliyetsizliği
1. Genel olarak
Madde 14- Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.
2. Ayırt etme gücünün bulunmaması
Madde 15- Kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukukî sonuç doğurmaz.
3. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar
Madde 16- Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludurlar.
(bkz: temyiz kudreti)
(bkz: temyiz kudretinden yoksunluk)
(bkz: ayırt etme gücü)
(bkz: ayırt etme gücünden yoksunluk)
(bkz: ayırt etme gücünden geçici yoksunluk)
örn : MK 13 ( www.mevzuat.gov.tr )
d. Ayırt etme gücü
Madde 13- Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.
III. Fiil ehliyetsizliği
1. Genel olarak
Madde 14- Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.
2. Ayırt etme gücünün bulunmaması
Madde 15- Kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukukî sonuç doğurmaz.
3. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar
Madde 16- Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludurlar.
0
vejeteryan vampir
henüz izlememiş olanlar görmesin diye ilk satırları boş dolduruyorum. ama izlemeyenler de muhakkak izlesin, tavsiye ederim..............................................ŞİMDİ:son sahnede, davus, hypatia'yı boğarken ona aynı zamanda tecavüz ediyor mu, etmiyor mu? bu sorunun cevabı insana dair bir sonu
henüz izlememiş olanlar görmesin diye ilk satırları boş dolduruyorum. ama izlemeyenler de muhakkak izlesin, tavsiye ederim.
...............
...............
...............
ŞİMDİ:
son sahnede, davus, hypatia'yı boğarken ona aynı zamanda tecavüz ediyor mu, etmiyor mu? bu sorunun cevabı insana dair bir sonuç çıkaracak olmamdan ötürü çok önemli. bu nedenle ciddi cevap vermenizi rica ederimm :)
...............
...............
...............
ŞİMDİ:
son sahnede, davus, hypatia'yı boğarken ona aynı zamanda tecavüz ediyor mu, etmiyor mu? bu sorunun cevabı insana dair bir sonuç çıkaracak olmamdan ötürü çok önemli. bu nedenle ciddi cevap vermenizi rica ederimm :)
0
bence etmiyor, sevdiği kadının sadece ayağına dokunmaktan bile mutlu olan bi adam vardı orda bana göre. sonrasında olaylar, şartlar, küçük düşürülmüşlük vs. gereği şerefsizin teki olması içindeki insanlığın tamamen öldüğünü de göstermez sanki, çok mu naifim yoksa :)
0
ama zaten daha önce teşebbüs etti-sonradan pişman olmuş olsa da. ama o son sahnede sanki tecavüz de ediyor gibiydi... etmiş olmasın ya, lütfen.. :(
(gerçi gerçek hayatta sanırım hypatia derisi istiridye kabuklarıyla soyulmak suretiyle işkence edilerek öldürülmüş..)
(gerçi gerçek hayatta sanırım hypatia derisi istiridye kabuklarıyla soyulmak suretiyle işkence edilerek öldürülmüş..)
0
sahneyı tekrar izledim, yok ya tecavüzle uzaktan yakından alakası yok bence hala.
sonucta canından cok sevdiğin bi insanı öldürüyosun kendi ellerinle ve kimseye farkettirmeden. çok zordur yani adam için böle bir durum. o esnada bi de uçkur düşünceğini sanmıyorum. hatta bi anlamda adam kendini de öldürüyo orda içten içe. gözlerinin önünden film şeridi geçen anlar kadına olan sevgisini belirtmesinin yanı sıra belki buna da işaret ediyodur. (benim yorumlamam tabi bu) ayrıca kadın son anda eklips görerek son derece mutlu bir kadın olarak öldü kalbinin temizliğiyle, zaten kendisi daha önce bu durumu foreshadow etmişti "bana da böyle nasip olur inşallah" diyerek. bu yüzden o an herhangi bi saldırıya uğramış olsaydı o kadar huzur içinde gözlerini kapayamazdı bence.
önceki tesebbüsü de tecavüz girişimi olarak görülsede sanmıyorum ki yine o kadar aşkla bağlı olduğu kadına gerçekten zarar vermek istesin. muhtemelen yılların ezikliğini falan üstünden atmak istedi bak ben de güçlüyüm artık vs. düşüncesiyle.
sonucta canından cok sevdiğin bi insanı öldürüyosun kendi ellerinle ve kimseye farkettirmeden. çok zordur yani adam için böle bir durum. o esnada bi de uçkur düşünceğini sanmıyorum. hatta bi anlamda adam kendini de öldürüyo orda içten içe. gözlerinin önünden film şeridi geçen anlar kadına olan sevgisini belirtmesinin yanı sıra belki buna da işaret ediyodur. (benim yorumlamam tabi bu) ayrıca kadın son anda eklips görerek son derece mutlu bir kadın olarak öldü kalbinin temizliğiyle, zaten kendisi daha önce bu durumu foreshadow etmişti "bana da böyle nasip olur inşallah" diyerek. bu yüzden o an herhangi bi saldırıya uğramış olsaydı o kadar huzur içinde gözlerini kapayamazdı bence.
önceki tesebbüsü de tecavüz girişimi olarak görülsede sanmıyorum ki yine o kadar aşkla bağlı olduğu kadına gerçekten zarar vermek istesin. muhtemelen yılların ezikliğini falan üstünden atmak istedi bak ben de güçlüyüm artık vs. düşüncesiyle.
0
lucy in the sky with diamonds
Çok umutsuzum lan. Dileklerimin gerçek olup olmicanı örenmem gerekiyo. Şöyle çok memnun kaldığınız, "valla her dediği çıktı" dediğiniz iyi bi falcı var mı? Ama öyle kahve falı falan seviyesinde arıyorum, öyle trilyonlar dökücek bütcem de yok. (İstanbul'dayım bu arada)
Çok umutsuzum lan. Dileklerimin gerçek olup olmicanı örenmem gerekiyo. Şöyle çok memnun kaldığınız, "valla her dediği çıktı" dediğiniz iyi bi falcı var mı? Ama öyle kahve falı falan seviyesinde arıyorum, öyle trilyonlar dökücek bütcem de yok. (İstanbul'dayım bu arada)
0
şehir olarak nerdesiniz?
bu arada sizin niyetinize kahve içip kapattım. şimdi gördüğüme göre, dilekleriniz gerçek olacak. hem de hepsi. biraz zaman alabilir ama sabırlı olmalısınız.
umut etmeye devam ;)
bu arada sizin niyetinize kahve içip kapattım. şimdi gördüğüme göre, dilekleriniz gerçek olacak. hem de hepsi. biraz zaman alabilir ama sabırlı olmalısınız.
umut etmeye devam ;)
0
istanbulda bilinen en iyi yerlerden birisi -etipufkakaolu- nun dedigi cafe cok dogru ustelik ucuz.
kesinlikle ben de tavsiye ediyorum emre yi.
kesinlikle ben de tavsiye ediyorum emre yi.
0
kibritsuyu
edit: sorunun tamamını, ve hatta cevapları ve benim cevaplara verdiğim cevapları okumaya üşenecek adam direkt atlasın bu soruyu, cevap falan vermesin. arkadaş dün süpermarketin önünde koli içinde ayakkabı satıyorlardı. adidas ve nike çakması ayakkabılar. çok ucuz. marka takıntım falan yoktur. adidas
edit: sorunun tamamını, ve hatta cevapları ve benim cevaplara verdiğim cevapları okumaya üşenecek adam direkt atlasın bu soruyu, cevap falan vermesin.
arkadaş dün süpermarketin önünde koli içinde ayakkabı satıyorlardı. adidas ve nike çakması ayakkabılar. çok ucuz. marka takıntım falan yoktur. adidas olsun nike olsun demem, alır giyerim. ama ulan deli oluyorum, niye illa ki adidas'a nike'a benzetmeye çalışıyorsunuz ulan? adidas çakması olanın yanında 4 tane çizgi var. arka topuk tarafında nükleer madde yemiş gibi dört kafalı adidas logosu var. nike çakması olanın üstünde kocaman NİXE yazıyor. logonun da bir yerine çentik koymuşlar.
arkadaşım bu ayakkabıyı "görenler adidas zannetsin, nike zannetsin" diye alan adamın arkadaş çevresi, hatta bırak arkadaş çevresini, gören herhangi birinin "oo adidas, oo nike" demeyeceği kadar bariz bir gerzeklik. yapmayın etmeyin lan. ha illa adidas nike çakması yapacaksan koy adidas logosunun aslını, koy, üç çizgiyi, yaz üstüne adidas diye nike diye. ha ama yok bana dva açarlar öttürürler, inletirler diyorsan HİÇBİR ŞEY KOYMA BİLADER. mwecbur musun nike'a benzetincem diye üstüne nixe yazıp nike'a hiç benzemeyen 100 kilometreden anlaşılır çakmalar yapmaya? mecbur musun o ayakkabıların yanına dört tane çizgi çekmeye? çekme kardeşim çizgisiz olsun, düz olsun. başka şekil koy, kendi markanı yok. hiç marka koyma no name olarak sat. ama yapma şöyle şeyler.
kim alıyor abicim bunları? niye böyle üretiyorlar biri açıklasın bana. adidas diye, nike diye alınacak şeyler değil. markaya önem verenin, gördüğü anda götüyle güleceği çakmalar. markaya önem vermeyen adam için ise hiçbir şey yazmayan dümdüz ayakkabı olsa da olur. sırf bu yüzden almadım, almayacağım.
arkadaş dün süpermarketin önünde koli içinde ayakkabı satıyorlardı. adidas ve nike çakması ayakkabılar. çok ucuz. marka takıntım falan yoktur. adidas olsun nike olsun demem, alır giyerim. ama ulan deli oluyorum, niye illa ki adidas'a nike'a benzetmeye çalışıyorsunuz ulan? adidas çakması olanın yanında 4 tane çizgi var. arka topuk tarafında nükleer madde yemiş gibi dört kafalı adidas logosu var. nike çakması olanın üstünde kocaman NİXE yazıyor. logonun da bir yerine çentik koymuşlar.
arkadaşım bu ayakkabıyı "görenler adidas zannetsin, nike zannetsin" diye alan adamın arkadaş çevresi, hatta bırak arkadaş çevresini, gören herhangi birinin "oo adidas, oo nike" demeyeceği kadar bariz bir gerzeklik. yapmayın etmeyin lan. ha illa adidas nike çakması yapacaksan koy adidas logosunun aslını, koy, üç çizgiyi, yaz üstüne adidas diye nike diye. ha ama yok bana dva açarlar öttürürler, inletirler diyorsan HİÇBİR ŞEY KOYMA BİLADER. mwecbur musun nike'a benzetincem diye üstüne nixe yazıp nike'a hiç benzemeyen 100 kilometreden anlaşılır çakmalar yapmaya? mecbur musun o ayakkabıların yanına dört tane çizgi çekmeye? çekme kardeşim çizgisiz olsun, düz olsun. başka şekil koy, kendi markanı yok. hiç marka koyma no name olarak sat. ama yapma şöyle şeyler.
kim alıyor abicim bunları? niye böyle üretiyorlar biri açıklasın bana. adidas diye, nike diye alınacak şeyler değil. markaya önem verenin, gördüğü anda götüyle güleceği çakmalar. markaya önem vermeyen adam için ise hiçbir şey yazmayan dümdüz ayakkabı olsa da olur. sırf bu yüzden almadım, almayacağım.
0
ben de sinir oluyorum bu duruma ama her tarafta bunlardan olduguna göre alan da birileri olmalı ne mantıkla alırlar bilmem. ben de marka aşagı marka yukarı diyen bi adam değilim ama gidipte bu ayakkabıları almam ya parasını verir orjinalini alırım ya da bilindik bilinmedik bi şeyler alırım.
0
@cosmicstring
hayır işte ona binenler almıyor. bir şeyi benzetirsin, çakmasını yaparsın, paran orijinaline yetmiyordur, kendi çapında benzerini yapar, satın alırsın. bu araba gayet orijinal. adam benzetmiş. eyvallah. ama çıkıp şunun üstünde "lamborkhini" diye marka koyarsa herkes götüyle güler. adamın lamborghini taklit etme iddiası falan yok ki. modifikasyonui kapıları mapıları benzetmiş ama yine şahin diye, ya da herhangi bir marka diye kullanıyor. "lamborghini'ye benzettim" diyip üstüne de dava açılmasın diye tek harfini değiştirip marka koymamış ki.
hayır işte ona binenler almıyor. bir şeyi benzetirsin, çakmasını yaparsın, paran orijinaline yetmiyordur, kendi çapında benzerini yapar, satın alırsın. bu araba gayet orijinal. adam benzetmiş. eyvallah. ama çıkıp şunun üstünde "lamborkhini" diye marka koyarsa herkes götüyle güler. adamın lamborghini taklit etme iddiası falan yok ki. modifikasyonui kapıları mapıları benzetmiş ama yine şahin diye, ya da herhangi bir marka diye kullanıyor. "lamborghini'ye benzettim" diyip üstüne de dava açılmasın diye tek harfini değiştirip marka koymamış ki.
0
"kim alıyor bunları?" sorusuna, istanbul'un varoş bir semtinde öğretmenlik yapan biri olarak rahatlıkla cevap verebilirim: %50, orijinal ayakkabı giyen arkadaşlarına özenenler; %50, ekonomik gücü buna yetenler...
varoş semtler için gayet normal bir durum zaten bu... istanbul genelinde nasıl bi talep var bilemiyorum.
varoş semtler için gayet normal bir durum zaten bu... istanbul genelinde nasıl bi talep var bilemiyorum.
0
ekonomik gücü buna yetenler üstünde abibas, nixe falan gibi çakma markalar yazmasa da alırlar. onları kapsam dışı tutalım. zira ben de ekonomik durumum yetse bile ucuz olsun diye gidip bu ayakkabıları alırım.
peki orijinal giyen arkadaşlarına özenenleri, böyle çakma olduğu bas bas bağıran ayakkabılar tatmin ediyor mu? orijinalini giyen arkadaşlarına daha çok mahcup edici bir şey değil mi? orijinalini giyen, özenen kişinin ayağında abibas, nixe diye markaları görünce dalga geçmez mi?
sonuç olarak her ikisi için de markasız üretmek ya da illa çakma yapılacaksa, çakmanın üstüne de adam gibi üç çizgi çizip adidas yazmak, nike yazmak, tam benzetmek daha iyi değil mi?
peki orijinal giyen arkadaşlarına özenenleri, böyle çakma olduğu bas bas bağıran ayakkabılar tatmin ediyor mu? orijinalini giyen arkadaşlarına daha çok mahcup edici bir şey değil mi? orijinalini giyen, özenen kişinin ayağında abibas, nixe diye markaları görünce dalga geçmez mi?
sonuç olarak her ikisi için de markasız üretmek ya da illa çakma yapılacaksa, çakmanın üstüne de adam gibi üç çizgi çizip adidas yazmak, nike yazmak, tam benzetmek daha iyi değil mi?
0
90 ların başında daha bu çakmacılık sektöründekiler bunlar imitasyon falan demezken pazarda satılıyordu mesela adidas taklidi adidaş vardı sadece o değil direk kendi adıyla yapıp pazarda satıyorlardı. daha disel gap falan bilinmezken memlekette , diesel ve gap satılıyordu semt pazarlarında. bunlar da sanırım aynı düşünceyle yapılıyor bilmeyen aileler çocuklar için falan.
0
Marka koymuyor (arka camdaki California plakalarını saymıyorum) ama özeniyor ve elindeki imkanlar dahilinde kendi Lamborcini'sini yaşıyor. Nixe'leri alanlar da bu özenme sebebiyle (ve kendi mekap ayakkabısını daha ucuza modifiye edemeyeceği için) çakma markalara yöneliyorlar. Nike giymeye yaklaşabileceği en üst nokta bu çünkü adamların/kadınların.
0
alanlar marka takıntısı ile almıyor bence. marka takıntısı olsa ne yapıp ne edip gidip markayı alır. yemek yiyecek parası olmayıp da lacoste giyen adamlar sürüyle..
marka takıntısında ziyade mesele dendiği gibi ekonomik. insanların aklını çelen şey adidas ve nike'ın kalitesi, çakmaların da öyle olabileceğini düşünüyorlar. "aa bak aynı adidas hatta fazladan bir çizgisi bile var". marka takıntısı yoksa, sıradan ucuz bir ayakkabı alınacağına adidas ve nike'a benzer bir ayakkabı almak bu açıdan mantıklı olabilir. birebir aynı mı bilmiyorum da, ayağa oturması, rahatlığı felan benziyodur diye bir düşünce ile hareket ediliyodur.
bence de saçma tabi.
marka takıntısında ziyade mesele dendiği gibi ekonomik. insanların aklını çelen şey adidas ve nike'ın kalitesi, çakmaların da öyle olabileceğini düşünüyorlar. "aa bak aynı adidas hatta fazladan bir çizgisi bile var". marka takıntısı yoksa, sıradan ucuz bir ayakkabı alınacağına adidas ve nike'a benzer bir ayakkabı almak bu açıdan mantıklı olabilir. birebir aynı mı bilmiyorum da, ayağa oturması, rahatlığı felan benziyodur diye bir düşünce ile hareket ediliyodur.
bence de saçma tabi.
0
bütün sorunlar haloldu garibanın nixesine adedasına mı geldi sıra yapmayın etmeyin arkadaşım. bırakın gelsinler bırakın giysinler. herkesin bir buçuk milyarlık alberto guardiani alacak parası yok ya. yolda görsen mahallenin muhtarı, tekel bayi sahibi recep abi diyebilceğin adamlar gidiyor iki milyarlık ayakkabı alıyorda bir boka yarıyor mu?
0
soruyu yarım yamalak okuyup, belki de hiç okumayıp, kendi anladığı gibi cevap verenler... ne sormak istediğimi anlayan anlıyor, doğru düzgün cevap veriyor. gayet anlaşılır yazdım. cevaplar ve cevaplara verdiğim cevaplar da destekliyor. önce okumaya inanın. doğru düzgün okumayıp, sorulmak isteneni anlamıyorsanız cevap vermeyin. net.
0
çünkü ben burda doğru düzgün okuyup anlamayan cevap yazmasın diye boşuna götümü yırtıyorum. çünkü ben embesilin önde gideni bayrak sallayanıyım.
peki o zaman şunu söyle sevgili süperzeka arkadaşım. o parası olmayan dediğin, gariban dediğin (ki kendimi de koıydum en başta bu gruba) niye illa üstünde abibas, nixe yazan ayakkabıyı tercih ediyor? yazısız, düz olsa olmuyor mu aynı ayakkabı? niye illa gudik markalısını alıyor da düzünü almıyor, üretici de bu yüzden düz üretmiyor da gudik markalı üretiyor? anladın mı, okuyabildin? heceleyerek de yazayım mı anlamadıysan? çevir kafanı bir daha oku soruyu. senden önceki cevapları da oku. onlara yazdığım cevapları da oku. oku.
peki o zaman şunu söyle sevgili süperzeka arkadaşım. o parası olmayan dediğin, gariban dediğin (ki kendimi de koıydum en başta bu gruba) niye illa üstünde abibas, nixe yazan ayakkabıyı tercih ediyor? yazısız, düz olsa olmuyor mu aynı ayakkabı? niye illa gudik markalısını alıyor da düzünü almıyor, üretici de bu yüzden düz üretmiyor da gudik markalı üretiyor? anladın mı, okuyabildin? heceleyerek de yazayım mı anlamadıysan? çevir kafanı bir daha oku soruyu. senden önceki cevapları da oku. onlara yazdığım cevapları da oku. oku.
0
Yahu tercih meselesi diye bir şey var o sana niye adidas giyiyorsun diye soruyormu ki sen ona neden çakma giyiyor diye hesap soruyorsun !
Ayrıca insanların kişisel tercihi "sebebi her ne olursa olsun" kimseyi ilgilendirmez.
Belki çakma seviyor belki canı öyle giymek istiyor..
Sana dokunan ne senin canını sıkan ne?
Ha tüm derdin bitti milletin çakma ayakkabısına takıldın öylemi..
Birisi embesil mi dedi?
Ayrıca insanların kişisel tercihi "sebebi her ne olursa olsun" kimseyi ilgilendirmez.
Belki çakma seviyor belki canı öyle giymek istiyor..
Sana dokunan ne senin canını sıkan ne?
Ha tüm derdin bitti milletin çakma ayakkabısına takıldın öylemi..
Birisi embesil mi dedi?
0
o "çakma"nın ve çakmalığın farklı bir albenisi var. üzerinde dahan gibi abidas nilce a. ficth yazan şeyleri giymek ayrı bir varoluş demekki.
0
Ha bu arada neden düz üretilmiyo demişsin ;
Bunlar arz talep meselesi demekki o embesiller senin gibi süper zekalardan daha çoklar..
Bunun için yapabileceğin tek şey sadece böyle yakınmak olacaktır
Ki buda kanımca nafile bir çaba olacaktır..
;)
Bunlar arz talep meselesi demekki o embesiller senin gibi süper zekalardan daha çoklar..
Bunun için yapabileceğin tek şey sadece böyle yakınmak olacaktır
Ki buda kanımca nafile bir çaba olacaktır..
;)
0
apaçiler alıyor onları, abercrombie pantolunun altına oldukça yakışıyor. ayrıcana lütfen aziz kedi'nin yaptığı gibi fakir edebiyatı yapmayalım be abi, bu biraz da bakış açısıyla alakalı, şimdi bu devirde vcd izleyen adamla dalga geçsek onun parası ancak vcdye yetiyor diye de mi savunacaksınız? ekonomik gücün zayıf olması bu ayakkabılara giymeye bahane olamaz bence.
0
piyasada bu yüzden sadece iki çeşit ürün kalmış, orijinaller ve çakmalar, başka hiçbir şey bulmak mümkün değil, ucuzlar naylon pahalılar deri olsa çok pahalı, bu ülkenin kendi sermayesi nerede bilmiyorum.
0
ay onca yazıdan sonra hala "sen adidas giyiyorsun o da çakma giyiyor sana ne tercih meselesi, o sana soruyor mu, belki parası yok" dememiş mi bir de. sanki ben "orijinal duruken niye çakmasını giyiyor insanlar" demişim gibi.
he canım, he bebeğim tercih meselesi. ben de zaten sabahtan beri insanların neden çakma giydiğini sorguluyorum, maddi durumlarını eleştiriyorum. tövbe yarabbim yahu.
ya anlamaya çalış, ya git başkasının sorusunu sabote et. ben anlayan abilerinle tartışıyorum bu konuyu. oku bak, senin dışında herkes doğru anladı, cevap veriyor. tanında nike işaretine benzeyen işaretli cevapları okuyacaksın.
"arz talep meselesi demek ki" demişsin. bravo. süper tespit yapmışsın. ama zaten sorunun niye arz talebin bu şekilde geliştiği ile ilgili olduğunu anlamamışsın. oysa ki ta en başta yazıyor bu.
saygılarımla.
he canım, he bebeğim tercih meselesi. ben de zaten sabahtan beri insanların neden çakma giydiğini sorguluyorum, maddi durumlarını eleştiriyorum. tövbe yarabbim yahu.
ya anlamaya çalış, ya git başkasının sorusunu sabote et. ben anlayan abilerinle tartışıyorum bu konuyu. oku bak, senin dışında herkes doğru anladı, cevap veriyor. tanında nike işaretine benzeyen işaretli cevapları okuyacaksın.
"arz talep meselesi demek ki" demişsin. bravo. süper tespit yapmışsın. ama zaten sorunun niye arz talebin bu şekilde geliştiği ile ilgili olduğunu anlamamışsın. oysa ki ta en başta yazıyor bu.
saygılarımla.
0
Siz ayakkabıların, düz yapılması yerine markaların çakmasının yapılmasını eleştirmedinizmi?
Sıkıntınız bu yönde değilmiydi?
E ben de dedim ki bunlar arztalep meselesi cicim!
İsteniyor ki yapılıyor e yapılıyor ki isteniyor
Bunların nedenleri de uzaaarr giderr o yüzden bence siz sizinle aynı fikirde değiliz diye bize kızmayın..
Madem böyle sosyal bir platforma bir konu açtınız her kişiden cevap alacaksınız..
E madem sizinle aynı fikirde olmayanlara tahammülünüz yok bi zahmet konu başlığında bunu belirtiniz ki bizde size yazmayıverelim bir zahmet!
Abilerinize selam!
Editasyon:
"arz talep meselesi demek ki" demişsin. bravo. süper tespit yapmışsın. ama zaten sorunun niye arz talebin bu şekilde geliştiği ile ilgili olduğunu anlamamışsın. oysa ki ta en başta yazıyor bu"
Bence sen de arz ve talebin niye bu yönde geliştiğini anlamaya çalışma..
Burası Türkiye.. ;)
Bazı şeyleri anlamak çok zor olabilir bazen..
Mesela İsmail Yeka gibi..
Ne kadar sorgularsan sorgula bir sonuça varamazsın..
Sıkıntınız bu yönde değilmiydi?
E ben de dedim ki bunlar arztalep meselesi cicim!
İsteniyor ki yapılıyor e yapılıyor ki isteniyor
Bunların nedenleri de uzaaarr giderr o yüzden bence siz sizinle aynı fikirde değiliz diye bize kızmayın..
Madem böyle sosyal bir platforma bir konu açtınız her kişiden cevap alacaksınız..
E madem sizinle aynı fikirde olmayanlara tahammülünüz yok bi zahmet konu başlığında bunu belirtiniz ki bizde size yazmayıverelim bir zahmet!
Abilerinize selam!
Editasyon:
"arz talep meselesi demek ki" demişsin. bravo. süper tespit yapmışsın. ama zaten sorunun niye arz talebin bu şekilde geliştiği ile ilgili olduğunu anlamamışsın. oysa ki ta en başta yazıyor bu"
Bence sen de arz ve talebin niye bu yönde geliştiğini anlamaya çalışma..
Burası Türkiye.. ;)
Bazı şeyleri anlamak çok zor olabilir bazen..
Mesela İsmail Yeka gibi..
Ne kadar sorgularsan sorgula bir sonuça varamazsın..
0
sen benim tartışmaya açtığım konuyla tamamen alakasız cevaplar veriyorsun. evet aynen "niye düz yapılmıyor da bas bas bağıran çakmalar yapılıyor, ikisi de aynı derecede ucuz olduğu halde insanlar düzü yerine niye bunları tercih ediyor" diye sordum, sen dedin ki "orijinalini giyemeyen parası olmayanlar alıyor onu. herkes sen gibi adidas giyemiyor. niye çakma giyenden hesap soruyorsun" dedin mi bunu demedin mi. aha yazıyor orada. şimdi benim sorduğumla bu cevabın ne alakası var sen söyle. kime hesap sormuşum onu da söyle. orijinalle çakmanın kıyaslamasnı mı yapmışım? çakma giyeni mi aşağılamışım ki "parası olmayan alıyor sana ne" gibi cevaplar veriyorsun?
ha dersin ki arz talep meselesi, ona eyvallah. zaten soru da bu. arz talep meselesi ama niye arz talep o şekilde gelişiyor diye. üstünde çakma marka yazan, niye düze göre tercih ediliyor. mesele ekonomik durumsa düzü de aynı şekilde ucuz. niye çakma markalı? buna cevap verebiliyorsan buyur ver. her türlü fikre açığım. bak kimi demiş "ben de uyuz oluyorum", kimi demiş "nike giymeye en çık yaklaşılan nokta o", kimi demiş "çakmanın çakma markasının ayrı albenisi var". bakın ne güzel cevaplar bunlar. tam almak istediğim gibi. niyesini söylüyorlar. alakasız şekilde "onların parası yok ondan çakma alıyorlar, sana ne onlar seni sorguluyor mu" ya da "arz talep meselesi, sebebi çok sorgulama" gibi cevaplar vermiyorlar. sorgulamayıp boş boş beklersek elbet cevap bulamayız. sorgularsak bir şeylerin cevabını alabiliriz. ufkumuz genişler. bu okulları bize bunun için okutuyorlar. "boşver salla gitsin türkiye'de olur öyle" demek için değil.
ha dersin ki arz talep meselesi, ona eyvallah. zaten soru da bu. arz talep meselesi ama niye arz talep o şekilde gelişiyor diye. üstünde çakma marka yazan, niye düze göre tercih ediliyor. mesele ekonomik durumsa düzü de aynı şekilde ucuz. niye çakma markalı? buna cevap verebiliyorsan buyur ver. her türlü fikre açığım. bak kimi demiş "ben de uyuz oluyorum", kimi demiş "nike giymeye en çık yaklaşılan nokta o", kimi demiş "çakmanın çakma markasının ayrı albenisi var". bakın ne güzel cevaplar bunlar. tam almak istediğim gibi. niyesini söylüyorlar. alakasız şekilde "onların parası yok ondan çakma alıyorlar, sana ne onlar seni sorguluyor mu" ya da "arz talep meselesi, sebebi çok sorgulama" gibi cevaplar vermiyorlar. sorgulamayıp boş boş beklersek elbet cevap bulamayız. sorgularsak bir şeylerin cevabını alabiliriz. ufkumuz genişler. bu okulları bize bunun için okutuyorlar. "boşver salla gitsin türkiye'de olur öyle" demek için değil.
0
Elbette ki sor elbette ki uzun uzuuuun tartış hatta fikirlerini söyleyenleri de azarla! ama lütfen bana çakma ayakkabı ve ismayil yeka oluşumuna engel olabileceğini söyleme (:
e dolayısıyla okullarda bununla ilgili birşey yapamaz sanırım..
Zira bahsettiğimiz insan da lise mezunu bir insandır..
Her neyse konumuz insan değildi ayakkabıydı değil mi?
Bu konuya çok specific bi yaklaşımda bulunup konuyu okula bağladığınız içinde sizi ayrıca tebrik ederim...
bu arada "almak istediğim gibi cevaplar" demişsiniz..
sizin almak istediğiniz cevapları vermek zorundamıyım ?
Değilim?
Sizde benimle aynı fikirde olmak zorunda mısınız?
Değilsiniz..
Sonuç itibariyle herkes kendi fikrini beyan eder..
E güzel de eder ama değil mi?
İnsan olmanın incelikleri...
e dolayısıyla okullarda bununla ilgili birşey yapamaz sanırım..
Zira bahsettiğimiz insan da lise mezunu bir insandır..
Her neyse konumuz insan değildi ayakkabıydı değil mi?
Bu konuya çok specific bi yaklaşımda bulunup konuyu okula bağladığınız içinde sizi ayrıca tebrik ederim...
bu arada "almak istediğim gibi cevaplar" demişsiniz..
sizin almak istediğiniz cevapları vermek zorundamıyım ?
Değilim?
Sizde benimle aynı fikirde olmak zorunda mısınız?
Değilsiniz..
Sonuç itibariyle herkes kendi fikrini beyan eder..
E güzel de eder ama değil mi?
İnsan olmanın incelikleri...
0
almak istediğim cevaplar derken soruma cevap olan cevapları kast ediyorum. cevap olmayan alakasız cevapları değil. soruma cevap olmak şartıyla isteyen istediğini söyler. kendi okuduğum okuldan bahsediyorum, böyle şeyleri okullu eğitimli insanlar tartışır, sonuca ulaşır diyorum, ayakkabıyı giyen lise mezunu diyorsun.
ben bu kadar zor anlayan birini daha görmedim. meşhur sekreterim de dahil. yoruldum, artık cevap yazmayacağım. istersen anama küfret yine cevap yazmayacağım, zira ne kadar yazsam da anlamıyorsun.
ben bu kadar zor anlayan birini daha görmedim. meşhur sekreterim de dahil. yoruldum, artık cevap yazmayacağım. istersen anama küfret yine cevap yazmayacağım, zira ne kadar yazsam da anlamıyorsun.
0
Ayakkabıyı giyen değil ismayil yeka lise mezunu :)
anlayamadın galiba :D
neyse tamam tamam ben de sustum hadi iyisin ;)
anlayamadın galiba :D
neyse tamam tamam ben de sustum hadi iyisin ;)
0
boncuk gozlu toyota corolla vs. mercedes gibi bir sey bu ya da cin mali iphone muadili kullanmak gibi.. mercedes almaya paran yetmiyorsa ancak tasarimini begeniyorsan en yakin/makul alternatife yoneliyorsun. adidas superstari begeniyorsan ancak bir ayakkabiya 150 lira veremem diyorsan pazardan ayni sekle semale sahip 20 liraya abidas aliyorsun. eh bir superstarin da cizgileri olmazsa zaten o superstar olmuyor, stan smith'e yakinsiyor, cakma urunlerdeyse amac orijinale en cok benzetebilmek.
0
Benim başıma şöyle bişiy geldi: Kılık kıyafet satan biyerin broşürleri dağıtılıyordu, pek bişiye benzemeyebilir ama bakalım diye girmiştik, hani pazar gezer gibi. Oradan bir-iki kazak, bir bere aldım ve açık kahverengi, çok tatlı bir çift spor ayakkabı gördüm, giydim, oldu, ben de aldım. Dünyadan bihaber değilim ama gerçekten yandaki dediğiniz çizgileri dikkate bile almamıştım, Nike, Adidas ve Reebok filan da giydiğim ve görsel bir tembelliğim olmadığı halde aklıma ne Adidas gelmişti, ne de bunlarda dört çizgi olup taklit yapıldığı. Herhangi bir yazısı da yoktu. Takip eden günlerde bir arkadaşım "Salak bunlar Adidas değil lan, taklit!" filan dedi, bayağı şaşırdım, şaşırdığım şey ise Adidas'a benzer birşey almaya meyilli olduğum sanılmasıydı, hem de beni iyi tanıyan biri tarafından.
Bu örnek belki tek istisna da olabilir ama anlatayım dedim işte.
Bu örnek belki tek istisna da olabilir ama anlatayım dedim işte.
0
@uyuklayankedi: bahsetmek istediğim tam olarak da bu işte. ama niyeyse bazı insanlar bir türlü anlamadı bunu demek istediğimi.
ucuz ayakkabı almaya gücü yetenlerin, veya gücü adidas'a nike'a yetse bile ucuz ayakkabı alıp giymek isteyenlerin, "ahaha çakma almış salak" laflarına maruz kalmalarına, kalacak olmalarına bozuluyorum. zira bu ayakkabılar orijinalden başka giymeyen marka hastalarına "ahaha" dedirtir. her gören çakma olduğunu, adidas, nike çakması olduğunu anlar. marka göstermek isteyenleri, buna özenenleri bile ttmin etmez diye düşünüyorum. ama üstünde hiçbir yazı olmayan aynı model bir ayakkabı, aynı fiyat olmakla birlikte, "çakma" iddiası ve gubik marka taşımadığı için herkes tarafından rahatça giyilebilir, kimse de "ahaha çakma almış mal" demez.
eşim 15 liraya ayakkabı almış nerden almışsa. çok da şık, çok da rahat. orasında burasında marka yazmıyor. no name bir ayakabı. şahane. çok beğendim. kendisi de beğendi.
ama şimdi şu ayakkabının üstünde "nixe" yazsaydı, "aibbas" yazsaydı, bütün öğrencileri (ki tiki dershanesi öğrencisi, hepsi ergen yaşlarda) "ahaha x hocanın ayakkabılarına bak çakma nike giymiş puhaha" derdi. şimdi? kimse bir şey demiyor, diyemiyor o şahane 15 liralık ayakkabıya. çünkü bir şeyi taklit etme iddiası yok. mis gibi değil mi?
ucuz ayakkabı almaya gücü yetenlerin, veya gücü adidas'a nike'a yetse bile ucuz ayakkabı alıp giymek isteyenlerin, "ahaha çakma almış salak" laflarına maruz kalmalarına, kalacak olmalarına bozuluyorum. zira bu ayakkabılar orijinalden başka giymeyen marka hastalarına "ahaha" dedirtir. her gören çakma olduğunu, adidas, nike çakması olduğunu anlar. marka göstermek isteyenleri, buna özenenleri bile ttmin etmez diye düşünüyorum. ama üstünde hiçbir yazı olmayan aynı model bir ayakkabı, aynı fiyat olmakla birlikte, "çakma" iddiası ve gubik marka taşımadığı için herkes tarafından rahatça giyilebilir, kimse de "ahaha çakma almış mal" demez.
eşim 15 liraya ayakkabı almış nerden almışsa. çok da şık, çok da rahat. orasında burasında marka yazmıyor. no name bir ayakabı. şahane. çok beğendim. kendisi de beğendi.
ama şimdi şu ayakkabının üstünde "nixe" yazsaydı, "aibbas" yazsaydı, bütün öğrencileri (ki tiki dershanesi öğrencisi, hepsi ergen yaşlarda) "ahaha x hocanın ayakkabılarına bak çakma nike giymiş puhaha" derdi. şimdi? kimse bir şey demiyor, diyemiyor o şahane 15 liralık ayakkabıya. çünkü bir şeyi taklit etme iddiası yok. mis gibi değil mi?
0
mulayim ters
Selam ahali, soyle bir durumum var. Yabanci bir arkadasim tatil icin Turkiye'ye gelecek. Boyle yurtdisinda cok begenilen kullanilan ama bizim ulkede bulunmayan ne isteyebilirim.Mesela playstationlar cok daha ucuz veya biz de olmayan magazalardan.Kullanisli ve tasinabilir ise yarayacak teknolojik, eg
Selam ahali, soyle bir durumum var.
Yabanci bir arkadasim tatil icin Turkiye'ye gelecek. Boyle yurtdisinda cok begenilen kullanilan ama bizim ulkede bulunmayan ne isteyebilirim.
Mesela playstationlar cok daha ucuz veya biz de olmayan magazalardan.
Kullanisli ve tasinabilir ise yarayacak teknolojik, eglencelik biseyler ariyorum yani.
Yabanci bir arkadasim tatil icin Turkiye'ye gelecek. Boyle yurtdisinda cok begenilen kullanilan ama bizim ulkede bulunmayan ne isteyebilirim.
Mesela playstationlar cok daha ucuz veya biz de olmayan magazalardan.
Kullanisli ve tasinabilir ise yarayacak teknolojik, eglencelik biseyler ariyorum yani.
0
tiny toon
fiyatları için abd ile kapışır diyorlar, doğru mudur? gitmeden alınabilir mi? var mı öyle bir site?
fiyatları için abd ile kapışır diyorlar, doğru mudur? gitmeden alınabilir mi? var mı öyle bir site?
0
offday
Selamlar bazen merak ediyorum duyurudakilerin eğitimleri veya meslekleri nelerdir?Örneğin bilgisayarla ilgili sorulara cevap verenler bu alanda eğitim görmüş veya çalışan kişiler mi veya hukuk alanında sorulara cevap verenler.Paylaşmak isteyen olursa teşekkür ederim.
Selamlar bazen merak ediyorum duyurudakilerin eğitimleri veya meslekleri nelerdir?Örneğin bilgisayarla ilgili sorulara cevap verenler bu alanda eğitim görmüş veya çalışan kişiler mi veya hukuk alanında sorulara cevap verenler.Paylaşmak isteyen olursa teşekkür ederim.
0
@angelofdeath yukarıda benden kaynaklı bi sorun oldu ve anlatamadım sanırım.eğitim ve meslekleri soruyorum açıkçası kim ne yapar necidir diye.Merak diyebiliriz yani.
0
valla bana cvp yazanlar genelde işinin ehilleri oluyor.verdikleri cvptan şıp diye anlıyorum.seviyorum sizi:)
not : kimsenin yazacağını sanmıyorum.belki biri yazarsa devamı gelir.
not : kimsenin yazacağını sanmıyorum.belki biri yazarsa devamı gelir.
0
herkesin bir ilgi alanı,ilgilendiği,daha önceden yaşamış olduğu konular var.İnsanlarda bir soru soruyor, duyurulularda ellerinden geldiği kadar bilgileri dahililinde cevap veriyor.
Herşeyi mesleki-eğitim durumu olarak algılamamak lazım. Ha eğer herşeyi böyle algılarsak cinsellik,kız-erkek arkadaş sorunları gibi sorulara cevap verenleri naparız ? Olmaz yanlış,çok yanlış. :)
Endüstri mühendisiyim. Duyuruda direk olarak meseleğimle ilgili karşıma 1 kere soru çıktı.
Herşeyi mesleki-eğitim durumu olarak algılamamak lazım. Ha eğer herşeyi böyle algılarsak cinsellik,kız-erkek arkadaş sorunları gibi sorulara cevap verenleri naparız ? Olmaz yanlış,çok yanlış. :)
Endüstri mühendisiyim. Duyuruda direk olarak meseleğimle ilgili karşıma 1 kere soru çıktı.
0
herkes kendi alanindaki sorulara cevap veriyor gibi bir genelleme yapamayiz sanirim. bilgi dahilinde herkes bir sekilde yardimci olmaya calisiyor gordugum kadariyla.
lakin bazen bazi konulardaki seylere yardim etmek icin illa o konuda uzman olmaya gerek olmuyor. bazen soruyu soran arkadaslar google kullanmamak, kullansa da dogru kullanmamak, dogru keywordleri kullanmamak vs. gibi durumlara dusuyorlar. hal boyle olunca bunu dogru yapan ilk kisi zirt diye cozumu bulabiliyor. veya daha once ayni sorunu yasamis kisiler de sorunu cozmede cok yardimci olabiliyorlar. nasreddin'in dustukten sonra "bana doktor degil düsen birini getirin" dedigi hikayesindeki gibi.
yeri gelmisken, sanki biraz milletce hazira konmayi seviyor muyuz ne? "vaktim yok, illa ki bilen veya arastiracak biri cikar, en iyisi duyuruya yaziyim" diye dusunerek cok duyuru da aciliyodur eminim. ben de yapmisimdir cok sıkıştığımda. bundan kacmak, tembellik yapmamak lazim, kaldi ki bu sayede insan o konuda arastirmayi bizzat kendi yaparak kendisini de gelistirmis olur ki, pek sukela.
lakin bazen bazi konulardaki seylere yardim etmek icin illa o konuda uzman olmaya gerek olmuyor. bazen soruyu soran arkadaslar google kullanmamak, kullansa da dogru kullanmamak, dogru keywordleri kullanmamak vs. gibi durumlara dusuyorlar. hal boyle olunca bunu dogru yapan ilk kisi zirt diye cozumu bulabiliyor. veya daha once ayni sorunu yasamis kisiler de sorunu cozmede cok yardimci olabiliyorlar. nasreddin'in dustukten sonra "bana doktor degil düsen birini getirin" dedigi hikayesindeki gibi.
yeri gelmisken, sanki biraz milletce hazira konmayi seviyor muyuz ne? "vaktim yok, illa ki bilen veya arastiracak biri cikar, en iyisi duyuruya yaziyim" diye dusunerek cok duyuru da aciliyodur eminim. ben de yapmisimdir cok sıkıştığımda. bundan kacmak, tembellik yapmamak lazim, kaldi ki bu sayede insan o konuda arastirmayi bizzat kendi yaparak kendisini de gelistirmis olur ki, pek sukela.
0
uluorta eğitim durumu-meslek ifşa etmek hem yazanlara hem okuyanlara rahatsız edici gelebilir bence bu sorudan ümidini kes.
ayrıca mesleki bilgiden ziyade deneyim ve genel kültür paylaşılıyor bence burada. herkes sadece mesleğiyle ilgili sorulara cevap verseydi inan 10 sorudan bir tanesi falan cevaplanırdı.
ayrıca mesleki bilgiden ziyade deneyim ve genel kültür paylaşılıyor bence burada. herkes sadece mesleğiyle ilgili sorulara cevap verseydi inan 10 sorudan bir tanesi falan cevaplanırdı.
0
ilerde bişey sorarken bu duyuru referans mı olacak? sorduğun zaman lütfen konunun uzmanı cevap versin dersen ona göre cevap gelir.
0
Konu epeyce dallanıp budaklandı konuda ikinci cevabımda yeterince açıklamıştım aslında.Hergün düzenli olarak vaktimi geçirdiğim bir sitedeki insanların ne işler yapıp nelerle meşgul olduğunu merak ettim ve sordum.Yazmak istemeyende elbette yazmayacak.Durum bundan ibaret sorudanda başka bir beklentim yok.
Edit:Tiklerde bazı değişiklikler yaptım.Açıklıyorum ama herkes yine anladığını yazıyor.Sadece sorduğuma cevap verenlerin tiklerini bıraktım çünkü yok anladım yani ne kadar açıklasamda olmayacak.
Edit:Tiklerde bazı değişiklikler yaptım.Açıklıyorum ama herkes yine anladığını yazıyor.Sadece sorduğuma cevap verenlerin tiklerini bıraktım çünkü yok anladım yani ne kadar açıklasamda olmayacak.
0
İşletme okudum. Meraklı biri olarak, ilgilendiğim konularda öğrenmeyi seviyorum. Naçizane öğrendiklerimi de paylaşırım soran olursa. Günlük hayatta da böyleyim. Ekşi Duyuru' yu seviyorum. Okumazsam, eksiklik hissediyorum. Alışkanlık mı yaptı ne?
0
evet, avukatım ve hukuki sorulara cevap verirken mesleki bilgime göre cevap veriyorum. ama verdiğim tüm cevaplar hukuki sorulara olmuyor, yani diğer cevaplarım tecrübe, bilgi ve araştırma-yorum temelli oluyor.
bu arada emin olmadıgım hukuki soruya da cevap vermiyorum mesela..
bu arada emin olmadıgım hukuki soruya da cevap vermiyorum mesela..
0
bilgi+birikim ve tecrübe. kendi adıma konuşacak olursam, kapsama alanıma girmeyen duyurulara cevap vermeye(geyik amaçlı dahil)yeltenmemekle birlikte, diğer duyurulardan çokça şey öğrenme fırsatım da oluyor.
(bkz: seni seviyorum ekşi duyuru)
(bkz: seni seviyorum ekşi duyuru)
0
etna
zaman bolluğundan tekrar dexter izleyesim tuttu. ama nerede kaldığımı bilemedim.son izlediğim bölümlerde bir savcı mı yoksa belediye başkanı mı ne vardı? zenciydi galiba. dexter ın yaptıklarını biliyordu sanki. dexter da onun istediği kişileri öldürüyordu.aklımda böyle bişeyler kalmış.şimdi ben en s
zaman bolluğundan tekrar dexter izleyesim tuttu. ama nerede kaldığımı bilemedim.
son izlediğim bölümlerde bir savcı mı yoksa belediye başkanı mı ne vardı? zenciydi galiba. dexter ın yaptıklarını biliyordu sanki. dexter da onun istediği kişileri öldürüyordu.
aklımda böyle bişeyler kalmış.
şimdi ben en son hangi bölümlerde olabilirim?
(buna göre bir kaç bölüm geriden takibe başlıycam)
son izlediğim bölümlerde bir savcı mı yoksa belediye başkanı mı ne vardı? zenciydi galiba. dexter ın yaptıklarını biliyordu sanki. dexter da onun istediği kişileri öldürüyordu.
aklımda böyle bişeyler kalmış.
şimdi ben en son hangi bölümlerde olabilirim?
(buna göre bir kaç bölüm geriden takibe başlıycam)
0
3. sezondasınız ama 10. bölümlere varmamışsınızdır.
İngilizceniz varsa www.imdb.com linkinden episode'lara göz gezdirerek tam oalrak hatırlamaya çalışabilirsiniz.
ya da nasılsa vaktiniz de bolmuş, 3. sezon bölüm 1den başlayın.. :)
İngilizceniz varsa www.imdb.com linkinden episode'lara göz gezdirerek tam oalrak hatırlamaya çalışabilirsiniz.
ya da nasılsa vaktiniz de bolmuş, 3. sezon bölüm 1den başlayın.. :)
0
little miss sunshinee
boyle abuk sabuk gruplar var facebookta..yok bilmem kac bin kişiyiz yok herkesi davet et profiline bakanları gor..bunların amacı ne? ne cıkarları var?
boyle abuk sabuk gruplar var facebookta..yok bilmem kac bin kişiyiz yok herkesi davet et profiline bakanları gor..bunların amacı ne? ne cıkarları var?
0
ego buyuk oranda. gerisi de reklam amacli veri tabani yaratmak olabilir. bence.
0
o gruplar bir süre sonra pat diye başka bir grup oluyorlar. misal ben bir tanesine üyeydim eski türk filmlerini sevenler diye. sonra bir baktım grubun adı baska bir internet sitesinin adına dönmüş. reklama ceviryorlar sonra anlıycaan
0
Bunlar var onlara tepki olarak:
Gelin Durduk Yere 1.000.000 Olalım :))
www.facebook.com
Ben zaten alkol alarak bi milyon kişi olabiliyorum
www.facebook.com
Gelin Durduk Yere 1.000.000 Olalım :))
www.facebook.com
Ben zaten alkol alarak bi milyon kişi olabiliyorum
www.facebook.com
0
reklam amaçlı ve veritabanı oluşturma amaçlısı tabi ki çok yüksek de geçen bir arkadaşıma şu mesaj geldi.
geçen gün cv'leri inceliyordum bir proje için. birisi başarılarına 12300 kişilik facebook grubu yazmış.
bundan başka, bazı überzeki arkadaşlarımız karşı cinsi tavlamak için attığı mesajlarda "şu kadar üyesi olan şu grubun kurucusu ve üyesiyim" tarzı şeyler yazarak prim yapmaya çalışıyor.
çok çeşitli beyinsizliklere hitap ediyor yani...
geçen gün cv'leri inceliyordum bir proje için. birisi başarılarına 12300 kişilik facebook grubu yazmış.
bundan başka, bazı überzeki arkadaşlarımız karşı cinsi tavlamak için attığı mesajlarda "şu kadar üyesi olan şu grubun kurucusu ve üyesiyim" tarzı şeyler yazarak prim yapmaya çalışıyor.
çok çeşitli beyinsizliklere hitap ediyor yani...
0
cornypop
Valikonağı caddesi Vali Konağı Plaza'yı aramaktayım. Üzerinde karakol olan cadde miydi teşvikiyenin orası mıydı, kafam iyice karışmıştı ...
Valikonağı caddesi Vali Konağı Plaza'yı aramaktayım. Üzerinde karakol olan cadde miydi teşvikiyenin orası mıydı, kafam iyice karışmıştı ...
0
harbiyeden nişantaşına giderken girdiğiniz cadde valikonağı caddesi. plaza da o caddenin en sonunda, fulyaya inmeden.
ters yönden anlatacak olursak, istanbul cerrahi hastanesinin hemen üst tarafı aradığınız plaza.
ters yönden anlatacak olursak, istanbul cerrahi hastanesinin hemen üst tarafı aradığınız plaza.
0
dario
Bir mühendis olarak 30 yaşından sonra Bakü merkezli Cenevre'de ticari faaliyet sürdüren bir firmanın teklifine boyun eğeceğim. Cenevre'deki yaşamın sırları, evrenin ve Cenevre'nin yaşamsal gereklilikleri, fiyat performans anlamında maaş yaklaşımları, istatistiksel veriler, barınma ihtiyacı ile ilgil
Bir mühendis olarak 30 yaşından sonra Bakü merkezli Cenevre'de ticari faaliyet sürdüren bir firmanın teklifine boyun eğeceğim. Cenevre'deki yaşamın sırları, evrenin ve Cenevre'nin yaşamsal gereklilikleri, fiyat performans anlamında maaş yaklaşımları, istatistiksel veriler, barınma ihtiyacı ile ilgili püfff noktaları, Türk'ün 2. sınıf vatandaş muamelesi ile dansı gibi konularda deneyim-bilgi sahibi olan arkadaşlardan yardım talep etmekteyim. Oralarda yaşayıp depresyonun dibini görenler ya da şen olup şenlikli olanlar, sizleri arıyorum, seviyeli bir birlikteliğe ne dersiniz, pardon ya arkadaşlık sitesi mesajlarına kaydım ;)
sözlük dışından insanlar için; [email protected]
sözlük dışından insanlar için; [email protected]
0
çok huzurlu, her seyin olmasi gerektigi gibi olan (veya o havayi veren) bir sehir. Fiyatlari Fransa'ya oranla (Cenevre Fransa'nin içine girinti yapiyor) daha iyi, en azindan teknolojide, bir vergisi mi daha azmis neymis... Ortasinda göl gibin bir sey var, fiskiye falan var güzel yani. Gece keşler de var malesef, ve maydanoz olmaya çalisiyorlar. Merkez bir yerinde Türk dönerci vardi, oradaki tiler hallerinden memnun görünüyorlardi, tabi yakindan tanimiyorum, bilemem ama.
0
mükemmel bir şehre gidiyorsunuz, gülümseyin. :)
bir çok uluslararası kuruluşun (BM, unicef, ilo, wipo, etc..) bulunduğu bir şehir, dolayısıyla cenevre her milletten insanın yaşadığı, uluslararası bir şehir. bu nedenle dışlanma, 2. sınıf vatandaş muamelesi görme gibi endişeleriniz hiç olmasın.
çok küçük bir cennet. huzur hakim tüm şehre. her yer yürüme mesafesinde. insanlar takım elbiselerini giyip, bisikletlerine biniyorlar ve işlerine gidiyorlar. bir çok avrupa ülkesi gibi orda da bisiklet en önemli ulaşım aracı. ama onun haricinde de public transportation çok gelişmiş durumda.
chf kullanıyorlar, dolarla hemen hemen aynı değerde. ama herşey çok pahalı. ancak tabii ki maaşlar ona göre ödeniyordur, bizim burdaki kazancımızla bir yorum yapmak pek sağlıklı olmaz.
konuştukları dil fransızca ama ilk paragrafta bahsettiğim özelliğinden dolayı herkes ingilizce biliyor. hatta ben sırf denemek için çok yaşlı bir amcaya ingilizce bişi sormuştum, yanıt alınca şaşırmıştım. :)
cenevrerehberi.blogspot.com adresinden çok şey öğrendim ben gitmeden önce. kadın cidden güzel anlatmış, gittikten sonra blogunda bahsettiği yerlere daha önce de gitmişim gibi hissettim.
ekimde geliyorum yine bu güzel memlekete. hatta bir iş başvurusu da yapmıştım, bir gün ihtiyaçları olursa çağrırlar diye umut etmekteyim. :) belkikarşılaşırız sizinle de, kimbilir. :)
kötü yanlarından da bahsedeyim: en büyük avmsi bile cumartesi akşam 6dan pazartesi sabah 9a kadar kapalı. kiralık evler çok azmış, o nedenle kiralar pahalıymış (mış muş, yani duydum sadece), hava soğuk olabiliyor-ekimde gitmiştim, mont almıştım ordan-, istanbulla kıyaslarsan sıkıcı bir şehir ama istanbulla bu açıdan kıyaslanacak zaten çok az yer var malum, gece hayatı var ama az.
türk lokantası çok fazla. hatta daha merkezde istanbul kebapçısı diye bir yer var. :) antep mutfagı vs de çok rahat bulursun.
iyi şanslar. ;)
p.s. sormak istediğin spesifik bişi olursa msj atabilirsin. ;)
bir çok uluslararası kuruluşun (BM, unicef, ilo, wipo, etc..) bulunduğu bir şehir, dolayısıyla cenevre her milletten insanın yaşadığı, uluslararası bir şehir. bu nedenle dışlanma, 2. sınıf vatandaş muamelesi görme gibi endişeleriniz hiç olmasın.
çok küçük bir cennet. huzur hakim tüm şehre. her yer yürüme mesafesinde. insanlar takım elbiselerini giyip, bisikletlerine biniyorlar ve işlerine gidiyorlar. bir çok avrupa ülkesi gibi orda da bisiklet en önemli ulaşım aracı. ama onun haricinde de public transportation çok gelişmiş durumda.
chf kullanıyorlar, dolarla hemen hemen aynı değerde. ama herşey çok pahalı. ancak tabii ki maaşlar ona göre ödeniyordur, bizim burdaki kazancımızla bir yorum yapmak pek sağlıklı olmaz.
konuştukları dil fransızca ama ilk paragrafta bahsettiğim özelliğinden dolayı herkes ingilizce biliyor. hatta ben sırf denemek için çok yaşlı bir amcaya ingilizce bişi sormuştum, yanıt alınca şaşırmıştım. :)
cenevrerehberi.blogspot.com adresinden çok şey öğrendim ben gitmeden önce. kadın cidden güzel anlatmış, gittikten sonra blogunda bahsettiği yerlere daha önce de gitmişim gibi hissettim.
ekimde geliyorum yine bu güzel memlekete. hatta bir iş başvurusu da yapmıştım, bir gün ihtiyaçları olursa çağrırlar diye umut etmekteyim. :) belkikarşılaşırız sizinle de, kimbilir. :)
kötü yanlarından da bahsedeyim: en büyük avmsi bile cumartesi akşam 6dan pazartesi sabah 9a kadar kapalı. kiralık evler çok azmış, o nedenle kiralar pahalıymış (mış muş, yani duydum sadece), hava soğuk olabiliyor-ekimde gitmiştim, mont almıştım ordan-, istanbulla kıyaslarsan sıkıcı bir şehir ama istanbulla bu açıdan kıyaslanacak zaten çok az yer var malum, gece hayatı var ama az.
türk lokantası çok fazla. hatta daha merkezde istanbul kebapçısı diye bir yer var. :) antep mutfagı vs de çok rahat bulursun.
iyi şanslar. ;)
p.s. sormak istediğin spesifik bişi olursa msj atabilirsin. ;)
0
pposeidon_1
Yardımsever duyurucular istanbulda (tercihen avrupa yakasında) tavsiye edebileceğiniz dermatolog isim ve iletişim bilgisine ihtiyacım var. özel muayenahane olur, özel hastane olur, devlet hastanesi olur fark yapmaz sadece muayenehane olursa sağlam geçirmesin mümkünse. mümkünse al kardeşim senin ilac
Yardımsever duyurucular istanbulda (tercihen avrupa yakasında) tavsiye edebileceğiniz dermatolog isim ve iletişim bilgisine ihtiyacım var. özel muayenahane olur, özel hastane olur, devlet hastanesi olur fark yapmaz sadece muayenehane olursa sağlam geçirmesin mümkünse. mümkünse al kardeşim senin ilacın udur desin kullanayım olsun bitsin :) öyle 50 kere gidip gelmeyeyim. allah razı olsun.
Best wishes.
hope to see you again.
@vejeteryan vampir; hacı 2008 aralıkta girilen bir entry de vizitesi 300 TL. yazıyor :) şimdi kaç olmuştur allah bilir. bizi aşar biraz o rakamlar. zaten o vizite ücretini ödersem kurdeşen filan çıkarırım ekstra hastalık sahibi filan olurum valla :)
şimdi öğrendim nette biri yazmış sadece ay başında randevu veriyormuş o da allah bilir ne zamana. Tel : 0.212.219 16 56 - 219 16 57 olarak geçiyor aradım cevap veren olmadı. soracaktım valla kaç para vizite diye :)
@gofragol; sorun seboreik dermatit. (sözlükten ve netten araştırdım, okudum çoktan)
Best wishes.
hope to see you again.
@vejeteryan vampir; hacı 2008 aralıkta girilen bir entry de vizitesi 300 TL. yazıyor :) şimdi kaç olmuştur allah bilir. bizi aşar biraz o rakamlar. zaten o vizite ücretini ödersem kurdeşen filan çıkarırım ekstra hastalık sahibi filan olurum valla :)
şimdi öğrendim nette biri yazmış sadece ay başında randevu veriyormuş o da allah bilir ne zamana. Tel : 0.212.219 16 56 - 219 16 57 olarak geçiyor aradım cevap veren olmadı. soracaktım valla kaç para vizite diye :)
@gofragol; sorun seboreik dermatit. (sözlükten ve netten araştırdım, okudum çoktan)
0
Çok meşhur bir cilt doktoru var şişli'de: kolsuz agop
edit: sözlükte vizitesi 300 tl yazıyor, ama bir arayıp sormakta fayda var. o kadar yüksek olduğunu bilmiyordum ben. yine de eğer önemli bir sorunsa, bir kaç doktora gidip zaman ve para kaybetmektense daha mantıklı olabilir tabii.
edit: sözlükte vizitesi 300 tl yazıyor, ama bir arayıp sormakta fayda var. o kadar yüksek olduğunu bilmiyordum ben. yine de eğer önemli bir sorunsa, bir kaç doktora gidip zaman ve para kaybetmektense daha mantıklı olabilir tabii.
0
sorunun ne oldugunu belirtsen belki daha cok yardımcı olabilirdim ama mesela benler konusunda cerrahpaşada cok iyi bir uzman duymustum.
0
kolsuz agop kol gibi fatura çıkarıyor. zeytinburnu'ndaki sırp pırgiç ermeni hastanesi'ni methederler epey. ben çapa'nın dermatoloji kliniğinde ilaçlar hariç kuruş para vermeden tedavi olmuştum gerçi ama sizin sorununuza cevap verir mi orası bilmem.
0
Apeks Tıp Merkezi 50 lira fark alıyor SGK'lıysanız, Florence Nightingale 75 lira alıyor. Zekai Bey vardı Apeks'te, ama Alman Hastanesine geçmiş diye duydum. Alman Hastanesi'nden fiyat sorabilirsiniz.
Geçmiş olsun.
Geçmiş olsun.
0
bluewhale
cinler gercekten var mı? hic cagırdım geldi diyen var mı aranızda?
cinler gercekten var mı? hic cagırdım geldi diyen var mı aranızda?
0
niye uğraşmasın ki? arkadaş uğraşmak istiyor. deneyen, paylaşan, gören, konuşan varsa bizimle de paylaşsın deneyimlerini istiyor.
0
var var gaynımın komsusu gormusden oteye gitmiyor yazılanlar..yapmayın arkadaslar allahaskına.madem var californiada ki jeniffer tokyodaki mikiko nie gormuyor bunları..bitek sizin bi arkadasınız mı cagırmıs.. annanemisiniz topunuz ?
0
var. çağırmaya gerek yok yanında zaten.
dostum inanmak istemiyorsan çağır da gör ebesininkini.
lütfen.
dostum inanmak istemiyorsan çağır da gör ebesininkini.
lütfen.
0
Yaşanan şeylere birinci elden tanık olarak diyorum ki uğraşmayınız izin vermeyiniz. size bir zararı olmayabilir fakat evde bulunan bireyleri düşününüz.
0
"kılıcımın kesmediği hiçbir şeye inanmam."
conan the barbarian
conan the barbarian
0
bluewhale için gelsin...
paranormal activity
şu filmi değil discovery channel da falan çıkıyor arada 30 ar dk lik program. bildiğin jeniffer da görüo marry de apoch da
paranormal activity
şu filmi değil discovery channel da falan çıkıyor arada 30 ar dk lik program. bildiğin jeniffer da görüo marry de apoch da
0
bir dönem 4-5 arkadaş bir aya yakın takılmıştık bu cin muhabbetine. hani masada fincan çevirme olayı. fincan bir şekilde hareket ediyor ve masada parmak uçlarımızda harflere doğru hareket ediyordu. sorulara cevap veriyordu ama saçma sapan hatta yanlış cevaplar olurdu genelde. ilk günler kalbimizin güm güm diye attığı zamanlar geçti sıkılmaya hatta dalga geçmeye başladık. hadi sevişelim diyorduk birimizi seçiyordu çok afedersiniz malafatı çıkarıp tek başına odada bekliyorduk. sonra ne oldu diye sorduğumuzda 'yaptım' diyordu.enerji ile hareket ediyor olabilir bilmiyorum. cin değil nerede ise şu anda hiç bir varlığa da inanmıyorum diyebilirim. ama o fincan nasıl hareket ediyordu hala anlayamadım. bir de hangi üniversiteye gireceğimi sormuştum ve en son sıradaki tercihimi söylemişti ve masada kimse bunu bilmiyordu. ama eğer enerji ile hareket ediyorsa ben yönlendirmişte olabilirim çünkü ben de orayı bekliyordum.(gerçi o yıl kazanamamıştım)sonuç olarak var bişiler ama, 'ne' bilmiyorum.
0
californiadaki jennifer'a, japonyadaki mikoko'ya sordunuz da mı görmediklerini söylediler?
o iletinizden sonra vermeyi düşündüğüm, ama tüm cevapları okuduktan sonra vereceğim yanıtı, mormormorius vermiş zaten. O tür filmler tamamen hayal gücüyle mi ortaya çıkıyor dersiniz? Onların da inandıkları, kutsal denilen kitaplarında var, tam cin olmasa da benzer şeyler. bu nedenle var-yok kriterinizi buna göre belirlemeyin lütfen. ama neye inanırsanız inanın.
o iletinizden sonra vermeyi düşündüğüm, ama tüm cevapları okuduktan sonra vereceğim yanıtı, mormormorius vermiş zaten. O tür filmler tamamen hayal gücüyle mi ortaya çıkıyor dersiniz? Onların da inandıkları, kutsal denilen kitaplarında var, tam cin olmasa da benzer şeyler. bu nedenle var-yok kriterinizi buna göre belirlemeyin lütfen. ama neye inanırsanız inanın.
0
muslumansan cagirma, hem dinen (itikadi olarak) sakat, hem de maazallah musallat olur molur neme lazim... degilsen ozgur iradene birakiyorum...
edit: ulan ben de amma malim. sorude denmiyormus ki cagirayim mi? cevaplardan yanlis yonlendirdim... kendimi... o halde duzeltiyorum:
muslumansaniz kuranda sabittir cinlerin varligi defalarca... degilseniz sizi ozgur iradenize birakiyorum :))
edit: ulan ben de amma malim. sorude denmiyormus ki cagirayim mi? cevaplardan yanlis yonlendirdim... kendimi... o halde duzeltiyorum:
muslumansaniz kuranda sabittir cinlerin varligi defalarca... degilseniz sizi ozgur iradenize birakiyorum :))
0
var ama ugrasmamak en iyisi. ayrıca her kültürde değisik isimlde anılmaları yok demek icin yeterli değil. hıristiyanlıkta demon denilen seye tekamul ederler mesela. uzun siyah saçlı olu kız japonların figurudur. meksikada kan icici ufak yaratıklardır vs. vs.
0
Gelirse,
Cin çık cin çık cin çık
yallah cinler yallah
diyerek kovmaya çalışabilirsiniz.
(bkz: kemal sunal filmlerinden öğrenilenler)
Cin çık cin çık cin çık
yallah cinler yallah
diyerek kovmaya çalışabilirsiniz.
(bkz: kemal sunal filmlerinden öğrenilenler)
0
hayatim boyunca hep bilime inandim. fakat yakin zamanda bende bir kac seye sahit oldum. cok kurcalama dostum oldugun gibi yasa girme bu islere.
0
bilgi ışıktan daha hızlı yol alır. bilimsel bu bilgi ışığında cinler hakkında yorum yapma hakkımı saklı tutuyorum.
0
cin diye bir şey yoktur. allah diye bir şey de yoktur mesela bana sorarsan. arkadaşım bunlar kişinin inancına göre değişen şeyler burada sormak saçma aslında, ben çağırdım geldi diyene de inanmam misal.
0
herhangi bi sihirli lambayı ovalayınca çıkıyorlar.
sihirli lamba yoksa çaydanlık da denenebilir.
sihirli lamba yoksa çaydanlık da denenebilir.
0
cin yoktur, gulyabani vardır :P
O değilde ben küçüklükten beri "bak yapma cin çıkar" fln gibi telkinlerin nerdeyse hepsini deniyorum. Bi bok olduğu yok. Gören eden arkadaşları da çok kıskandığımı söyliyeyim. dünyanın diğer taraflarında görülmüyor cinler diyen arkadaşlara katılıyorum, japonla amerikalılarla, avrupalılarla mı konuştun la it, sorusuna da cevabım evet. Benim de etrafımda cin gördüğünü iddaa eden insanlar oldu ama bikaç psikiyatrik ilaçla fln halloldu. Sonuç olarak, gulyabani gören var mı? Bi aralar bu gözüküyomuş millete, sonra moda değişmiş...
O değilde ben küçüklükten beri "bak yapma cin çıkar" fln gibi telkinlerin nerdeyse hepsini deniyorum. Bi bok olduğu yok. Gören eden arkadaşları da çok kıskandığımı söyliyeyim. dünyanın diğer taraflarında görülmüyor cinler diyen arkadaşlara katılıyorum, japonla amerikalılarla, avrupalılarla mı konuştun la it, sorusuna da cevabım evet. Benim de etrafımda cin gördüğünü iddaa eden insanlar oldu ama bikaç psikiyatrik ilaçla fln halloldu. Sonuç olarak, gulyabani gören var mı? Bi aralar bu gözüküyomuş millete, sonra moda değişmiş...
0
yie arkadaşlarım
ne biliim biz ışık tayfının %20sini
ses hertzlerinin %5ini algılayabilen canlılarız.
yani gördüğünüzün tam olarak gördüğünüz şey olduğundan bile tam emin değilken gördüm görmedim diye konuşmak ne derece doğrudur?
çoğu zaman cinden irkilmiş denen insanların aslında infra sesler duyduğunu artık biliyoruz, di mi?
ne biliim biz ışık tayfının %20sini
ses hertzlerinin %5ini algılayabilen canlılarız.
yani gördüğünüzün tam olarak gördüğünüz şey olduğundan bile tam emin değilken gördüm görmedim diye konuşmak ne derece doğrudur?
çoğu zaman cinden irkilmiş denen insanların aslında infra sesler duyduğunu artık biliyoruz, di mi?
0
kalim
böyle ucuz ama süper olan bildiğiniz yiyecekler var mı? her şey olabilir bu..bu arada yeri de söylersek süper olur abi.. örneğin ben donut çok severim ama dunkin donutsu çok severim, üstelik bir boston krem donut 2.5 lira..:) ayrıca metro city nin alt katında yemek bölümünde scholtsky nin yanında bi
böyle ucuz ama süper olan bildiğiniz yiyecekler var mı? her şey olabilir bu..
bu arada yeri de söylersek süper olur abi.. örneğin ben donut çok severim ama dunkin donutsu çok severim, üstelik bir boston krem donut 2.5 lira..:) ayrıca metro city nin alt katında yemek bölümünde scholtsky nin yanında bir pastacı var o nun da pastası güzel donut gibi bir şey böyle, o da 5-6 lira mı ne.. bakın ben de tavsiye etmiş oldum..:) böyle örnekler olursa daha hoşumuza gidecek..
bu arada yeri de söylersek süper olur abi.. örneğin ben donut çok severim ama dunkin donutsu çok severim, üstelik bir boston krem donut 2.5 lira..:) ayrıca metro city nin alt katında yemek bölümünde scholtsky nin yanında bir pastacı var o nun da pastası güzel donut gibi bir şey böyle, o da 5-6 lira mı ne.. bakın ben de tavsiye etmiş oldum..:) böyle örnekler olursa daha hoşumuza gidecek..
0
Islak Hamburger, Goralı, işkembe çorbası, Şırdan, Lahmacun, Döner (et), Dondurma, Browni
Edittt: buyur bakalım
Islak Hamburger : Kızılkayalar Taksim
Goralı : Çapada yeri var unuttum adını kime sorsan söyler ama :)
İşkembe Çorbası: Çorbacı Salih (Bursa Yıldrım belediyesi yan sokağında)
Şırdan: Adana (istanbulda görmedim)
Lahmacun : Bandırma meydanda arabada satılanlar var harikadır. tanesi 5o krş.
Döner : Şahin Usta (Çemberlitaş Kılıççılar Sokak)
Dondurma: Algida Double serisi
Kadayıf (fıstıklı) : Diyarbakır (Saim Usta)
Edittt: buyur bakalım
Islak Hamburger : Kızılkayalar Taksim
Goralı : Çapada yeri var unuttum adını kime sorsan söyler ama :)
İşkembe Çorbası: Çorbacı Salih (Bursa Yıldrım belediyesi yan sokağında)
Şırdan: Adana (istanbulda görmedim)
Lahmacun : Bandırma meydanda arabada satılanlar var harikadır. tanesi 5o krş.
Döner : Şahin Usta (Çemberlitaş Kılıççılar Sokak)
Dondurma: Algida Double serisi
Kadayıf (fıstıklı) : Diyarbakır (Saim Usta)
0
simit, sosisli, kokoreç, hamburger ve bilimum fast food türü, donut, çikolata, mısır (hem patlamış hem haşlanmış)
0
popeye'sdaki minik tavuk parcalari. iki kisi gidince 9.95'e iki menu denk geliyo. menuye kola patates de dahil.
0
bim'de kabuklu fıstık var.7 ytl falan ama anbılivıbıl bir ürün.film + kolayla birlikte vazgeçilmezim oldu.
0
dürüm etsiz çiğköfte, midye, ekmek arası tavuk döner- et döner, lahmacun, sosisli, tavuklu pilav, tantuni,
0
Taksim'de Hayrri Usta'nın dürümleri. Benetton'un sokağının karşısından giriyon.
0
o zaman;
şampiyon kokoreç
kızılkayalar & bambi ıslak hamburger
krispy kreme doughnuts ın donutları- cevahirde var, özellikle sarı kremalı olanı şiddetle tavsiye ederim.
damak çikolata :)
şampiyon kokoreç
kızılkayalar & bambi ıslak hamburger
krispy kreme doughnuts ın donutları- cevahirde var, özellikle sarı kremalı olanı şiddetle tavsiye ederim.
damak çikolata :)
0
beyoğlunda merih restorantta sakızlı muhallebi. bayılmak ne kelime ayrıca.
0
Pposeidon_1 yazmış, aklıma geldi ben de yazayım istedim. Bandırma' ya yolunuz düşerse, meydanda, feribot iskelesinin ve garın da baktığı, çiğ börek yapan yerler var. Ben çok severek yerim. Öneririm. Şimdi canım istedi, offf ya.
0
(bkz: stroopwafles)
şehir efsanesi değilmiş, bim'de satılıyormuş. hollanda waffleı diye sorun verirler. 4 lira gibi bi fiyatı var. inanılmaz bişey.
şehir efsanesi değilmiş, bim'de satılıyormuş. hollanda waffleı diye sorun verirler. 4 lira gibi bi fiyatı var. inanılmaz bişey.
0
saray'da ya da murat adlı tatlıcıda su muhallebisi...
2 senedir yemiyorum ama 5 liradan fazla değildir sanırım.
2 senedir yemiyorum ama 5 liradan fazla değildir sanırım.
0
kadıköy de boğadan altıyola yani otobüslerin falan geldiği yöne doğru giderken üç bilemedin dördüncü sağda erdal usta nın iskenderun döneri var zurna diyorlar biraz garip oluyor tabi abi bana bir zurna demesi ama yemeye doyamazsın zaten kendisi 60 cm lik bir dürüm. fiyatı en son 4.5 gibi birşeydi.
bir de son zamanlardaki favorim yine kadıköyde adıyaman çiğköftecisi var bir porsiyonu iki kişiye yetiyor ve kişi başı 5e geliyor.
bir de son zamanlardaki favorim yine kadıköyde adıyaman çiğköftecisi var bir porsiyonu iki kişiye yetiyor ve kişi başı 5e geliyor.
0
rafet el morad
nisan'ın ilk haftası turistik amaçla polonya'ya gideceğim. orada bir arkadaşımın evinde kalacağım. şengen vizesi için gerekli olan otel reservasyonunu yaptırmak için seyahat acentasına gittim ve bana 2010 dan itibaren sadece reservasyonun yeterli olmadığını, artık ödemelerin de yapılıp faturanın gös
nisan'ın ilk haftası turistik amaçla polonya'ya gideceğim. orada bir arkadaşımın evinde kalacağım. şengen vizesi için gerekli olan otel reservasyonunu yaptırmak için seyahat acentasına gittim ve bana 2010 dan itibaren sadece reservasyonun yeterli olmadığını, artık ödemelerin de yapılıp faturanın gösterilmesi gerektiği söylendi. Konsolosluk sitesinde gerekli belgelerde böyle bir ifade yok, bu konuda bilgisi olan birisi yardımcı olursa sevinirim.
teşekkürler
teşekkürler
0
biz (daha doğrusu birlikte gideceğim arkadaşım) daha şubatta aldı. Hem de benim booking.com'dan yapmış olduğum, her an iptal edilebilme lüksü olan ve onun isminin son anda bir yere sıkıştırılmış olduğu bir rezervasyon "çıktısı" ile. Hollanda Konsolosluğundan aldı bu arada. Acenta muhtemelen parayı ödesin de komisyonumu keseyim, boşuna iş yapmayım mantığıyla hareket etmiştir. Kaçarak uzaklaşın ordan.
not: Sanmıyorum ama düşük bir ihtimal Polonya için durum farklı olabilir tabii. Ama siz web sitesinde öyle bir zorunluluk yazmıyor demişsiniz. Yine de isterseniz emin olmak adına, randevu almak için telefon açtığınızda bunu bir sorun.
not: Sanmıyorum ama düşük bir ihtimal Polonya için durum farklı olabilir tabii. Ama siz web sitesinde öyle bir zorunluluk yazmıyor demişsiniz. Yine de isterseniz emin olmak adına, randevu almak için telefon açtığınızda bunu bir sorun.
0
yons
ben de (bkz: hızlı yemek yiyen insanlar)'dan birisiyim. bazen yavaş yemeye çalışıyorum ama karşımda muhabbet edecek biri olmadığı için (yalnız çalışıyorum) iki lokma arasında mal mal ulan ne yapsam diye düşünüyorum ve bi lokma daha almaya karar veriyorum :)obez değilim ama çabuk kilo alıyorum. şimdi
ben de (bkz: hızlı yemek yiyen insanlar)'dan birisiyim. bazen yavaş yemeye çalışıyorum ama karşımda muhabbet edecek biri olmadığı için (yalnız çalışıyorum) iki lokma arasında mal mal ulan ne yapsam diye düşünüyorum ve bi lokma daha almaya karar veriyorum :)
obez değilim ama çabuk kilo alıyorum. şimdi hesapladım 14 kilo fazlam varmış şu linke göre
www.kaloricetveli.net
yavaş yemek için ne yapmalı?
obez değilim ama çabuk kilo alıyorum. şimdi hesapladım 14 kilo fazlam varmış şu linke göre
www.kaloricetveli.net
yavaş yemek için ne yapmalı?
0
lifli yiyecekler yiyerek kendini alıştırabilirsin. lifli yiyecekleri çiğnemek ve yutmak diğerlerine göre daha zor olduğundan yavaş çiğnemeye alışmış olursun diğerlerinde de bu böyle devam eder diye bir mantık kurdum naçizane. ama tam ters de tepebilir bilemedim.
0
bende de aynı sorun var hocam. sanırım tek çaresi, her öğün'ü romantik bir akşam yemeği yada iş toplantısı edasında yemek:) sadece o anlarda yavaş yiyebiliyorum:.
0
benim gittiğim diyetisyen, her lokmadan sonra çatalı bırakın, olmadı kalkın bi dolaşıp gelin, telefon görüşmesi yapın falan derdi. :) kulakları çınlasın.
0
nedir bu lifli gıdalar, söyleyinde beraber yiyelim :)
yalnız marketlerde bulunabilen birşey olsun. işyerinde atıştırmak için.
yalnız marketlerde bulunabilen birşey olsun. işyerinde atıştırmak için.
0
Lif bakımından zengin olan yiyecekler arasında elma, portakal, greyfurt, brokoli, domates, havuç, pırasa, marul, sebze ve meyveler yer alıyor.
ahududu
böğürtlen
kuru fasülye
küçük kuru fasülye
kuru incir
kepek
kuru üzüm
sade spagetti
mercimek
yeşil bezelye
elma
buğday
armut
kuru erik
havuç
mısır
yağsız patlamış mısır
sade beyaz ekmek
rafine edilmemiş pirinç
---alıntıdır---
ahududu
böğürtlen
kuru fasülye
küçük kuru fasülye
kuru incir
kepek
kuru üzüm
sade spagetti
mercimek
yeşil bezelye
elma
buğday
armut
kuru erik
havuç
mısır
yağsız patlamış mısır
sade beyaz ekmek
rafine edilmemiş pirinç
---alıntıdır---
0
sayha
bu sitedeki listed seçeneği ne işa yarıyor ki. ben öyle bişey yapmadığım halde şu an bi adet listed çıkmış profilimde. takipçilerden biri mi ekliyor onu. bi anlasam ne işe yaradığını. silebiliyor muyum.
bu sitedeki listed seçeneği ne işa yarıyor ki. ben öyle bişey yapmadığım halde şu an bi adet listed çıkmış profilimde. takipçilerden biri mi ekliyor onu. bi anlasam ne işe yaradığını. silebiliyor muyum.
0
paranormal
Tüm gün laboratuvarda cacık olan ayakları rahat ettirecek terlik istiyorum. Crocs'un biraz daha eli yüzü düzgünü, tabanı tekstil olanı falan... Var mıdır öneriniz?
Tüm gün laboratuvarda cacık olan ayakları rahat ettirecek terlik istiyorum. Crocs'un biraz daha eli yüzü düzgünü, tabanı tekstil olanı falan... Var mıdır öneriniz?
0
crocs'un tabanı tekstil olanı da var. hem de nasıl rahat anlatamam, içleri tüylü tüylü böyle. süperler. www.crocs.com
www.crocs.com
birkenstock lar var bi de. istanbulda artık hemen hemen her yerde satılıyor, ama özellikle nişantaşı- valikonağı caddesinde hemen hemen her eczane ve ayakkabıcı satıyor.
www.crocs.com
birkenstock lar var bi de. istanbulda artık hemen hemen her yerde satılıyor, ama özellikle nişantaşı- valikonağı caddesinde hemen hemen her eczane ve ayakkabıcı satıyor.
0
Bravefart
Şöyle kraloyun tarzında ama daha bi şükela olan bi site var mı bildiğin?
Şöyle kraloyun tarzında ama daha bi şükela olan bi site var mı bildiğin?
0
kamera motor
böyle restoran, pizzacı vb. yemek yeri işlettiğimiz, 0'dan başlayıp restoran imparatorluğu kurmalı gibi bir oyun lazım. hiç özellik istemesin mümkünse :)sims gibi, sim city gibi veya luna park kurmalı bir oyun vardı onun gibi bir oyun istiyorum. var mıdır böyle bildiğiniz bişi?
böyle restoran, pizzacı vb. yemek yeri işlettiğimiz, 0'dan başlayıp restoran imparatorluğu kurmalı gibi bir oyun lazım. hiç özellik istemesin mümkünse :)
sims gibi, sim city gibi veya luna park kurmalı bir oyun vardı onun gibi bir oyun istiyorum. var mıdır böyle bildiğiniz bişi?
sims gibi, sim city gibi veya luna park kurmalı bir oyun vardı onun gibi bir oyun istiyorum. var mıdır böyle bildiğiniz bişi?
0
tycoon oyunlarına bakınız derim ben. sözlükte tycoon şeklinde bir aratın illa ki bulunur bir şeyler.
0
black sabahat
eser onayları var ya, noter tasdiği; eserin onayı için noterden başka bir yol var mı, eğer yoksa da noterde ücretler kaç lira?http://www.tnb.org.tr/GenelBilgiler/noter_tarife.htmşu adreste şöyle bir bilgi var:Madde 6- Kanun uyarınca tescili gereken işlemlere ait kağıtlardan, işlem başına maktu olara
eser onayları var ya, noter tasdiği; eserin onayı için noterden başka bir yol var mı, eğer yoksa da noterde ücretler kaç lira?
www.tnb.org.tr
şu adreste şöyle bir bilgi var:
Madde 6- Kanun uyarınca tescili gereken işlemlere ait kağıtlardan, işlem başına maktu olarak 80-KR. tescil ücreti alınır.
noter besteler için nasıl bir yol izliyor, tescil mi sadece, yoksa başka bir şeyler mi?
edit: bir de, başkası adına onay oluyor mu? misal, bir bestem var ama onu sevgilimin üstüne yaptırıcam.. mümkün mü?
www.tnb.org.tr
şu adreste şöyle bir bilgi var:
Madde 6- Kanun uyarınca tescili gereken işlemlere ait kağıtlardan, işlem başına maktu olarak 80-KR. tescil ücreti alınır.
noter besteler için nasıl bir yol izliyor, tescil mi sadece, yoksa başka bir şeyler mi?
edit: bir de, başkası adına onay oluyor mu? misal, bir bestem var ama onu sevgilimin üstüne yaptırıcam.. mümkün mü?
0
ya noterden değil de onu başka birileri yapıyor. araştırıyorum şimdi bulucam. :)
sanırım bu işi patent tescili şeklinde doğrudan bakanlığa yapmak gerekiyor. bunun için formları ve belgeleri doldurup noterden tescil ettirip bakanlığa verebilirsiniz (kültür ve turizm bak.) veya bir patent şirketine vekalet verebilirsiniz.
yanılıyor da olabilirim, nasılsa başka cevaplar gelir.
örnek form şunun gibi
www.mtppatent.com
sanırım bu işi patent tescili şeklinde doğrudan bakanlığa yapmak gerekiyor. bunun için formları ve belgeleri doldurup noterden tescil ettirip bakanlığa verebilirsiniz (kültür ve turizm bak.) veya bir patent şirketine vekalet verebilirsiniz.
yanılıyor da olabilirim, nasılsa başka cevaplar gelir.
örnek form şunun gibi
www.mtppatent.com
0
noterden de onaylatilabiliyor. aslinda bu isin hicbirisi tam sonuc vermiyor ama birisinden birisinde yaptirmak sart.
yalniz sayfa basi 80 kr almadiklarina eminim. baska masraflar olsa gerek. benim 100 kusur sayfalik yaziya 1,5 sene once 250 lira gibi bir rakam istemislerdi (tek notere sordum)
yalniz sayfa basi 80 kr almadiklarina eminim. baska masraflar olsa gerek. benim 100 kusur sayfalik yaziya 1,5 sene once 250 lira gibi bir rakam istemislerdi (tek notere sordum)
0
tasdix
noterle falan uğraşmanıza gerek yok. o da kesin ispat sağlamaz çünkü. eserin elinde daha önce tarihte bulunduğunu ispat eden kazanır. bu nedenle tasdix.com ya da kendine iadeli taahhütlü posta ile gönderip o postayı açmamak, bir sorun halinde eserin sizin oldugunu ispatlamanıza yarar. çünkü eser üzerindeki hak, tescille kazanılmaz, eser yaratıldığı anda kazanılır. ama sorun, ihtilaf halinde ispattır. kendisinde daha önceki tartihte bulundugunu ispat eden telif hakkı sahipliğini de ispat etmiş olur.
-başkası adına onaylatabilirsiniz. zaten irade sizin, ne farkeder ki? önemli olan 3. kişilere karşı hak sahibi olduğunu kanıtlamak.
noterle falan uğraşmanıza gerek yok. o da kesin ispat sağlamaz çünkü. eserin elinde daha önce tarihte bulunduğunu ispat eden kazanır. bu nedenle tasdix.com ya da kendine iadeli taahhütlü posta ile gönderip o postayı açmamak, bir sorun halinde eserin sizin oldugunu ispatlamanıza yarar. çünkü eser üzerindeki hak, tescille kazanılmaz, eser yaratıldığı anda kazanılır. ama sorun, ihtilaf halinde ispattır. kendisinde daha önceki tartihte bulundugunu ispat eden telif hakkı sahipliğini de ispat etmiş olur.
-başkası adına onaylatabilirsiniz. zaten irade sizin, ne farkeder ki? önemli olan 3. kişilere karşı hak sahibi olduğunu kanıtlamak.
0
baldur
ilk defa pasaport almanın bedeli nedir arkadaşlar?
ilk defa pasaport almanın bedeli nedir arkadaşlar?
0
6 aya kadar olanlar
(Bu süreye birçok ülke vize vermemektedir)
126,05 TL.
1 yıl için olanlar
180,15 TL.
2 yıl için olanlar
304,00 TL.
3 yıl için olanlar
434,80 TL.
3 yıldan 5 yıla kadar olanlar ( 5 YIL)
616,30 TL.
Cüzdan bedeli
138,00 TL. (Pasaport Büro Amirliğine verilecektir)
www.iem.gov.tr
(Bu süreye birçok ülke vize vermemektedir)
126,05 TL.
1 yıl için olanlar
180,15 TL.
2 yıl için olanlar
304,00 TL.
3 yıl için olanlar
434,80 TL.
3 yıldan 5 yıla kadar olanlar ( 5 YIL)
616,30 TL.
Cüzdan bedeli
138,00 TL. (Pasaport Büro Amirliğine verilecektir)
www.iem.gov.tr
0
purpurum
Selamlar,İstanbul'da tercihen Avrupa yakasında gittiğiniz ya da bildiğiniz ve tavsiye edeceğiniz havuzlar nelerdir? Şöyle uygun fiyatlı, hijyenik, eğlencelik değil de spor için olan vs vsTeşekkürler
Selamlar,
İstanbul'da tercihen Avrupa yakasında gittiğiniz ya da bildiğiniz ve tavsiye edeceğiniz havuzlar nelerdir?
Şöyle uygun fiyatlı, hijyenik, eğlencelik değil de spor için olan vs vs
Teşekkürler
İstanbul'da tercihen Avrupa yakasında gittiğiniz ya da bildiğiniz ve tavsiye edeceğiniz havuzlar nelerdir?
Şöyle uygun fiyatlı, hijyenik, eğlencelik değil de spor için olan vs vs
Teşekkürler
0
duyuruda bir arama yapın isterseniz. bu soru çok soruldu, bir sürü cevap geldi, eminim işinize yarar.
İTÜ'nün maslakta bir tane havuzu varmış, olimpikmiş sanırım. oraya gidiyordu bizim arkadaşlar. memnunlardı. bir aratın isterseniz orayı da.
İTÜ'nün maslakta bir tane havuzu varmış, olimpikmiş sanırım. oraya gidiyordu bizim arkadaşlar. memnunlardı. bir aratın isterseniz orayı da.
0
biraz pahalıdır ama polat otel'in havuzu da yarı olimpiktir, güzeldir temizdir.
0
valla bende şişli de sports internationala gidiyorum
havuzu olimpikmidir bilemem ama saunası jakuzisi falanda var
sıkı bir pazarlık yaparsanız sadece havuz değil başka şeylerden de yararlanabilrisiniz
havuzu olimpikmidir bilemem ama saunası jakuzisi falanda var
sıkı bir pazarlık yaparsanız sadece havuz değil başka şeylerden de yararlanabilrisiniz
0
itünün fiyatlarına baktım da, eğer itülü değilseniz hayatta değmez. ben de şişli sports internationala gidiyorum. ful tesisi kullanım (pilates, latin dans,aerobik gibi salon sporlarından tutun, kardiyo ve diğer tüm aletler dahil) aylık 300 ödemiyorum. hatta 200 bile ödemiyorum. havuzu da idare eder, yarı olimpik ama iş görüyor.
0
vejeteryan vampir
Umarım şımarıkça bulmazsınız birazdan dökeceğim içimi..Çok bunaldım dostlar, çok.. Nefes alamadığımı hissediyorum bazen, içim sıkılıyor resmen.Hayat hep böyle mi gerçekten? Sabah kalk, işe git, akşama kadar çalış, çık, duruma göre arkadaşlarınla takıl, bişiler ye/iç, eve git (ya da doğrudan eve git,
Umarım şımarıkça bulmazsınız birazdan dökeceğim içimi..
Çok bunaldım dostlar, çok.. Nefes alamadığımı hissediyorum bazen, içim sıkılıyor resmen.
Hayat hep böyle mi gerçekten? Sabah kalk, işe git, akşama kadar çalış, çık, duruma göre arkadaşlarınla takıl, bişiler ye/iç, eve git (ya da doğrudan eve git, film/dizi izle, kediyle oyna, bilgisayarda takıl, uyu => sabah kalk işe git, akşama kadar çalış...
Çok sıkıldım ben bu döngüden. Farklı bir şeyler yapıyorum, yapmaya çalışıyorum (felsefe seminerleri alıyorum mesela, mitoloji öğreniyorum, sivil toplum derneklerine mümkün mertebe destek olmaya çalışıyorum vs) ama bunların hepsi de hayat döngüsünde yeniden rutinleşiyor her defasında. Şımarıklık olarak demiyorum, gerçekten, ama ciddi anlamda ben çok sıkıldım bu döngüden.
28 yaşındayım. 25 yaşıma kadar küçük bir şehirde ailemle yaşadım. Sonra herşeyi bırakıp yurtdışına master yapmaya gittim, yeni bir hayat kurdum orda. Sonra ülkeye dönüp İstanbul'a taşındım, yeniden yepyeni bir hayat kurdum. 1 yıl sonra çalıştığım işi ve evimi değiştirip yine farklı bir hayat kurdum. Şimdi yaklaşık 1 buçuk yıldır aynı iş, aynı ev, aynı düzen.. şeklinde devam ediyor. Acaba bende "yeni yaşam kurma" bir alışkanlık haline gelmiş olabilir mi? Bu kadar çabuk sıkılmam normal mi?
Danışman avukatım, çalıştığım yerden ve yaptığım işten çok memnunum. Maaşım çok iyi olmasa da çok huzurluyum ve evimle işim yürüme mesafesinde. O nedenle işimi/evimi değiştirmek istemiyorum şimdi. Ama bazı sabahlar o kadar bunalmış hissediyorum ki, yine her şeyi bırakıp bebek bakıcısı olarak da olsa yurt dışına hiç bilmediğim bir yere gitmek, yine farklı bir hayat denemek istiyorum. Ama sonra? Yine o hayattan da sıkılıp bir daha bir daha yeniden başlamak istemeyecek miyim?
Keşke konsolos falan olsaydım, 2-3 yılda bir başka ülkede yaşasaydım.. Ama yok, artık çok geç..
Neden böyleyim, bu rutin(!)lerden zevk alabilmek, ya da zevk almayı da geçtim, bu kadar bunalmamak için ne yapmalıyım?
Ufak bir iki ayrıntı da vereyim: 25 yıl boyunca çok kötü bir yaşam geçirdim. 24 yaşından beri anti-depresan kullanıyorum (majör depresyon teşhisi konmuştu, sanırım intihar öncesi son aşamadaydım). Hayatım boyunca 1 defa aşık oldum, bir tek onunla uzun sayılabilecek bir ilişkim oldu. O kişi şu an başkasıyla evli ve çocuğu var. Benim hayatıma sonrasında başkaları da girmiş olsa da, hiçbirine aşık olamadım, hiç biriyle uzun bir birliktelik yaşayamadım. Bir daha da aşık olabileceğim konusunda hiç umudum yok..
Anti-depresanların kifayetsiz, dostların yetersiz kaldığı bu psikolojiden nasıl kurtulurum? Bu şekilde hissedeniniz var mı? Siz napıyorsunuz hissedince?
Not: "seviş geçer" cevabı gelecektir muhtemelen. söyleyim, geçmedi. :p :)
--------
Okuyamayanlar için özet: Hayatın rutininden çok sıkıldım, ne yapmalıyım?
Hepinize teşekkürler ama hepsini okuyanlara ayrıca teşekkürler.
Hepsini okuyup bir de cevap verenlere artık teşekkür yetersiz, kocaman öpücükler. :p :)
Çok bunaldım dostlar, çok.. Nefes alamadığımı hissediyorum bazen, içim sıkılıyor resmen.
Hayat hep böyle mi gerçekten? Sabah kalk, işe git, akşama kadar çalış, çık, duruma göre arkadaşlarınla takıl, bişiler ye/iç, eve git (ya da doğrudan eve git, film/dizi izle, kediyle oyna, bilgisayarda takıl, uyu => sabah kalk işe git, akşama kadar çalış...
Çok sıkıldım ben bu döngüden. Farklı bir şeyler yapıyorum, yapmaya çalışıyorum (felsefe seminerleri alıyorum mesela, mitoloji öğreniyorum, sivil toplum derneklerine mümkün mertebe destek olmaya çalışıyorum vs) ama bunların hepsi de hayat döngüsünde yeniden rutinleşiyor her defasında. Şımarıklık olarak demiyorum, gerçekten, ama ciddi anlamda ben çok sıkıldım bu döngüden.
28 yaşındayım. 25 yaşıma kadar küçük bir şehirde ailemle yaşadım. Sonra herşeyi bırakıp yurtdışına master yapmaya gittim, yeni bir hayat kurdum orda. Sonra ülkeye dönüp İstanbul'a taşındım, yeniden yepyeni bir hayat kurdum. 1 yıl sonra çalıştığım işi ve evimi değiştirip yine farklı bir hayat kurdum. Şimdi yaklaşık 1 buçuk yıldır aynı iş, aynı ev, aynı düzen.. şeklinde devam ediyor. Acaba bende "yeni yaşam kurma" bir alışkanlık haline gelmiş olabilir mi? Bu kadar çabuk sıkılmam normal mi?
Danışman avukatım, çalıştığım yerden ve yaptığım işten çok memnunum. Maaşım çok iyi olmasa da çok huzurluyum ve evimle işim yürüme mesafesinde. O nedenle işimi/evimi değiştirmek istemiyorum şimdi. Ama bazı sabahlar o kadar bunalmış hissediyorum ki, yine her şeyi bırakıp bebek bakıcısı olarak da olsa yurt dışına hiç bilmediğim bir yere gitmek, yine farklı bir hayat denemek istiyorum. Ama sonra? Yine o hayattan da sıkılıp bir daha bir daha yeniden başlamak istemeyecek miyim?
Keşke konsolos falan olsaydım, 2-3 yılda bir başka ülkede yaşasaydım.. Ama yok, artık çok geç..
Neden böyleyim, bu rutin(!)lerden zevk alabilmek, ya da zevk almayı da geçtim, bu kadar bunalmamak için ne yapmalıyım?
Ufak bir iki ayrıntı da vereyim: 25 yıl boyunca çok kötü bir yaşam geçirdim. 24 yaşından beri anti-depresan kullanıyorum (majör depresyon teşhisi konmuştu, sanırım intihar öncesi son aşamadaydım). Hayatım boyunca 1 defa aşık oldum, bir tek onunla uzun sayılabilecek bir ilişkim oldu. O kişi şu an başkasıyla evli ve çocuğu var. Benim hayatıma sonrasında başkaları da girmiş olsa da, hiçbirine aşık olamadım, hiç biriyle uzun bir birliktelik yaşayamadım. Bir daha da aşık olabileceğim konusunda hiç umudum yok..
Anti-depresanların kifayetsiz, dostların yetersiz kaldığı bu psikolojiden nasıl kurtulurum? Bu şekilde hissedeniniz var mı? Siz napıyorsunuz hissedince?
Not: "seviş geçer" cevabı gelecektir muhtemelen. söyleyim, geçmedi. :p :)
--------
Okuyamayanlar için özet: Hayatın rutininden çok sıkıldım, ne yapmalıyım?
Hepinize teşekkürler ama hepsini okuyanlara ayrıca teşekkürler.
Hepsini okuyup bir de cevap verenlere artık teşekkür yetersiz, kocaman öpücükler. :p :)
0
cevabım çok tatmin edici olmayabilir ama kendi görüşümü söylemek istiyorum. bir de bunları binlerce yaşamdır yaptığını bir düşün, işte buna samsara diyorlar. samsara'nın dışı da nirvana oluyor. felsefeye merakın varsa bu görüşten haberdar olabilirsin. osho diyo ki her hayatta hep aynı şeyi yaptın. yine yaşasan yine aynını yapacaksın. illa reenkarnasyona inanmaya lüzum yok. binlerce yıldır bu gezegenden gelip geçen tüm insanların, hayatlarının bir noktasında bu şekilde hissettiğini düşünüyorum. konu tümüyle varoluşla ilgili. ve varoluşun yan etkisi olan bilinç. maddeden ayrı düşünmeye bile gerek yok hatta. yıldız tozuyduk, yine yıldız tozu olacağız. birbiriyle çatışan iki fizik kuralına tabiiyiz: herşey geçicidir ve evrende hiçbir madde yok olmaz.
diyeceğim şu ki, bir zen rahibi her gün aynı saatte kalkar, yoga yapar, meditasyon yapar, ortalığı süpürür, bonzaisini budar, elbisesini yıkar, yer, içer, sıçar. fakat tüm bu rutin işleri yaparken bizden tek bir farkı vardır: farkındalık :) dünya üzerinde yaklaşık 70 yıllık bir ömre sahip olan, kompleks ve düşünebilen, hissedebilen, yaklaşık 168 cm, 70 kg, et ve kemikten mamül bir insan evladı olduğunu hiç unutmaz. düşüncelere dalmaz. nehirle akıp gitmez, nehrin tabanını seyreder.
rutinden tek gerçek çıkış budur.
amak-ı hayal kitabını, özellikle zümrüt-ü anka'nın sırtındaki geziyi anlatan öyküyü okumanı tavsiye ederim.
diyeceğim şu ki, bir zen rahibi her gün aynı saatte kalkar, yoga yapar, meditasyon yapar, ortalığı süpürür, bonzaisini budar, elbisesini yıkar, yer, içer, sıçar. fakat tüm bu rutin işleri yaparken bizden tek bir farkı vardır: farkındalık :) dünya üzerinde yaklaşık 70 yıllık bir ömre sahip olan, kompleks ve düşünebilen, hissedebilen, yaklaşık 168 cm, 70 kg, et ve kemikten mamül bir insan evladı olduğunu hiç unutmaz. düşüncelere dalmaz. nehirle akıp gitmez, nehrin tabanını seyreder.
rutinden tek gerçek çıkış budur.
amak-ı hayal kitabını, özellikle zümrüt-ü anka'nın sırtındaki geziyi anlatan öyküyü okumanı tavsiye ederim.
0
eger ikinci universiteyi okumadıysanız , onu deneyin derim. eglenceli olmaz mı
0
değişikliği dışında değil, depresyon odasına, ilaçlarla kapattığın "içinde" aramalısın. içinde oluşacak değişiklikler bakış açını da değiştirecek, bu sayede dışarıyı daha farklı algılayabileceksin. zaman da faydalıdır bu konuda.
0
felsefeye bulaşırsan iyice batabilirsin. diyalektik seni hırpalar.
ben hayatımın seninkine benzer olduğu kendim için rezil bir zaman diliminde tasavvufa sardım. hayatım kurtuldu. sana da tavsiye ederim.
ben hayatımın seninkine benzer olduğu kendim için rezil bir zaman diliminde tasavvufa sardım. hayatım kurtuldu. sana da tavsiye ederim.
0
Kendinle çok başbaşa kalma bence insan kendini dinleyince herşeyin kötüsünümü düşünüyor ne böyle zamanlarda, ben en azınan öyle yapıyorum ve hemen kendimden uzaklaşıyorum, değişik insanlar değişik mekanlar görmekte motivasyonunuzu arttırabilir.
Evini işini seviyorsan bırakıp gitme bence zaten İstanbul gibisi varmı
Evini işini seviyorsan bırakıp gitme bence zaten İstanbul gibisi varmı
0
kediebesini dinle, söyledikleri ruhuna işlesin. felsefeyle ilgilisin madem osho yu da okumanı tavsiye ederim.
0
ikinci üniversiteyi hiç düşünemem sanırım. 26 yaşına kadar hayatım sınavlarla, ödevlerle, sunumlarla geçti, en son yüksek lisansın son finallerinde "öğrencilik benim için burda kapanmıştır" dedim. okuyabilecek olsam doktora yapabilirim aslında ama işte yemiyor gözüm....
house md değil ama sfu, dexter, lost room, true blood.. bi çok dizi izledim, izliyorum da. ama "dizi izlemek" başlığı altında o da rutine bağladı işte.. anlık sıkıntı dağıtmak değil istediğim, genel sıkıntının dağıtılması..
tasavvuf da bir felsefe değil midir? özellikle karşılaştırmalı inceliyorum bu aralar, hint felsefesinden doğu felsefesine, kızılderili felsefesine ve tüm dinlere aslında hepsinin temelleri aynı.
ve hatta kediebesinin de dediği gibi, onlar da "yaşamsal döngü"den bahsediyorlar. insan doğar büyür ölür yeniden doğar... vs. ama henüz bunun kendi sıkıntımı yok edecek bir etkisini görmedim.. dediğiniz kitapları okuyacağım. teşekkür ederim..
bir de şey düşünüyorum.. mesela adrenalin bağımlıları falan var ya.. acaba ben de değişim bağımlısı falan olmuş olabilir miyim? var mı böyle bir şey? hani üst üste devamlı yeni sayfalar açınca, şimdi bir sayfada uzun yazmak beni korkutuyor, sıkıyor olabilir mi ki?
house md değil ama sfu, dexter, lost room, true blood.. bi çok dizi izledim, izliyorum da. ama "dizi izlemek" başlığı altında o da rutine bağladı işte.. anlık sıkıntı dağıtmak değil istediğim, genel sıkıntının dağıtılması..
tasavvuf da bir felsefe değil midir? özellikle karşılaştırmalı inceliyorum bu aralar, hint felsefesinden doğu felsefesine, kızılderili felsefesine ve tüm dinlere aslında hepsinin temelleri aynı.
ve hatta kediebesinin de dediği gibi, onlar da "yaşamsal döngü"den bahsediyorlar. insan doğar büyür ölür yeniden doğar... vs. ama henüz bunun kendi sıkıntımı yok edecek bir etkisini görmedim.. dediğiniz kitapları okuyacağım. teşekkür ederim..
bir de şey düşünüyorum.. mesela adrenalin bağımlıları falan var ya.. acaba ben de değişim bağımlısı falan olmuş olabilir miyim? var mı böyle bir şey? hani üst üste devamlı yeni sayfalar açınca, şimdi bir sayfada uzun yazmak beni korkutuyor, sıkıyor olabilir mi ki?
0
geçenlerde bir siteye denk geldim. adı reality creators. siteyi oluşturan da kendine life coach diyen bir kişi. insanlara balık tutmayı öğretiyormuş. şimdi bu adam olayı çözmüş durumda. felsefedeki gibi herşeyin bir yanılsama olduğunu keşfetmiş ve insanlara kendilerini mutlu edecek yanılsamalar (gerçeklikler) yaratmaları konusunda yardım ediyor. sizin de yaptığınız bunun gibi birşey. yanılsamaları değiştiriyorsunuz yalnızca. şartlar hep aynı kalıyor. aklınıza gelebilecek en acaip, değişik işleri de yapsanız sıkılırsınız.
ben de bir zamanlar çok sıkılıyordum, bir gün sıkılmaktan sıkıldım ve geçti. :)
ben de bir zamanlar çok sıkılıyordum, bir gün sıkılmaktan sıkıldım ve geçti. :)
0
kısa vadeli öneri: seyrettiğin diziler ya da felsefe hakkında konuşacak farklı arkadaşların olsun. seyretmek yerine konuşmak çok daha faydalı olacaktır. mesai saatlerinde değil ama mesai sonrası hayattan keyif almanı sağlayacak arkadaşların.
(bkz: duyuru bana arkadaş bul lan allahsız)
uzun vadeli öneri:muhtemelen 35 yaşından sonra "amaniin hayat ne hızlı akıyo" demeye başlayınca işler senin için kolaylaşacaktır.
(bkz: nefes almak bile güzel)
(bkz: duyuru bana arkadaş bul lan allahsız)
uzun vadeli öneri:muhtemelen 35 yaşından sonra "amaniin hayat ne hızlı akıyo" demeye başlayınca işler senin için kolaylaşacaktır.
(bkz: nefes almak bile güzel)
0
carlos castaneda'nın kitaplarını tavsiye ederim. ama sadece okuma orda yazanları, uygula aynı zamanda.
0
bu kadar entel arasında çözüm aramak çok akıllıca değil hani. biri mevlana derken, diğeri nirvana diyor. ben ise hepsi yalan bunların diyorum.
acı çekmek, depresan kullanmak, iyi bir çocukluk geçirememek.. hepsini yaşadım bunların. ama hayatınızdaki götlüklerin hepsinden siz sorumlu olamıyorsunuz, yönetemiyorsunuz. bazen kader denen o yazılmış hayatı sürdürmeniz, ayak uydurmanız gerekiyor. kendinizi boğmayın bu yüzden. çok sorgulamayın.
gidin bir havuza yazılın, hayatın tüm götlüklerine kulaç atın. tüm yargıları boşverip biraz serseri olun, gidin deniz kenarına biranızı alıp takılın. başkalarının ne diyeceğini sallamadan. alabiliyorsanız bir araba alın, gecenin bir yarısı uyanıp ankaraya gidin. sadece kahvaltı yapmak için.
söylediklerimin hepsini yaptım, zaman zaman kurtardı beni boşluktan, bazen bir boka yaramadı. ama hala nefes alıyorum... gerisi için koy ..tüne rahvan gitsin.
acı çekmek, depresan kullanmak, iyi bir çocukluk geçirememek.. hepsini yaşadım bunların. ama hayatınızdaki götlüklerin hepsinden siz sorumlu olamıyorsunuz, yönetemiyorsunuz. bazen kader denen o yazılmış hayatı sürdürmeniz, ayak uydurmanız gerekiyor. kendinizi boğmayın bu yüzden. çok sorgulamayın.
gidin bir havuza yazılın, hayatın tüm götlüklerine kulaç atın. tüm yargıları boşverip biraz serseri olun, gidin deniz kenarına biranızı alıp takılın. başkalarının ne diyeceğini sallamadan. alabiliyorsanız bir araba alın, gecenin bir yarısı uyanıp ankaraya gidin. sadece kahvaltı yapmak için.
söylediklerimin hepsini yaptım, zaman zaman kurtardı beni boşluktan, bazen bir boka yaramadı. ama hala nefes alıyorum... gerisi için koy ..tüne rahvan gitsin.
0
rutine girmek insanın yaptığı en iyi, en hayırlı, en yüce işleri dahi bir süre sonra dibe çöktürür. bu yüzden insan sık sık kendini kontrol etmeli, sorgulamalı, neden yaşadığını gözden geçirmeli, hayatında bahar temizlikleri yapmalıdır. aksi halde yaşam çok anlamsız olur ama biz yaşamın anlamsız olmadığını, aksine bir amacımız olduğunu biliyoruz. hatta belki birden çok amacımız var.
umarım yakında bununla ilgili seminer olur ve sorularının yanıtlarını bulabilirsin.
imza: bir dost
umarım yakında bununla ilgili seminer olur ve sorularının yanıtlarını bulabilirsin.
imza: bir dost
0
okudum anasını satim:)
kendine bi gaye belirle, onun için bi taraflarını yırt.
misal: konsolos olsaydım, ülke ülke gezseydim diyorsun; o zaman öyle bir iş bul ki kendine böyle konsolos gibi gezmek 'zorunda' kal. yani bu işin ile ilgili olabilir, işinin yan dalı olabilir vs.
montla sıçmak için kakan gelmiş ama montu giymicem diyorsun sanki :)
sonra neden yaşadığını, ölümü; ölünce ne halt yiceni, ya da ailenin, arkandaki sevdiklerinin ne düşüneceğini vs. düşün.
kendine bi gaye belirle, onun için bi taraflarını yırt.
misal: konsolos olsaydım, ülke ülke gezseydim diyorsun; o zaman öyle bir iş bul ki kendine böyle konsolos gibi gezmek 'zorunda' kal. yani bu işin ile ilgili olabilir, işinin yan dalı olabilir vs.
montla sıçmak için kakan gelmiş ama montu giymicem diyorsun sanki :)
sonra neden yaşadığını, ölümü; ölünce ne halt yiceni, ya da ailenin, arkandaki sevdiklerinin ne düşüneceğini vs. düşün.
0
duyuruda geçenlerde tartışılmıştı ya, duyuru sahipleri açtıkları duyurulardan haberdar etsin bizleri vs diye, o yüzden eskimiş de olsa bu konuya bir şeyler yazıp güncelleme yapmak istedim. yeni okuyan bir arkadaşımızın da nasıl oldun diye sorması ön ayak oldu aslında, kendisine ilgisi için buradan da teşekkür ederim.
mutlulukla bildirmek isterim ki, bu sonsuz görünen döngüyü kırmamış olsam da bu durumdan dolayı nefes alamaz hale gelmiş olan halimi kırdım, kurtuldum o psikolojiden. inanmayacaksınız belki ama 6 yıldır en yüksek dozda kullandığım anti depresanları da sancılı bir şekilde de olsa bıraktım.
ne değişti de sen bu psikolojiden çıktın diyeceksiniz muhtemelen: aslında hiç bir şey ama içeride çok şey değişti. hala aynı işyerindeyim, yine aynı düzenim devam ediyor, aynı rutin hayata sahibim, ilişkilerim yine kısa süreli ve o deli aşkın noktasına hala herhangi bir kimse için ulaşamadım, izlediğim dizi bile aynı (dexter:) )ama ben eski vp değilim artık...
yukarıdaki duyurumdan bir kaç ay sonra abd'den bir şirketten teklif geldi, neredeyse her şeyi bırakıp bu duyuruda istediğim gibi yeni bir sayfa açarak teksasa yerleşiyordum. ama ne yaptım biliyor musunuz? görüşmeye dahi gitmedim...
sanırım felsefe etkili oldu bendeki görünmez iç değişikliğe. genel kanının aksine kafayı yedirtmiyormuş felsefe, bazen kafayı yemiş olanların da düzelmesini sağlıyormuş... bu deniz-i deryanın içine girdikçe girmek iyi gelebiliyormuş ruha. insanın amacını bilmesi, bağlı olduğu bir idealin mevcut olması, kendini bir şekilde geliştirebilmesi, en rutin denilen olayın bile kişinin kendisine bir katkısının olduğunu farketmesi vs gerçekten güzel... bir zen rahibi kadar olmasa da çok daha farkında yaşıyorum hayatı, zevk alıyorum ama şu an bırakıp gitmelisin deseler bu da sorun değil benim için.
öyle işte... ilginize tekrar teşekkürler. varsa benzer durumda kimse, onların da bir an önce toparlanabilmesini dilerim. ancak şunu bilmeliler ki bu iç döngüyü kırabilmek için farkındalık yetmiyor, biraz çaba da göstermek gerekiyor.
sevgiler herkese...
mutlulukla bildirmek isterim ki, bu sonsuz görünen döngüyü kırmamış olsam da bu durumdan dolayı nefes alamaz hale gelmiş olan halimi kırdım, kurtuldum o psikolojiden. inanmayacaksınız belki ama 6 yıldır en yüksek dozda kullandığım anti depresanları da sancılı bir şekilde de olsa bıraktım.
ne değişti de sen bu psikolojiden çıktın diyeceksiniz muhtemelen: aslında hiç bir şey ama içeride çok şey değişti. hala aynı işyerindeyim, yine aynı düzenim devam ediyor, aynı rutin hayata sahibim, ilişkilerim yine kısa süreli ve o deli aşkın noktasına hala herhangi bir kimse için ulaşamadım, izlediğim dizi bile aynı (dexter:) )ama ben eski vp değilim artık...
yukarıdaki duyurumdan bir kaç ay sonra abd'den bir şirketten teklif geldi, neredeyse her şeyi bırakıp bu duyuruda istediğim gibi yeni bir sayfa açarak teksasa yerleşiyordum. ama ne yaptım biliyor musunuz? görüşmeye dahi gitmedim...
sanırım felsefe etkili oldu bendeki görünmez iç değişikliğe. genel kanının aksine kafayı yedirtmiyormuş felsefe, bazen kafayı yemiş olanların da düzelmesini sağlıyormuş... bu deniz-i deryanın içine girdikçe girmek iyi gelebiliyormuş ruha. insanın amacını bilmesi, bağlı olduğu bir idealin mevcut olması, kendini bir şekilde geliştirebilmesi, en rutin denilen olayın bile kişinin kendisine bir katkısının olduğunu farketmesi vs gerçekten güzel... bir zen rahibi kadar olmasa da çok daha farkında yaşıyorum hayatı, zevk alıyorum ama şu an bırakıp gitmelisin deseler bu da sorun değil benim için.
öyle işte... ilginize tekrar teşekkürler. varsa benzer durumda kimse, onların da bir an önce toparlanabilmesini dilerim. ancak şunu bilmeliler ki bu iç döngüyü kırabilmek için farkındalık yetmiyor, biraz çaba da göstermek gerekiyor.
sevgiler herkese...
0
türkiyeyi gez, gezebildiğin kadar, nefesine kesene kadar gez hızlı yaşa genç öl
paran bitene aç kalana dek gez
gez gör
sen hiç christoper mccandles in hikayesini okudunmu?
paran bitene aç kalana dek gez
gez gör
sen hiç christoper mccandles in hikayesini okudunmu?
0
vejeteryan vampir
Merhabalar,10 güne yurt dışına çıkacağım da, ipodtouch'tan şu wiro olaylarına gireyim dedim. Amma velakin bu ikisi arasında ne fark olduğunu anlayamadığım gibi, nasıl aktivite edeceğimi de bulamadım.itunes'ta da ikisi için ayrı ayrı application var. Şimdi ben yurt dışında free wi-fi bulduğum yerde T
Merhabalar,
10 güne yurt dışına çıkacağım da, ipodtouch'tan şu wiro olaylarına gireyim dedim. Amma velakin bu ikisi arasında ne fark olduğunu anlayamadığım gibi, nasıl aktivite edeceğimi de bulamadım.
itunes'ta da ikisi için ayrı ayrı application var. Şimdi ben yurt dışında free wi-fi bulduğum yerde Türkiyeyi hangisiyle arayacağım bre duyurudaşlar? Neyi gözden kaçırıyorum ben? Bi el atıverseniz?
www.wirofon.com
www.ttwiro.com
not: jail breaksizim.
10 güne yurt dışına çıkacağım da, ipodtouch'tan şu wiro olaylarına gireyim dedim. Amma velakin bu ikisi arasında ne fark olduğunu anlayamadığım gibi, nasıl aktivite edeceğimi de bulamadım.
itunes'ta da ikisi için ayrı ayrı application var. Şimdi ben yurt dışında free wi-fi bulduğum yerde Türkiyeyi hangisiyle arayacağım bre duyurudaşlar? Neyi gözden kaçırıyorum ben? Bi el atıverseniz?
www.wirofon.com
www.ttwiro.com
not: jail breaksizim.
0
wiro'da bir program indirmekten bahsedilmekte. wirofon ise web client yani bir şey kurmaya gerek yok. ilk göze çarpan farkları bu gibi.
hatta wirofon'da 5 dakikalık ücretsiz deneme diye bir şey var, imkanın varsa oradan bir dene derim(ie gerekli diyor ama belki olur).
hatta wirofon'da 5 dakikalık ücretsiz deneme diye bir şey var, imkanın varsa oradan bir dene derim(ie gerekli diyor ama belki olur).
0
rutiiin
böyle çocoukluğumuzdan aşina olduğumuz minik kuş donmuş pencereye konmuş veya çocuk ilacı şeker sanıp içmiş uff olmuş gibi çocuk şarkıları arıyorum özellikle de 80'li yıllardan yadigar olanları... bulabileceğim bir sanal adres var mıdır veya "aa ben de çocukken bunu severdim, şimdi hatırladım" dediğ
böyle çocoukluğumuzdan aşina olduğumuz minik kuş donmuş pencereye konmuş veya çocuk ilacı şeker sanıp içmiş uff olmuş gibi çocuk şarkıları arıyorum özellikle de 80'li yıllardan yadigar olanları... bulabileceğim bir sanal adres var mıdır veya "aa ben de çocukken bunu severdim, şimdi hatırladım" dediğiniz şarkılar?
0
kikkikkii kokkokkoo gulu gulu gulu gulu u vak vak vardı :D
kuvakvakvak kuvakvakvak kuyrugun nerede
kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim deredee
de şimdi yukardakini yazınca hatorladıgım bi şarkı
:)
kuvakvakvak kuvakvakvak kuyrugun nerede
kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim deredee
de şimdi yukardakini yazınca hatorladıgım bi şarkı
:)
0
köpek uçmak istemiş
birgün kargaya gitmiş
karga ona anlatmış
bizimki de inanmış
açmış ayaklarını (veledin bu esnada ayaklarını açması)
dikmiş kulaklarını (elleri ilekendine 2 kulak yapması)
havlayıp bir kaç kere (kafayı öne sallayarak havlıyormuş izlenimi verile)
atmış kendini yere (iki ayakla birden bir adım öne zıpla)
köpek ölmüş vah vah vah (ki elle iki dize 3 kere vurarak)
karga da gülmüş hah hah hah (iki elle karnını tutarak gülüyormuş gibi yapmalı)
birgün kargaya gitmiş
karga ona anlatmış
bizimki de inanmış
açmış ayaklarını (veledin bu esnada ayaklarını açması)
dikmiş kulaklarını (elleri ilekendine 2 kulak yapması)
havlayıp bir kaç kere (kafayı öne sallayarak havlıyormuş izlenimi verile)
atmış kendini yere (iki ayakla birden bir adım öne zıpla)
köpek ölmüş vah vah vah (ki elle iki dize 3 kere vurarak)
karga da gülmüş hah hah hah (iki elle karnını tutarak gülüyormuş gibi yapmalı)
0
"Sen hiç gördün mü üç kulaklı bir adam / Dön de aynaya bak" şeklinde nakaratı olan bir şarkı vardı. Her söylendiğinde azarlanmış gibi kötü hissederdim, korkardım hatta. Psikopat ettiler bizi yemin ediyorum.
0
hislicocuk
sınıfın tek erkeği olunca bu işler bana kaldı. mezuniyet yapılabilecek mekanlar arıyorum. otel olması en ideali. var mı fikri olan?istanbul, avrupa yakasında. ulaşımın kolay olduğu merkezi yerlerde olmalı.hatta içinizden bir otel müdürü, organizatör falan çıksa nasıl güzel olur var ya... :/
sınıfın tek erkeği olunca bu işler bana kaldı. mezuniyet yapılabilecek mekanlar arıyorum. otel olması en ideali. var mı fikri olan?
istanbul, avrupa yakasında. ulaşımın kolay olduğu merkezi yerlerde olmalı.
hatta içinizden bir otel müdürü, organizatör falan çıksa nasıl güzel olur var ya... :/
istanbul, avrupa yakasında. ulaşımın kolay olduğu merkezi yerlerde olmalı.
hatta içinizden bir otel müdürü, organizatör falan çıksa nasıl güzel olur var ya... :/
0
o nasıl sınıf la oyle. beni de davet etsene.
biz cubukcu hayalde yapmıstık iyi guzel hostu. istanbul içinse tabi. bi de anadolu yakasında bi otel var arkadas calısıyor ona da bi sorayım bi mail atıversene bana durumu. katılım fln kac kişi oalcak vs vs. lagoongreen gmeyl
biz cubukcu hayalde yapmıstık iyi guzel hostu. istanbul içinse tabi. bi de anadolu yakasında bi otel var arkadas calısıyor ona da bi sorayım bi mail atıversene bana durumu. katılım fln kac kişi oalcak vs vs. lagoongreen gmeyl
0
anadolu yakası zor olur da, belki yardımcı olur çevresinden falan. atıyorum mail...
0
Tepebaşı'ndaki öğretmenevinin içini görüp manzarasını da beğenmeniz için şu adrese gidin:
www.beyogluogretmenevi.com
www.beyogluogretmenevi.com
0
merkezi otel olarak hyatt regency'den fiyat alın derim, özellikle havuzbaşı çok güzeldi.
0
biçki,dikiş okulumudur nedir bu:)
mowenpick otel tavsiye olunur satıs muduru neslihan hanimla gorusun..
mowenpick otel tavsiye olunur satıs muduru neslihan hanimla gorusun..
0
turkishjohndoe
dün çaylak onay listesinde 101. sıradaydım bugün 1001. sıradayım noluyo beyler ?
dün çaylak onay listesinde 101. sıradaydım bugün 1001. sıradayım noluyo beyler ?
0
bişeyler olmuş. Ben dün 7500 lerde iken bugün 120 ye geldim. Hadi hayırlısı bakalım.
0
vejeteryan vampir
Merhaba,Duyuruya neden giriyoruz? Soru sormak, bir şey duyurmak, birilerine yardımcı olmak ve en önemlisi konu kısıtlaması olmaksızın her konu hakkında okuduklarımızdan az çok bir şeyler öğrenmek için. Duyuruyu keşfettiğimden beri pek çok şey öğrendim ve bu öğrendiğim şeyler için diğer konularda bil
Merhaba,
Duyuruya neden giriyoruz? Soru sormak, bir şey duyurmak, birilerine yardımcı olmak ve en önemlisi konu kısıtlaması olmaksızın her konu hakkında okuduklarımızdan az çok bir şeyler öğrenmek için. Duyuruyu keşfettiğimden beri pek çok şey öğrendim ve bu öğrendiğim şeyler için diğer konularda bildiklerimi başkalarıyla paylaşarak bir nevi teşekkür ettim.
Malum, yeniyle mesaj olayımız oluştu. Sözlük yazarı değildim, hiç olmadım ve olmayacağım da, bu nedenle bu benim için ve diğer bir çok insan için yeni bir özellik. Bu özellik için ilk etapta sevinmiş olsam da, olur diye endişelendiğim ve bugün bir mesajdan anladığım kadarıyla gerçekleştiğini gördüğüm bir durumdan dolayı sevincim kursağımdan aşağı inemiyor.
Ne midir o durum? Soruların özel mesaj yoluyla yanıtlanması!!! E ama sadece soru sahibinin bilmesi/öğrenmesi amaçlanmıyordu ki! Cevabı merak eden ya da bilmeyen yalnızca soru sahibi değil ki! Bırakın soru sahibi olmayanlar da öğrensin ama. Lütfen ama...
Bunu engellemek için neler yapılabilir? Neler efektif olabilir? Sağduyu yeterli mi sizce?
Duyuruya neden giriyoruz? Soru sormak, bir şey duyurmak, birilerine yardımcı olmak ve en önemlisi konu kısıtlaması olmaksızın her konu hakkında okuduklarımızdan az çok bir şeyler öğrenmek için. Duyuruyu keşfettiğimden beri pek çok şey öğrendim ve bu öğrendiğim şeyler için diğer konularda bildiklerimi başkalarıyla paylaşarak bir nevi teşekkür ettim.
Malum, yeniyle mesaj olayımız oluştu. Sözlük yazarı değildim, hiç olmadım ve olmayacağım da, bu nedenle bu benim için ve diğer bir çok insan için yeni bir özellik. Bu özellik için ilk etapta sevinmiş olsam da, olur diye endişelendiğim ve bugün bir mesajdan anladığım kadarıyla gerçekleştiğini gördüğüm bir durumdan dolayı sevincim kursağımdan aşağı inemiyor.
Ne midir o durum? Soruların özel mesaj yoluyla yanıtlanması!!! E ama sadece soru sahibinin bilmesi/öğrenmesi amaçlanmıyordu ki! Cevabı merak eden ya da bilmeyen yalnızca soru sahibi değil ki! Bırakın soru sahibi olmayanlar da öğrensin ama. Lütfen ama...
Bunu engellemek için neler yapılabilir? Neler efektif olabilir? Sağduyu yeterli mi sizce?
0
privacy'i zaten "nick"lerle sağlamıyor muyuz? Zaten sözlük yazarı olsa bile sırf daha privacy sahibi olmak için burda başka hesap açanlar da çok.
ha, istisnai durumlarda yine e-mail adresi verilerek özel iletişime geçiliyor. bence bu kriter bir denge unsuru olmamalı..
ha, istisnai durumlarda yine e-mail adresi verilerek özel iletişime geçiliyor. bence bu kriter bir denge unsuru olmamalı..
0
iyi de, kullanicilara "hayir mesaj sisteminden cevap yazamazsiniz!!1" diye bir sey soyleme hakkimiz yok ki? mesaj icerigi kullanicinin inisiyatifinde.
ha ama yakin zamanda "mesajlasma sistemini kullanmayayim" tarzi bir opsiyon gelecek. mesajlasmak istemeyen ilgili checkbox'i tick'leyebilecek. siz de oyle yapar rahat edersiniz madem.
ha ama yakin zamanda "mesajlasma sistemini kullanmayayim" tarzi bir opsiyon gelecek. mesajlasmak istemeyen ilgili checkbox'i tick'leyebilecek. siz de oyle yapar rahat edersiniz madem.
0
ayrıca nickle privacy sağlanmaz. ben mesela 6 yıllık kullanıcıyım, aramızda 10 yıllık kullanıcılar var. nickimizin bir özeli kalmadı. kim olduğumuzu ne iş yaptığımızı herkes biliyor.
ayrıca mesaj atarak, yanlış açılmış soruları düzeltme şansımız da olabilir. örneğin, adam soru yazmış ama duyuru şeklinde açmış, o sırada da online mod yoksa, diğer kullanıcılar kendisine mesajla ulaşabilir ve duyurusunu soruya çevirip yanıt alabilir. zaten mesajlaşmanın amaçlarından biri de bu.
bir ikincisi de bazı konularda privacy gerekli. örneğin bir internet kullanıcısı bir soru soruyor ve kendisine telefonumu ya da e-mail adresimi vermem gerekli. ben şahsen cevap kısmına telefonumu ya da e-mail adresimi yazmak istemiyorum. bu yüzden de kendisine mesajla gönderirsem kendi açımdan da privacy'mi koruyabilirim.
eğer siz de o sorunun cevabını merak ediyorsanız kendiniz açısından yeniden açabilirsiniz, üzülmeyin.
ps: gtalk'a gel sorcam ben sana bu asilikleri
ayrıca mesaj atarak, yanlış açılmış soruları düzeltme şansımız da olabilir. örneğin, adam soru yazmış ama duyuru şeklinde açmış, o sırada da online mod yoksa, diğer kullanıcılar kendisine mesajla ulaşabilir ve duyurusunu soruya çevirip yanıt alabilir. zaten mesajlaşmanın amaçlarından biri de bu.
bir ikincisi de bazı konularda privacy gerekli. örneğin bir internet kullanıcısı bir soru soruyor ve kendisine telefonumu ya da e-mail adresimi vermem gerekli. ben şahsen cevap kısmına telefonumu ya da e-mail adresimi yazmak istemiyorum. bu yüzden de kendisine mesajla gönderirsem kendi açımdan da privacy'mi koruyabilirim.
eğer siz de o sorunun cevabını merak ediyorsanız kendiniz açısından yeniden açabilirsiniz, üzülmeyin.
ps: gtalk'a gel sorcam ben sana bu asilikleri
0
@assert h;
deme hakkımız yok belki ama mesaj gönderirken, yeni mesaj kısmına tıkladıktan sonra belki büyük bir yazı yazılarak duyurunun bu işlevi de kullanıcılara hatırlatılabilir. Mesela bu yazı çıkar, kullanıcı OK'e bastıktan sonra mesaj gönderir falan. Biliyorum biraz daha bürokrasi oluşturur bu durum ama, duyurunun bu işlevi hiç de yadsınabilecek bir işlev değil. Sizleri bilmem ama ben gerçekten çok şey öğrendim şimdiye kadar...
@kahvegibi, özel durumlarda privacy için, farklı bir mail adresiyle tanınmayan kullanıcı sayısı, nick ile privacy sağlanabileceğinin güzel bir örneği değil mi? 6 yıllık kullanıcısın ama benim bile bilmeyeceğim(!) bir hesap oluşturarak özel cevaplar verebilirsin gerekirse. Hatta ben bile, tanınan bir sözlük yazarı olmadığım halde, mesela senin bile bilmeyeceğin bir hesap oluşturabilirim. Mail adresine bakar sonuçta, o da ühüü ü, beleşe dağıtılıyo. (Yok la yok, senin bile bilmeyeceğin bir şey yazmam zaten, no panic :p )
p.s. ayrıca sen sakinleşene kadar gelmem gtalk'a, korkarım :) :p
son olarak
@to all,
mesaj yasaklansın/kaldırılsın demiyorum, güzel bir şey olduğu konusunda hem fikirim. yalnızca soruların özel mesajla yanıtlanmaması ve genelle de paylaşılabilmesi için çareler arıyorum..
deme hakkımız yok belki ama mesaj gönderirken, yeni mesaj kısmına tıkladıktan sonra belki büyük bir yazı yazılarak duyurunun bu işlevi de kullanıcılara hatırlatılabilir. Mesela bu yazı çıkar, kullanıcı OK'e bastıktan sonra mesaj gönderir falan. Biliyorum biraz daha bürokrasi oluşturur bu durum ama, duyurunun bu işlevi hiç de yadsınabilecek bir işlev değil. Sizleri bilmem ama ben gerçekten çok şey öğrendim şimdiye kadar...
@kahvegibi, özel durumlarda privacy için, farklı bir mail adresiyle tanınmayan kullanıcı sayısı, nick ile privacy sağlanabileceğinin güzel bir örneği değil mi? 6 yıllık kullanıcısın ama benim bile bilmeyeceğim(!) bir hesap oluşturarak özel cevaplar verebilirsin gerekirse. Hatta ben bile, tanınan bir sözlük yazarı olmadığım halde, mesela senin bile bilmeyeceğin bir hesap oluşturabilirim. Mail adresine bakar sonuçta, o da ühüü ü, beleşe dağıtılıyo. (Yok la yok, senin bile bilmeyeceğin bir şey yazmam zaten, no panic :p )
p.s. ayrıca sen sakinleşene kadar gelmem gtalk'a, korkarım :) :p
son olarak
@to all,
mesaj yasaklansın/kaldırılsın demiyorum, güzel bir şey olduğu konusunda hem fikirim. yalnızca soruların özel mesajla yanıtlanmaması ve genelle de paylaşılabilmesi için çareler arıyorum..
0
valla benim özelim "nickim" ile gelmiyor. o nick benim son 10 yıldır falan ve kim olduğum da çok belli :) (yukarıda da bahsetmişler ben cevaplara bakmadan yazmıştım, aklın yolu bir tabi) özel mesaj özel konular istedildiği gibi konuşulsun diye var ve bence gereksiz cevapları önlemek açısından çok güzel bir yöntem.
ben mesela senaryo fiyatlarını merak ediyorum cidden. bilmek istiyorum kaç para eder bir senaryo yazsam. bende ondan fazla şey yok nasılsa, kimbilir zengin olcam belki...
eh merak ediyorsam yazarım arkadaşa sorarım, hatta sorayım bakayım neymiş devlet sırrı gibi gizlenen :) iletişim iletişerek olur, konuşarak olur sonuçta, öğrenmek istediğinizi sorun. :) olma mı?
hem ben başka bir nick istemiyorum, gizli işler çevirirsem ellerim terliyor, leptopun boyası çıkıyor :)
ben mesela senaryo fiyatlarını merak ediyorum cidden. bilmek istiyorum kaç para eder bir senaryo yazsam. bende ondan fazla şey yok nasılsa, kimbilir zengin olcam belki...
eh merak ediyorsam yazarım arkadaşa sorarım, hatta sorayım bakayım neymiş devlet sırrı gibi gizlenen :) iletişim iletişerek olur, konuşarak olur sonuçta, öğrenmek istediğinizi sorun. :) olma mı?
hem ben başka bir nick istemiyorum, gizli işler çevirirsem ellerim terliyor, leptopun boyası çıkıyor :)
0
iyi ama, öğrendiğimiz her şey aklımıza takılan şeyler olmak zorunda değil ki. Onları zaten önce duyuruda cevap var mı diye araştırıyor, yoksa yeni soru açmak suretiyle soruyoruz.
Örnekle anlatayım: (bkz: 116474) Mesela ben bu soru ve cevaplarına kadar bilmiyordum çok yüklü dosya aktarma yollarını. Yok öyle bir şey sanıyordum. Aklıma da sormak gelmezdi öyle bir şey olmadığı için. Ama duyuruda soruduğunu gördüm, cevaplardan öğrendim, ve bir gün "olur da" lazım olursa bulması kolay olsun diye favorilerime ekledim. İçim rahat şimdi. Olur da bir gün büyük boyutlu dosya paylaşmak istersem, bu paylaşımın harici disk hariç bir şekilde yapılabileceğini biliyorum artık.
Bu örnekler çoğaltılabilir. Genel kültür diyelim gelin biz duyurunun bu işlevine.
Örnekle anlatayım: (bkz: 116474) Mesela ben bu soru ve cevaplarına kadar bilmiyordum çok yüklü dosya aktarma yollarını. Yok öyle bir şey sanıyordum. Aklıma da sormak gelmezdi öyle bir şey olmadığı için. Ama duyuruda soruduğunu gördüm, cevaplardan öğrendim, ve bir gün "olur da" lazım olursa bulması kolay olsun diye favorilerime ekledim. İçim rahat şimdi. Olur da bir gün büyük boyutlu dosya paylaşmak istersem, bu paylaşımın harici disk hariç bir şekilde yapılabileceğini biliyorum artık.
Bu örnekler çoğaltılabilir. Genel kültür diyelim gelin biz duyurunun bu işlevine.
0
yani tabi hak veriyorum ama mesela ben de yaralı hayvan duyurusuna herkesin bilmesinin iyi olacağı şeyleri yazdım sonuçta. "common sense"?
0
gayet güzel anladım ben ne demek istediğini. ama buna compumaster'ın ya da moderasyonun yapabileceği çok fazla birşey yok açıkçası. mesajlaşmaları kontrol edecek halleri yok ya? (ps: bu nedenle üzerlerine alınmalarını gerektirecek bir durum da yok.)
iş biz kullanıcılara düşmekte bence burda, çok "kişiye özel" bir cevap vermedikçe mesaj fasilitesini kullanmamak, duyuruyu cevaplamak gibi. yeniler de bu konuda yine bizim tarafımızdan uyarılabilir.
hatta şöyle bişi de mümkün: açtığın duyurunun altına, mesaj yoluyla gelen cevabı kendin yazabilirsin. böylece herkes yararlanır o cevaptan...
iş biz kullanıcılara düşmekte bence burda, çok "kişiye özel" bir cevap vermedikçe mesaj fasilitesini kullanmamak, duyuruyu cevaplamak gibi. yeniler de bu konuda yine bizim tarafımızdan uyarılabilir.
hatta şöyle bişi de mümkün: açtığın duyurunun altına, mesaj yoluyla gelen cevabı kendin yazabilirsin. böylece herkes yararlanır o cevaptan...
0
güzel düşünceler bunlar, ben de isterim tabii birisi soru sorarsa mesajlaşma ile tüm cevaplar verilmesin insanlarla paylaşılsın. Sitenin amacı sizin sorunuza cevap bulurken başkalarının da bir konuda bilgilendiriliyor olması.
Herşeyi mesaj sisteminden halledersek o zaman bu sayfada sadece sorular olur, hiç cevaplar gözükmezdi.
Herşeyi mesaj sisteminden halledersek o zaman bu sayfada sadece sorular olur, hiç cevaplar gözükmezdi.
0
Vejeteryan vampir, bir mesajla bu sonuca ulaşmış olman, doğru bir tespit değildir diye düşünüyorum. Olsa olsa kötümser bir tahmin diyebiliriz. Ben de, açılan duyurulara verilen cevaplardan, pek çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Naçizane öğrendiğim pek çok şeyi de, paylaşmak düşüncesindeyim, soran olursa şayet. Ben mesaj sistemini sevdim. Yine sorularıma ve cevaplarıma devam edeceğim. Gerekirse, mesaj bölümünü de kullanırım. Umarım çoğunluk da böyle düşünüyordur.
0
mesaj iyi oldu gerekli bir şeydi. bi de sorunların çözümünü sadece mesajla bildirdiyse biri. soru veya cevap cok özel bir şey değilse duyurumun altına mesaj atının nickinide yazarak o cevabı eklediğim olmuştu. Bu da bi çözüm öyle düşünenler icin bence.
0
günün salağı olmak istemem ama bu mesaj olayını ben anlamadım. sadece ekşiduyuru kullanıcısı olarak mesaj atabilmek nasıl oluyor hiç çözemedim. nick lerin yanında gözüken "i" işaretine tıklayınca "özel mesaj gönder" diye bir buton da yok...
yollayan nasıl yolluyor agalar...
yollayan nasıl yolluyor agalar...
0
@beni böyle sev seveceksen
en üstte mesajlarım bölümüne giriyosun kime mesaj gondericeksen onun nickini secerek gonderiyosun. o dedigin özellikte yoldaymış.
en üstte mesajlarım bölümüne giriyosun kime mesaj gondericeksen onun nickini secerek gonderiyosun. o dedigin özellikte yoldaymış.
0
uckac
soru başlıkta
soru başlıkta
0
reklam yapmaları, kendilerini tanıtıcı faaliyetlerde bulunmaları yasak. herhangi bir sağlık sitesi, mesela diş hekiminin ortodonti üzerine bir sayfa açması, bilgi vermesi yasak değil. ama o siteye "bu konuda en iyi biziz, bize gelin: tel: 0212 999 99 99 falan tarzı bir şey yazması yasak.
0
iletişim bilgilerini mesai saatlerini ve hangi alanda hizmet verdiğini yazabilir. ama reklam niteliğinde şeyler yazamaz. ya da kampanya, promosyon duyuramaz.
0
peki kampanya ve promosyonlarını cep telefonlarına toplu mesaj yollayıp duyurmaları yasak mıdır ?
0
Arkadaşların söylediklerine ek olarak:
www.ttb.org.tr
(.dr.tr alan adları da www.nic.tr adresinden temin edilebilir.
www.ttb.org.tr
(.dr.tr alan adları da www.nic.tr adresinden temin edilebilir.
0
kampanya ve promosyonlarını cep telefonlarına toplu mesaj atarak duyurmaları da yasak.
0
endoplazmik retikulum
istanbulda veya eskisehirde raffaello cikolata arıyorum.nerelerde bulabilirim???
istanbulda veya eskisehirde raffaello cikolata arıyorum.nerelerde bulabilirim???
0
istanblda artık her yerde satılıyor. real, carrefour, migros ve hatta greens :) hepsinde bulabilirsiniz.
0
zephyr86
24 yaşında sağlıklı bir karaciğere sahip bir bayanım :) 6 ay boyunca Zoretanin denilen ilacı kullanmam gerektiğini söyledi doktorum. Yüzümde hiç bir ilaçla tedavi edilmeyen, başı olmayan, ağrı verici topçuklar var. Tedaviye razıyım. Aksatmadan da doktorum ne dediyse yapıyorum. Fakat içki içersem ila
24 yaşında sağlıklı bir karaciğere sahip bir bayanım :) 6 ay boyunca Zoretanin denilen ilacı kullanmam gerektiğini söyledi doktorum. Yüzümde hiç bir ilaçla tedavi edilmeyen, başı olmayan, ağrı verici topçuklar var. Tedaviye razıyım. Aksatmadan da doktorum ne dediyse yapıyorum. Fakat içki içersem ilaçla beraber ne olur çok merak ediyorum. Abartmadan maksimum 2 bira içsem mesela haftada bir kaç kere? Karaciğerime mi zarar veririm yoksa ilacın etkisi de gider mi? Yoksa içki almak durumunda olduğum günlerde (çok dertliyim) kesinlikle ilacı içmemeli miyim? Şimdiden teşekkürler...
0
benzer bir süre alakasız bi nedenden alakasız bir şeyin tedavisi için uzun süre ilaç kullanmam gerekti. şunu diyebilirim ki kesinlikle ilacı eksik etme. içki de içme. bana da başta çok zor gelmişti ama alkolün derdine katkısı olmayacağı gibi bir de tedavinden olucaksın.
en mantıklısı derdini geçirene kadar tedaviye başlama. başlarsan da içki içme ve aksatma sakın ilaçları.
sonra baya pişman oluyorsun benden demesi. 4 duvar bile yetmeyebilir başını vurmak için...
en mantıklısı derdini geçirene kadar tedaviye başlama. başlarsan da içki içme ve aksatma sakın ilaçları.
sonra baya pişman oluyorsun benden demesi. 4 duvar bile yetmeyebilir başını vurmak için...
0
Geçmiş olsun.
İnternetteki prospektüsünde uyarı veya alkolle etkileşimi yazılmamış. Alkoliklerde daha sık kontrol yapılması gerektiği belirtilmiş. O değil de, uyarılar kısmının son cümleleri pek ürkütücü geldi bana.
İnternetteki prospektüsünde uyarı veya alkolle etkileşimi yazılmamış. Alkoliklerde daha sık kontrol yapılması gerektiği belirtilmiş. O değil de, uyarılar kısmının son cümleleri pek ürkütücü geldi bana.
0
bi kac ayda bi kere bi kac bira icersen karaciger cok sapitmaz sanirim, ben düzenli olarak ilaç kullaniorum düzenli olarak karaciger enzimlerime baktiriorum, gerci ben senede iki üc kere 4 bira iciorum ama şimdie kdr test sonuclarimda bi bozukluk cikmadi, haftada bir iki kere icmeni tavsie etmem ama, gene de en dogru bilgiyi doktorun ogrenebilirsin ara bi sor bence :)
0
aslında keşke doktorunuzu arayıp, ona sorsanız?
ben 3-4 yıldır anti-depresan kullanıyorum. özellikle bir ara oldukça yüksek dozda alıyordum. E 3-4 yıldır alkol de almayacak mıydım? bu beni daha çok depresyona sokmaz mıydı? :)
ben de doktorumla konustum. "mesleki olarak böyle bir tavsiye veremem ama ben kullanıyor olsam alkol de alırdım abartmamak kaydıyla" dedi. :) Mesaj alındı ve hayatımıza mutlu mesut devam ettik.
eğer alkolu çok abartmışsam, o güne mahsus ilacı almıyorum. ama ertesi gün aynen devame diyorum.
yani sizi en iyi doktorunuz yönlendirir ;)
ben 3-4 yıldır anti-depresan kullanıyorum. özellikle bir ara oldukça yüksek dozda alıyordum. E 3-4 yıldır alkol de almayacak mıydım? bu beni daha çok depresyona sokmaz mıydı? :)
ben de doktorumla konustum. "mesleki olarak böyle bir tavsiye veremem ama ben kullanıyor olsam alkol de alırdım abartmamak kaydıyla" dedi. :) Mesaj alındı ve hayatımıza mutlu mesut devam ettik.
eğer alkolu çok abartmışsam, o güne mahsus ilacı almıyorum. ama ertesi gün aynen devame diyorum.
yani sizi en iyi doktorunuz yönlendirir ;)
0
aybarsaabi
kıbrıs'a gitmem gerekiyor. 27 şubat gidiş 28'i dönüş olacak şekilde ucuz bilet aramaktayım. lakin pek tecrübesizim bu konularda nereden nasıl ucuza bulunur bilen eden varsa?
kıbrıs'a gitmem gerekiyor. 27 şubat gidiş 28'i dönüş olacak şekilde ucuz bilet aramaktayım. lakin pek tecrübesizim bu konularda nereden nasıl ucuza bulunur bilen eden varsa?
0
www.bulucak.com adresinde istediğiniz kriterleri girin, size karşılaştırmalı fiyatları çıkartsın. siz de ona göre en ucuzunu seçersiniz arasındanç
0
playthegame
şimdi bu facebook'ta, eğer etkinliği düzenleyen kişi değilsek, başkalarını davet edebilmek için herkesi teeek tek seçmeliyiz değil mi? bütün listeyi seçmek gibi bir kolaylık var mı?
şimdi bu facebook'ta, eğer etkinliği düzenleyen kişi değilsek, başkalarını davet edebilmek için herkesi teeek tek seçmeliyiz değil mi? bütün listeyi seçmek gibi bir kolaylık var mı?
0
çok şükür yok. olsa sanırım etkinlik daveti spami içinden çıkılmaz bir hal alırdı..
0
redingot
selamlar, yurtdışından bi arkadaşım gelicek. bu ilk gelişi,istanbulu gezcez şöyle bi. zaten hep gidilen yerler dışında bak bi de böyle bi yer var, bir de buraya gidin diyebileceğiniz mekanlar,yerler neresi?
selamlar, yurtdışından bi arkadaşım gelicek. bu ilk gelişi,istanbulu gezcez şöyle bi. zaten hep gidilen yerler dışında bak bi de böyle bi yer var, bir de buraya gidin diyebileceğiniz mekanlar,yerler neresi?
0
istanbul'un hep gidilen yerleri bile gezdiremeyeceğin kadar çok, tabi 1 hafta gezdirmeyeceğini düşünüyorum.
ayasofya, sultanahmet, topkapı sarayı, boğaz turu, galata kulesi, kapalı çarşı, miniatürk, istanbul forum aquarium, yerebatan sarnıcı, zilyon tane müze....
ayasofya, sultanahmet, topkapı sarayı, boğaz turu, galata kulesi, kapalı çarşı, miniatürk, istanbul forum aquarium, yerebatan sarnıcı, zilyon tane müze....
0
vejeteryan vampir
Dexter son sezon son bölüm yeni bitti. Acım çok büyük (her iki anlamda da). Etkisindeyim halen ama bu geçebilecek gibi bir etki değil. o nedenle kendimi başka bir şeye vereyim diyorum. Malum çivi çiviyi söker, aşk acısını ancak yeni bir aşk unutturur vs vs.Bu bağlamda, altın küre en iyi dizi ödülü a
Dexter son sezon son bölüm yeni bitti. Acım çok büyük (her iki anlamda da). Etkisindeyim halen ama bu geçebilecek gibi bir etki değil. o nedenle kendimi başka bir şeye vereyim diyorum. Malum çivi çiviyi söker, aşk acısını ancak yeni bir aşk unutturur vs vs.
Bu bağlamda, altın küre en iyi dizi ödülü alan mad man güzel mi? özellikle dexter fanı olup da, mad man hakkında fikirleri olanlar yanıtlayabilirse çok memnun olurum, acayip makbule geçer valla.
Bir de spoiler vermeden, tek cümleyle, "mad man sunu anlatıyor" şeklinde bir fikir oluşturtabilir misiniz? Dexter için yapacak olsak "yalnızca kanundan kaçan katilleri öldüren bir seri katili anlatıyor" derdik mesela. Aynı şeyi madman için de bir diyin be, nolur? internette araştırabilirim elbet, ama spoilera rastlamaktan korkuyorum.
mad man'i önermezseniz "fringe" ve "house md" diğer aklımdakiler. aynı yorumu alternatif olarak bunlara da yapabilirseniz sevindirik olurum valla billa.
teşekkürler şimdiden.
Bu bağlamda, altın küre en iyi dizi ödülü alan mad man güzel mi? özellikle dexter fanı olup da, mad man hakkında fikirleri olanlar yanıtlayabilirse çok memnun olurum, acayip makbule geçer valla.
Bir de spoiler vermeden, tek cümleyle, "mad man sunu anlatıyor" şeklinde bir fikir oluşturtabilir misiniz? Dexter için yapacak olsak "yalnızca kanundan kaçan katilleri öldüren bir seri katili anlatıyor" derdik mesela. Aynı şeyi madman için de bir diyin be, nolur? internette araştırabilirim elbet, ama spoilera rastlamaktan korkuyorum.
mad man'i önermezseniz "fringe" ve "house md" diğer aklımdakiler. aynı yorumu alternatif olarak bunlara da yapabilirseniz sevindirik olurum valla billa.
teşekkürler şimdiden.
0
vallahi çok sakin bir dizi, tıpkı tanıtımlarındaki gibi.. ama çok merak uyandırıyor, ilginç karakterleri var.. bence süper, ödülleri takır takır toplamayı sonuna kadar halediyor.
0
mad men'in bize olan anlamı tabi ki amrikalılara olduğuyla aynı değil, o yüzden seversiniz sevmezsiniz, aldığı ödüllere anlam veremezsiniz belki.
örneğin kennedy suikastinin amerikayı etkilediğini biliriz, ama nasıl etkilediğini ben mad men'den öğrendim diyebilirim :)
fazla aksiyon aramıyorsanız, ama derinlikli karakterler, insan ilişkileri ve günümüzde hala dünyaya şekil veren amerikan tüketim kültürünün oluşumunu izlemek isterseniz nefis bir dizidir.
örneğin kennedy suikastinin amerikayı etkilediğini biliriz, ama nasıl etkilediğini ben mad men'den öğrendim diyebilirim :)
fazla aksiyon aramıyorsanız, ama derinlikli karakterler, insan ilişkileri ve günümüzde hala dünyaya şekil veren amerikan tüketim kültürünün oluşumunu izlemek isterseniz nefis bir dizidir.
0
six feet under benzeri mi peki? yorumlarınızdan sanki öyle geldi gibi. zira o da unutamadığım baş yapıt dizilerdendir..
0
vejeteryan vampir
Günaydın Pazar Sevişgenleri,Ben şu bahşiş olayında hala çuvallıyorum arada. Şimdi arkadaş, malum mecburen eve su getirtiyoruz haftada bir-iki. Şimdi her su geldiğinde adamcağız 19 ltyi buraya kadar taşıdı (gerçi birinci katta oturuyorum ama olsun) diye düşünerek bahşiş vermeli miyim? Siz napıyorsunu
Günaydın Pazar Sevişgenleri,
Ben şu bahşiş olayında hala çuvallıyorum arada. Şimdi arkadaş, malum mecburen eve su getirtiyoruz haftada bir-iki. Şimdi her su geldiğinde adamcağız 19 ltyi buraya kadar taşıdı (gerçi birinci katta oturuyorum ama olsun) diye düşünerek bahşiş vermeli miyim? Siz napıyorsunuz, veriyor musunuz böyle durumlarda? Bütçe mi dayanır lan? Dayanıyor mu ya da?
İkincisi de bayanlara yönelik bir soru: Kuaföre aldığı ücretin yanında bahşiş de bırakır mısınız? Mesela saç fönlettik, ortalama 7 tlye diyelim. Geri kalanı bahşiş olarak kendilerine mi bırakmak lazım, fönleyen çocugun cebine 1-2 lira mı sıkıştırmak mı lazım, yoksa s.ktir edip, nasılsa fön parasının içinden alıyorlardır diye para üstünü alıp eyvallah demek mi lazım? Hı?
Fön çektirmek değil de diğer işlemler için soru sorulmuş olsa cevabınız değişir miydi? Mesela fönlenirken kızlardan biri ojenizi yeniledi?
Peki cevap mesleğinize göre değişir mi? Yani mesela "öğrenciyken vermen gerekmez ama oha yani, gitmiş avukat olmuşsun iki üç lira da bırak hayvan" der misiniz?
Son olarak, vermek gerekiyorsa bunun veriliş usulü nedir? Çok kasılıyorum be yahu. Utanıyorum, amanınhee ki cebe sıkıştırmak, sanırım imkansız bişi.. Siz nasıl yapıyorsunuz?
Cevaplarınıza müteşekkirim efenim. İyi pazarlar dilerim.
Ben şu bahşiş olayında hala çuvallıyorum arada. Şimdi arkadaş, malum mecburen eve su getirtiyoruz haftada bir-iki. Şimdi her su geldiğinde adamcağız 19 ltyi buraya kadar taşıdı (gerçi birinci katta oturuyorum ama olsun) diye düşünerek bahşiş vermeli miyim? Siz napıyorsunuz, veriyor musunuz böyle durumlarda? Bütçe mi dayanır lan? Dayanıyor mu ya da?
İkincisi de bayanlara yönelik bir soru: Kuaföre aldığı ücretin yanında bahşiş de bırakır mısınız? Mesela saç fönlettik, ortalama 7 tlye diyelim. Geri kalanı bahşiş olarak kendilerine mi bırakmak lazım, fönleyen çocugun cebine 1-2 lira mı sıkıştırmak mı lazım, yoksa s.ktir edip, nasılsa fön parasının içinden alıyorlardır diye para üstünü alıp eyvallah demek mi lazım? Hı?
Fön çektirmek değil de diğer işlemler için soru sorulmuş olsa cevabınız değişir miydi? Mesela fönlenirken kızlardan biri ojenizi yeniledi?
Peki cevap mesleğinize göre değişir mi? Yani mesela "öğrenciyken vermen gerekmez ama oha yani, gitmiş avukat olmuşsun iki üç lira da bırak hayvan" der misiniz?
Son olarak, vermek gerekiyorsa bunun veriliş usulü nedir? Çok kasılıyorum be yahu. Utanıyorum, amanınhee ki cebe sıkıştırmak, sanırım imkansız bişi.. Siz nasıl yapıyorsunuz?
Cevaplarınıza müteşekkirim efenim. İyi pazarlar dilerim.
0
ilk ve son soruya istinaden: 8 tl tuttu diyelim eve gelen su ya da pizza siparisin. 10 tl verip tesekkur edersen (tebessum malum?) zaten o da cok tesekkur edip yoluna devam edecektir. oyle belli bir belirtme durumu soz konusu olmaz, en uygunu bu bence
0
öğrenci adam hali vakti yerinde değilse bahşiş vermese de olur. orta halliyse 19.5tl tutan sipariş kapıya kadar geliyorsa 50kr para üstü almasa da olur. onun için ufak bir miktar ama servis elemanı için damlaya damlaya göl oluyor.
Devamlı aynı kişi su getiriyorsa 1 sefer bahşiş verin 3 kere vermeyin vs ayarı kendiniz tutturun artık.
Kuaför olayında ise en temizi çocuğun cebine sıkıştırmak, arkadaşlarımdan biliyorum, kendi mekanlarını açmadan önce fazla verilen paralar onlara değil patronlarına gidiyordu
Devamlı aynı kişi su getiriyorsa 1 sefer bahşiş verin 3 kere vermeyin vs ayarı kendiniz tutturun artık.
Kuaför olayında ise en temizi çocuğun cebine sıkıştırmak, arkadaşlarımdan biliyorum, kendi mekanlarını açmadan önce fazla verilen paralar onlara değil patronlarına gidiyordu
0
Bir konuda daha tartışmıştık. Ben bahşiş vermem, verilmesine de karşıyım. Bir arkadaş "zaten o işi yapan fakirler, aldıkları 3 kuruş para, sen de bahşişte cimrilik yaparsan aç kalırlar" tarzında bir cevap yazmıştı. Ee arkadaşım onlar o paraya çalıştıkları için zaten aç kalıyorlar. "O paraya dışarıda çalışacak çok adam var" deme, "senin işini 100 lira daha azına yapacak var" deyip deyip olayı kısır döngü haline getiriyorlar. O mantığın sonucu işçinin aldığı 1.500 lira bile yetimin hakkıni yemek(!) olarak adlandırılıyor.
Bahşiş vermeyin, verdirmeyin, insanları bilinçlendirin. Yoksa halk eşek oldukça semer vuran çok olacak.
Bahşiş vermeyin, verdirmeyin, insanları bilinçlendirin. Yoksa halk eşek oldukça semer vuran çok olacak.
0
su içmediğim için su hususunda bir şey diyemem lakin bir ara eve kola getirtiyordum 8 10 şişe, bakkalımızın çırağı getiriyordu cebine de 1.5 lira, 1 lira hep koymaya çalışırım sonuçta oradan aldığı bir ücret yok ve onlar için bu büyük bir para hani belki kendine bi çikolata alır yemeğinin yanında kola içer biriktirir vs. diye düşünüyorum. yemeksepetinden vs sipariş verdiğimde ise valla yemeğine göre ve cebimdeki paraya göre bahşiş bırakıyorum. mesela 17 18 tutarsa 20 verip üstünü vermenize gerek yok diyorum ya da, 12 lira falan tutan bir şey için 10 verdiysem 5 verseniz yeterli olur diyorum. ben kesinlikle bahşiş vermemeye utanıyorum ve asla para üstü alamıyorum terbiyesizlik gibi geliyor o yüzden bu şekilde yapamıyorsam kart kullanıyorum. yine de çok memnun hızlı vs bulduğum olursa da kartla ödedikten sonra bir iki lira da kuryeye veriyorum.
taksiye bile ortalama 2 ila 5 liraya kadar bahşiş bırakırım ben. hani şu kadar alabilir misiniz, ben para üstünü şu kadar alayım diyorum. yanlış anlama vs olmamış oluyor.
valla kuaföre çokça da giderim lakin manikürdür, föndür vs için bahşiş bırakmıyorum. ama boya olsun farklı işlemler olsun bi 5lik vermekte zarar yok genelde çırağa verilir, birden fazla çırak varsa siz aranızda hallederseniz sevinirim der yaşı büyük olana verirsiniz. şimdi fön için vermiyorum dedim ama hani sürekli gittiğim kuaförümde fön çektirdiğim kıza cilt maskesi vs almıştım böyle ortak bir şey oldu mu da ne bileyim bi çikolata bile olsa ikram etmek gerekli bence.
ha bu arada öğrenciyim. ama bazen kuaförlerde ojem bozulduğunda silip kendim sürüyorum manikür parası istemiyorlar öyle bir şey olursa yine 3 5 bir şey vermekte zarar yok.
bir de mesela her su getirdiğinde değil de 3 5 seferde bir para üstünü almayabilirsiniz, hani ona göre ayarlayın bence.
kesinlikle bahşiş vermemek lazım hususuna da katılmıyorum. hizmetten hizmete, o işi yapan insanın kalitesinden kalitesine fark var, duruma göre tabi ki siparişi 3 kez yanlış getiren adama bahşiş vermeyecek ama bir kerede eksiksiz tamamlayıp gülümseyene de 2 3 lira bırakacağım yani, diğer türlüsünü de cimrilik olarak görüyorum çok çok ayıp. durumunuz olmadığı zaman yapmazsınız tabi o ayrı :/
taksiye bile ortalama 2 ila 5 liraya kadar bahşiş bırakırım ben. hani şu kadar alabilir misiniz, ben para üstünü şu kadar alayım diyorum. yanlış anlama vs olmamış oluyor.
valla kuaföre çokça da giderim lakin manikürdür, föndür vs için bahşiş bırakmıyorum. ama boya olsun farklı işlemler olsun bi 5lik vermekte zarar yok genelde çırağa verilir, birden fazla çırak varsa siz aranızda hallederseniz sevinirim der yaşı büyük olana verirsiniz. şimdi fön için vermiyorum dedim ama hani sürekli gittiğim kuaförümde fön çektirdiğim kıza cilt maskesi vs almıştım böyle ortak bir şey oldu mu da ne bileyim bi çikolata bile olsa ikram etmek gerekli bence.
ha bu arada öğrenciyim. ama bazen kuaförlerde ojem bozulduğunda silip kendim sürüyorum manikür parası istemiyorlar öyle bir şey olursa yine 3 5 bir şey vermekte zarar yok.
bir de mesela her su getirdiğinde değil de 3 5 seferde bir para üstünü almayabilirsiniz, hani ona göre ayarlayın bence.
kesinlikle bahşiş vermemek lazım hususuna da katılmıyorum. hizmetten hizmete, o işi yapan insanın kalitesinden kalitesine fark var, duruma göre tabi ki siparişi 3 kez yanlış getiren adama bahşiş vermeyecek ama bir kerede eksiksiz tamamlayıp gülümseyene de 2 3 lira bırakacağım yani, diğer türlüsünü de cimrilik olarak görüyorum çok çok ayıp. durumunuz olmadığı zaman yapmazsınız tabi o ayrı :/
0
herhangi bir hizmetten hoşnut kalıyorsanız kafanıza göre %10-15 civarı yuvarlak hesap atın bir şeyler işte çok da kasmamak gerek. sürekli gittiğim restoranlarda (ki öğrenciyim) mutlaka bir şeyler bırakıyorum çünkü beni tanıdıklarından bana gösterdikleri hizmet daha iyi oluyor. sık kullandığınız şeylerde bahşiş verdikçe alacağınız hizmet kalitesi ve güleryüz yükselir unutmayın bunu.
0
arkadaşlar öncelikle cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
ancak sanırım tam anlaşılmadı. yani bir restoranta gittiğimde ya da ne bileyim pizza falan sipariş verdiğimde zaten bahşiş veriyorum. ama benim takıntım, damacana su gibi, ne bileyim ben kullanmıyorum ama örnek açısından, tüp gibi zaten mecburen haftada belirli para döktüğümüz ve ücretinde aslında gönderimi de katarak belirleme yaptıkları şeyler.
ya da kuaför gibi, tüm parayı zaten hizmete verdiğimiz durumlar. bu nedenle soruları buna göre yanıtlarsanız çok daha mutlu olacağım.
teşekkürler
ancak sanırım tam anlaşılmadı. yani bir restoranta gittiğimde ya da ne bileyim pizza falan sipariş verdiğimde zaten bahşiş veriyorum. ama benim takıntım, damacana su gibi, ne bileyim ben kullanmıyorum ama örnek açısından, tüp gibi zaten mecburen haftada belirli para döktüğümüz ve ücretinde aslında gönderimi de katarak belirleme yaptıkları şeyler.
ya da kuaför gibi, tüm parayı zaten hizmete verdiğimiz durumlar. bu nedenle soruları buna göre yanıtlarsanız çok daha mutlu olacağım.
teşekkürler
0
ekstra hizmetlerde bu servis sağlayıcıların bir zararı olmuyor. Eğer ekstra hizmet almazsanız daha çok kar ediyorlar.
Yani evlere servis yapan bir sucu o suyun fiyatına zaten eve getirme hizmetini katıyor. Eğer gidip sucudan kendiniz suyu alırsanız, ki nadirdir bu, eve getirme hizmetini kesmez fiyattan; sucunun cebine(beline :)) kalır eve taşıma hizmeti.
Bahşiş Türkiye'de Amerika'daki gibi kültürel bir şart değildir, tersine lükstür, gösteriştir. Ama dedikleri gibi sürekli gidilen bir yerde veya alınan bir hizmette bahşiş servis kalitesinde artışa neden olacaktır. O yüzden varsa paranız karşılığını alırsınız.
Yani evlere servis yapan bir sucu o suyun fiyatına zaten eve getirme hizmetini katıyor. Eğer gidip sucudan kendiniz suyu alırsanız, ki nadirdir bu, eve getirme hizmetini kesmez fiyattan; sucunun cebine(beline :)) kalır eve taşıma hizmeti.
Bahşiş Türkiye'de Amerika'daki gibi kültürel bir şart değildir, tersine lükstür, gösteriştir. Ama dedikleri gibi sürekli gidilen bir yerde veya alınan bir hizmette bahşiş servis kalitesinde artışa neden olacaktır. O yüzden varsa paranız karşılığını alırsınız.
0
şimdi,
annem bakkala, sucuya, kuaföre, marketten torbaları taşıyan çocuğa vs iyi sayılabilecek bahşişler verir hep. bu sayede de bakkaldan siparişler inanılmaz bir hızda gelir, sucu suyu hemen yollar, kuaförde hiç sıra beklemez, markette poşetleri doldururken de daima yardım alır. bence verebiliyorsan ver. sonuçta hem sen servisten memnun oluyorsun hem de onlar kazanıyor. zaten bu işi yapan insanların (çırakların) ücretleri bu bahşişler hesaplandığından nasıl olsa bahşiş alıyorlar diye ücretleri bir hayli düşük.
annem bakkala, sucuya, kuaföre, marketten torbaları taşıyan çocuğa vs iyi sayılabilecek bahşişler verir hep. bu sayede de bakkaldan siparişler inanılmaz bir hızda gelir, sucu suyu hemen yollar, kuaförde hiç sıra beklemez, markette poşetleri doldururken de daima yardım alır. bence verebiliyorsan ver. sonuçta hem sen servisten memnun oluyorsun hem de onlar kazanıyor. zaten bu işi yapan insanların (çırakların) ücretleri bu bahşişler hesaplandığından nasıl olsa bahşiş alıyorlar diye ücretleri bir hayli düşük.
0
Diğer konularda bişey demeyeceğim ama eve gelen sucuya bahşiş verme zorunluluğu nedir yahu? Ne gerek var? gönlünden kopar verirsin, ona bişey demem ama şimdi bu sucu bunca kata çıkardı bu suyu, bahşiş vermezsem çok ayıp olur diye zorunluluktan bahşiş vermek saçma geliyor bana. Senelerdir su getirtiriz eve, annem de babam da bir kere bile bahşiş vermemiştir. Yine de eğer bir hafta bozuğumuz yoksa "tamam abla/abi haftaya verirsin" derler, anneme babama her seferinde halini hatrını sorarlar vs. Yani karşı taraftan saygı görmek için illa bahşiş vermeye gerek yok. Sucu durumları için söylüyorum bunu, zaten sen de onu soruyorsun. Bazı durumlarda bahşiş vermeyince ayıp kaçıyor (böyle gelmiş böyle gider durumu maalesef) ama sucu konusunda kendini kasma bence. Yok böyle bir zorunluluk.
0
bu konuda (bkz: reservoir dogs)'un efsanevi sahnesini izlemek faydalı olabilir...
0
erobur
Resim upload etmem pek ancak ilk defa bir sevdicek ile birlikte resimlerimizi koyduğum albüm oluşturayım istedim.Bhiss, phiss, mY dReAm And I, Aşk vb.. şeyleri istemediğimden değişik orjinal bir şey olsun istiyorum.latince bir söz olabilir, başka dilde bir söz olabilir, aşk ve sevgi hakkında ya da b
Resim upload etmem pek ancak ilk defa bir sevdicek ile birlikte resimlerimizi koyduğum albüm oluşturayım istedim.
Bhiss, phiss, mY dReAm And I, Aşk vb.. şeyleri istemediğimden değişik orjinal bir şey olsun istiyorum.
latince bir söz olabilir, başka dilde bir söz olabilir, aşk ve sevgi hakkında ya da birliktelik hakkında güzel bir quote olabilir, ne bileyim olabilir işte.
hatta bu başlığı bulduktan sonra deneysel birkaç şey de yazabilirim resimlerin oracıklara. önemli olan başlık hafızım. bulamıyorum...
(katılımcı arkadaşlara şimdiden teşekkürler)
Bhiss, phiss, mY dReAm And I, Aşk vb.. şeyleri istemediğimden değişik orjinal bir şey olsun istiyorum.
latince bir söz olabilir, başka dilde bir söz olabilir, aşk ve sevgi hakkında ya da birliktelik hakkında güzel bir quote olabilir, ne bileyim olabilir işte.
hatta bu başlığı bulduktan sonra deneysel birkaç şey de yazabilirim resimlerin oracıklara. önemli olan başlık hafızım. bulamıyorum...
(katılımcı arkadaşlara şimdiden teşekkürler)
0
mutluluğun tarifi
al sana mutluluğun gerçek resmi abidin
mutluluğun resmi çizilmez, çekilir
pazar sabah sabah ilk aklıma gelenler :)
al sana mutluluğun gerçek resmi abidin
mutluluğun resmi çizilmez, çekilir
pazar sabah sabah ilk aklıma gelenler :)
0
"il nostro amore lo viviamo io e te" italyanca
yaşadığımız aşk, sen ve ben bu aşkı yaşıyoruz, aşkımız hep yaşayacak gibi anlamlara geliyor.
parla piu piano şarkısından alıntı.
yaşadığımız aşk, sen ve ben bu aşkı yaşıyoruz, aşkımız hep yaşayacak gibi anlamlara geliyor.
parla piu piano şarkısından alıntı.
0
friendlyghost
eşim hamile ve normal şartlar altında ekim 2. haftası doğum olacak.ünv. mezunuyum. askere gitmeyi planlıyordum nisan ayında. gidersem 15-17 eylülde döneceğim (tabi bir yamuk olup uzun dönem çıkmazsa)sizce bu askerlik sorununu aradan çıkarmalı mıyım? yoksa eşimin yanında mı olmalıyım. bu 5,5 aylık sü
eşim hamile ve normal şartlar altında ekim 2. haftası doğum olacak.
ünv. mezunuyum. askere gitmeyi planlıyordum nisan ayında. gidersem 15-17 eylülde döneceğim (tabi bir yamuk olup uzun dönem çıkmazsa)
sizce bu askerlik sorununu aradan çıkarmalı mıyım? yoksa eşimin yanında mı olmalıyım. bu 5,5 aylık sürede eşimin yanında sürekli olacak birileri olmayacak, yaklaşık 3 ayında annE baba vs. olacak.
benzer sorunları yaşamış arkadaşlara sorum. teşekkürler
ünv. mezunuyum. askere gitmeyi planlıyordum nisan ayında. gidersem 15-17 eylülde döneceğim (tabi bir yamuk olup uzun dönem çıkmazsa)
sizce bu askerlik sorununu aradan çıkarmalı mıyım? yoksa eşimin yanında mı olmalıyım. bu 5,5 aylık sürede eşimin yanında sürekli olacak birileri olmayacak, yaklaşık 3 ayında annE baba vs. olacak.
benzer sorunları yaşamış arkadaşlara sorum. teşekkürler
0
eşiniz ne diyor bu işe? bebk olduktan sonra mı sizin olmamanız onu daha çok etkiler, yoksa hamileyken olmamanız mı?
şahsen ben olsam, ben hamileyken gidip gelmesini tercih ederdim.
şahsen ben olsam, ben hamileyken gidip gelmesini tercih ederdim.
0
bence askere gidebiliyorsan git. askerdeyken eşi doğum yapan çok arkadaşım vardı. hele çocuk doğduktan sonra işin daha zor, sorumluluklar 2 kat artar, hem o bebiş bırakılıp gidilir mi? kafayı yersin.
eşinin doğum yapacağı zamana izin alırsın, ama aradan çıkar derim.
Tebrikler şimdiden. Hayırlı olsun, allah analı babalı büyütmeyi nasip etsin inşallah.
eşinin doğum yapacağı zamana izin alırsın, ama aradan çıkar derim.
Tebrikler şimdiden. Hayırlı olsun, allah analı babalı büyütmeyi nasip etsin inşallah.
0
bu tereddüdü çok iyi bilirim. bunun için tavsiyem şu anda gitmen eğer ağustosta tecil bitiyorsa. eşinin psikolojisi de ilk dönemler bozuk olabilir. Allah kolaylık versin.
0
" hamilelik doneminde esiniz yapayalniz kalmayacagina gore ve dogum sonrasi bircok ihtiyac ve zorunluluk dogacagindan askere gitmeniz en mantiklisi. esiniz hamileyken de sorunlar yasar mi kaygisi tasiyorsaniz soyle soyleyeyim esinizin dogum sonrasi duyacagi ihtiyaclarin ve sikintilarin yaninda devede kulak kalacaktir.
kesin askere gidin. " umarim kisa donem cikar.
kesin askere gidin. " umarim kisa donem cikar.
0
git askere doğum olduğunda 1 hafta izin alırsın. gelir tamamlar dönersin. hamilelik anne ve babalığın ilk aylarına göre kısmen daha kolaydır. doğmuş bebeği bırakmak çok zor.
0
doğumdan iki gün önce askerlik görevimi bitirmiş birisi olarak söylüyorum. kesinlikle doğum esnasında ve bebek doğduktan sonra eşinizin size daha çok ihtiyacı olacağını bilin. Hemen gidin hiç durmadan...
0
bence gidin kurtulun nisan'da. ilk 2 sene içinde çılgınca geliştiği için hiçbir şeyini kaçırmak istemeyeceksiniz bence. ultrasondan anam burnu çıkmış, yok tekme atıyor kısmı da evet, heyecanlı olabilir ama yuvarlanması, yürümesi, konuşması başka olsa gerek. zira sonrasında "hele bir yürüsün giderim" "hele bir konuşsun giderim" "hele bir çişini söylesin giderim" derken o iş sarkar gider diye düşünmekteyim. hem zaten doğumdan 1 ay önce dönmüş olursunuz kısa dönem olursa. mazallah uzun dönem oluverirse de izin kullanırsınız artık, n'apalım..
hamile kalmadım, hamile kalan bir eşim de olmadı ama nedense doğum öncesi 1 ay ve doğum sonrası dönem, hamileliğin ilk aylarına göre çok daha büyük ihtiyaç olur gibi geliyor.
kolay gelsin =)
hamile kalmadım, hamile kalan bir eşim de olmadı ama nedense doğum öncesi 1 ay ve doğum sonrası dönem, hamileliğin ilk aylarına göre çok daha büyük ihtiyaç olur gibi geliyor.
kolay gelsin =)
0
Ben olsam, ben hamileyken gitmesini istemezdim
Ne bileyim, gecenin bi yarısı bi sancı tutsa, Allah korusun düşük olsa falan yalnız olmak istemezdim. O süreçte eşimin her akşam benimle aynı evde aynı yatakta olmasını isterdim
Doğumdan sonra da aynı şeyler geçerli tabi ama, bu sefer çocuk benim karnımda değil de dışarda olduğu için anne,kayınvalide, kardeş vs gibi yardımcı faktörler olabilir her an yardım edebilcek olan, bebeği büyütücek olan.
Sizin koşullarınızı bilmiyorum ama hamilelik daha kişisel ve karı-koca arasında yaşanması gereken bi süreçken, doğum sonrası daha bi sülalesel ve herlesin dahil olduğu bir süreç oluyor benim bildiğim ve etrafımda gözlemlediğim
Ne bileyim, gecenin bi yarısı bi sancı tutsa, Allah korusun düşük olsa falan yalnız olmak istemezdim. O süreçte eşimin her akşam benimle aynı evde aynı yatakta olmasını isterdim
Doğumdan sonra da aynı şeyler geçerli tabi ama, bu sefer çocuk benim karnımda değil de dışarda olduğu için anne,kayınvalide, kardeş vs gibi yardımcı faktörler olabilir her an yardım edebilcek olan, bebeği büyütücek olan.
Sizin koşullarınızı bilmiyorum ama hamilelik daha kişisel ve karı-koca arasında yaşanması gereken bi süreçken, doğum sonrası daha bi sülalesel ve herlesin dahil olduğu bir süreç oluyor benim bildiğim ve etrafımda gözlemlediğim
0
vejeteryan vampir
Bu olay neden hayvanlarda olmuyor da sadece insanlarda meydana gelebiliyor? Yani neden çift başlı bir kedi yavrusu, sekiz bacaklı iki kuyruklu bir köpek ya da bunun gibi farklı "hayvan" siyam ikizleri yok dünyada?Ya da var da ben mi hiç rastlamadım?Bir de neden "siyam" deniyor bunlara? Siyam kediler
Bu olay neden hayvanlarda olmuyor da sadece insanlarda meydana gelebiliyor? Yani neden çift başlı bir kedi yavrusu, sekiz bacaklı iki kuyruklu bir köpek ya da bunun gibi farklı "hayvan" siyam ikizleri yok dünyada?
Ya da var da ben mi hiç rastlamadım?
Bir de neden "siyam" deniyor bunlara? Siyam kedileriyle alakalı bişi mi? Siyam ikizi meydana getirmeyen kediden neden isim esinlenilsin ki?
not: siyam kedisinin iki yavrusunu örnek gösterip de "oluyor işte" şeklinde espri yapacaklar için özel tim kapıda bekliyor.
Ya da var da ben mi hiç rastlamadım?
Bir de neden "siyam" deniyor bunlara? Siyam kedileriyle alakalı bişi mi? Siyam ikizi meydana getirmeyen kediden neden isim esinlenilsin ki?
not: siyam kedisinin iki yavrusunu örnek gösterip de "oluyor işte" şeklinde espri yapacaklar için özel tim kapıda bekliyor.
0
Her hayvandan binlerce örneği var, sana denk gelmemesi imkansız.
Hatta timsah yetiştiricileri siyam ikizi yavrulara normalden 3-4 kat daha fazla para verip satın alıyorlar.
www.haberajans.com
Bu arada siyam isminin hikayesi
(bkz: #852218)
Hatta timsah yetiştiricileri siyam ikizi yavrulara normalden 3-4 kat daha fazla para verip satın alıyorlar.
www.haberajans.com
Bu arada siyam isminin hikayesi
(bkz: #852218)
0
aaa, vallahi denk gelmemişti ve şimdi inanılmaz şaşırdım. gzler fırlama pozisyonunda resimleri inceliyorum. çok teşekkürler..
0
minik su kaplumbağalarında bile görülüyor hatta normallerinden çooook daha pahalıya satılıyor.
0
